"أعترض" - ترجمة من عربي إلى تركي

• İtiraz ediyorum
• katılmıyorum
• itirazım
• karşı
• karşıyım
• itiraz etmem
• engel
• şikayetçi
• engelliyorum

Bu sözler önemsiz ve münakaşa yaratıcı olduğu için itiraz ediyorum.
إننى أعترض على ذلك لأنه أمر لا يهم كما أنه جدلى

- Çoklu Kişilik Karışıklığı. - İtiraz ediyorum Sayın Hakim.
و تحديداً من مرض إنفصام الشخصية ــ أعترض سيدتى القاضية

İtiraz ediyorum, sayın yargıç. Bir kalem almak bu kadar uzun sürmez.
أعترض يا سيادة القاضي لا يحتاج أحد كل هذا الوقت ليلتقط قلماً

Haklı olsan bile, ki buna katılmıyorum, bana böyle davranman uygun mu?
و حتى لو كنت محقا ، و أعترض على ذلك ، هل تعتقد بأن هذا الطريق الأمثل للتصرف معي

Beyler, benim tek itirazım bu kutuplaşma üzerine.
السلام لا يمكن وضعه في هذه الأرض أعترض على هذا الاستقطاب .أيها السادة

Keyfi güç kullanmanıza itiraz ediyorum ve listeden silinmemi rica ediyorum.
أنا أعترض عن استهلاك الطاقة غير المبرر وكطلب سأكون خارج القائمة.

Bu sorgulamanın tamamına iftira niteliğinde olduğu gerekçesiyle itiraz ediyorum.
إنّي أعترض على هذا الخطّ الكامل من الأسئلة كأنّها تشهيريّة

Savunma makamının görece önemsiz bir konu üzerinde üstelemesine itiraz ediyorum.
سيادة القاضي ، هذا السؤال جدلي أعترض على مضايقة المحامي للشاهد بشأنتلكالنقطةالثانوية.

İtiraz ediyorum. Sorunun bu şekilde sorulması çok kabaydı!
اٍننى أعترض عن الطريقة التى طرح بها السؤال

Savunma avukatının bir soru bile sormadan iyi bir vatandaşı reddetmesine itiraz ediyorum.
إننى أعترض أن محامى الدفاع يرفض مواطن ذو قيمة بدون أن يسأله أى سؤال

Sayın yargıç bu görüşmeler sırasında savunma avukatının yaptığı hafifliğe itiraz ediyorum.
يمكنك أن تنزل سيدى القاضى إننى أعترض على هذه المذكرة الهزلية

Sayın yargıç, bu ticari ilana itiraz ediyorum.
يا سيادة القاضى ، إننى أعترض على هذا الإعلان التجارى

- Sesinizin tonuna itiraz ediyorum. - Emir aldım.
انا أعترض على هذا الأسلوب أنا لدي أوامري

İtiraz ediyorum, efendim.
بمثل هذا الإفراط في الخشوع أُنا أعترض على هذا يا سيّدي

İtiraz ediyorum. 2036 yılında, Yeni Birleşmiş Milletler... hiçbir Dünya vatandaşının, atalarının ya da kendi ırkından birinin daha önce işlediği... suçlardan ötürü suçlanamayacağı yasasını çıkartmıştır.
أعترض فى سنة 2030 أعلن نظام الامم المتحدة الجديد أن مواطنى الأرض لا يلامو على جرائم أسلافهم

- İtiraz ediyorum Yargıç. - Kabul edildi.
ــ أعترض يا سيادة القاضي ــ الإعتراض مقبول

Bu saatte çağrılan tanığa itiraz ediyorum.
أنا أعترض على إستدعاء هذا الشاهد في هذا الوقت

Hedef seçimi konusunda ona katılmıyorum ama açıkçası mantıklıydı.
أعترض على خيار لها من أهداف، من الواضح، ولكن من المنطقي.

Kişiliğine bir itirazım yok ama ağzı gerçekten çok biçimsiz.
لست أعترض على شخصيّته، لكن فمه قبيح للغاية.

Yani benim karşı çıktığım, arzularla ilişkilendirilen utançtır.
وما أعترض عليه هو أن العار مرتبط بالرغبات.

Patronun olarak hastana yalan söylemene karşıyım.
بصفتي رئيستكَ، أعترض على كذبكَ على المريضة

Mesela şu İtalyanla flört edersen, buna itiraz etmem.
لن أعترض أبدل إذا ارتكبت فعلا ما مع ذلك الايطالي مثلا

engel olmuyorum umarım, değil mi?
أنا لا أعترض طريقك هنا أليس كذلك؟

O bunu biliyordu, ben de biliyorum ve başına ne gelmiş olursa olsun, bundan şikayetçi.
كان يعلم ذلك وأنا أعلم ذلك. ولن أعترض على ما حدث له مهما كان.

Geçmenizi mi engelliyorum?
هل أعترض طريقك؟