sanıyordum ki, Siz dediniz, ben o ibneye müdahale edeyim. | Open Subtitles | أعتقدت أنك قلت بأنك تريد أن تتخلص من هذا الرجل |
Bunca zaman bütün o şeyleri bana işkence yapmak için yaptığını sanıyordum. | Open Subtitles | كل ذلك الوقت أعتقدت بما تفعلينه كل تلك الأشيأ الصغيرة كي تعذبيني |
Sakin bir yerde konuşmamızın çok daha iyi olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | أعتقدت أنه من الأفضل التحدث على إنفراد بمكان أقل رهبة. |
Demek sanat eserleri koleksiyonunuz var. Sırf ceset topladığınızı sanmıştım. | Open Subtitles | لم أدرك انك جامع للتحف أعتقدت أنك تجمع الجثث فقط |
Adam ilaç alıyor muydu? Evet. İlk önce uyuşturucu bağımlısı olduğunu sandım. | Open Subtitles | نعم في بادئ الأمر أعتقدت أنه يأخذها لأنه كان مدمن على المخدرات |
- Selam. Pikabını dışarıda gördüm. Bugün işte olacağını sanıyordum. | Open Subtitles | لَقَد رأيت شَاحِنَتَك بِالخَارِج لقد أعتقدت أنك تعمل اليوم ؟ |
- Selam. Pikabını dışarıda gördüm. Bugün işte olacağını sanıyordum. | Open Subtitles | لَقَد رأيت شَاحِنَتَك بِالخَارِج ..لقد أعتقدت أنك تعمل اليوم ؟ |
Anne, senin, kedilerden hoşlanan iyi görünümlü birilerinin kalmasını istediğini sanıyordum. | Open Subtitles | آماه , أعتقدت أنك تريدين شخص لطيف يعيش هنا ويحب القطط |
ben sadece onun her zaman söylediği bir şey olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | انا فقط أعتقدت بأنه شيئا ما كانت تقوله في جميع الأوقات |
ben yalanlar ve hikayeler anlattığını sanıyordum, Ama Sanırım değil. | Open Subtitles | أعتقدت اننا سنمر بدون الأكاذيب والقصص لكن لا أعتقد ذلك |
Sahiden. Bir keresinde ben çalışırken Karbon tarihinin fosilleştiğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | بالتأكيد ، ذات مرة فى العمل أعتقدت أن الأحفورة الكربونية.. |
ben hoşuna gidebileceğini düşünmüştüm ancak kesinlikle gitmek zorunda değiliz. | Open Subtitles | أعتقدت أنك قد تستمتعين بها، لكننا بالطبع لسنا مجبرين للذهاب. |
Gezegende yaşayan yok, ama daha yakından bakmaya değer diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | الكوكبَ غيرُ مأهولٍ بالسّكان لكني أعتقدت أنه يضمن لنا نظرة أقرب |
Evet, Lex ilgilenir sanmıştım, ama Edge ve Lionel'ın birlikte büyükbabasını öldürmek gibi bir teori kurmaya çalıştığını bilmiyordum. | Open Subtitles | نعم أعتقدت بأن ليكس سيكون مهتم ولكن لم أعتقد بأنه سيطور هذه النظرية بأن إيدج و ليونيل قتلوا اجداده |
Çok komik, ben de bunun bir çeşit kod anlamına geldiğini sanmıştım. | Open Subtitles | هذا مضحك جدآ , لطالما أعتقدت أن فريق المكافحة يعتبر فريق محترم |
Siren seslerini duyunca, benim için geldiklerini sandım ve kaçtım. | Open Subtitles | فأخذته , عندها سمعت الصفارات أعتقدت بأنها لي , فأنطلقت |
Yavaş yavaş kabullenirim sandım ama olmadı ve hiç de olmayacak. | Open Subtitles | أعتقدت بأنه سيأتي بشروط لكن لم يأتي كذلك , ولن يأتي |
Sanırım, tanıdığımı sandığım kadın hakkında çok az şey biliyormuşum. | Open Subtitles | يبدو أن خبرتي في النساء أقل كثيراً مما كنت أعتقدت |
İngilizlerin sakin, romantik insanlar olduğunu sanırdım. | Open Subtitles | أعتقدت أن الإنكليز من النوع الهادىء الحالم من الناس |
Gerçi Düşündüğümden biraz fazla eve gittik ama en azından annen eve gelmeden... | Open Subtitles | لقد ذهبا الى منازل أكثر مما أعتقدت لكن الجيد هو اننا خدعنا أمك |
- Kendimi bu yola girdiğimde yolumun açık ve dürüst çalışmanın mümkün olduğunu düşündüğüm zamanlardaki gibi mutlu hissediyorum. | Open Subtitles | كما فعلت عندما بدأت و أعتقدت أن طريق المستقبل حيث الطهارة والصدق ممكن |
düşündün ki, bu köylü dilberi beyinsizdir! | Open Subtitles | أعتقدت بأن سكان هذه القرية ليس لديهم عقل. |
Tristan'ın asla yaşlı bir adam olacak kadar yaşamayacağını düşünürdüm. | Open Subtitles | لقد أعتقدت أن تريستان . لن يعيش ليصير رجلاً عجوزاً |
Tam tahmin ettiğim gibi. | Open Subtitles | كما أعتقدت, حسنا أيها الصف دعونا ننتقل الى الفصل الثاني |
Kötü olup kendi oğlumu öldüreceğimi sandın. Öldürmedim. | Open Subtitles | أعتقدت أنني سأتحول إلي شرير وأقتل أبني, لكنني لم أفعل |
Bunun önemli olabileceğini düşünüyorum, ve senin de bilmeni istedim. | Open Subtitles | أعتقدت أنه يمكن أن يكون مهما وأردت أن تعلم ذلك |
Bence 15 dakikasını harcadı ve kesinlikle delice intikam planları düşündü. | Open Subtitles | أعتقدت لتحصل على 15 دقيقة وهي كلياً تستخدمهم لتحظى بأنتقامها المجنون |