"أعتقد أنه حان" - ترجمة من عربي إلى تركي

• geldi bence
• Sanırım artık
• geldiğini düşünüyorum
• Bence artık
• geldi sanırım
• geldi diye düşünüyorum
• Sanırım bu
• geldi artık
• Bence geldi
• Sanırım şimdi

Ayağa kalkmanın zamanı geldi. Bence kalkmanın zamanı geldi.
. أعتقد أنه حان وقت الوقوف حان وقت الوقوف

Sadece benimde bir işimin olması zamanı geldi bence.
أعتقد أنه حان الوقت حصلت على وظيفة أيضا، كما تعلمون.

Sanırım, artık gözümüzü şu küçük röntgenciye çevirmemizin zamanı geldi.
أعتقد أنه حان الوقت لقلب الطاولة على متلصصنا المقيم الصغير

Biliyor musunuz sadece sizler için çocuklar biraz hareketli birşeyler söylemenin zamanı geldiğini düşünüyorum, ne dersiniz?
, فقط من آجلكم أعتقد أنه حان الوقت لنغيير المزاج, ما رأيكم ؟

Tamam. Bence artık diğer olasılıkları da düşünme vakti geldi.
حسناً، أعتقد أنه حان الوقت لنبدأ في التفكير باحتمالية موتها

Benden daha akıllı olduğunu kabul etmemin zamanı geldi sanırım.
لذا أعتقد أنه حان الوقت لأتقبل أنك أذكى مني

Üzerime uygun kıyafetler almanın zamanı geldi diye düşünüyorum.
أعتقد أنه حان الوقت لشراء بعض الملابس المناسبة

Sanırım bu kadar saçmalık yeter.
أعتقد أنه حان الوقت للتوقف عن هذه الترهات

Konuşmamızın zamanı geldi artık.
أعتقد أنه حان الوقت أن نتبادل أطراف الحديث

Bence geldi zamanı, bırakıp gitmenin
أعتقد أنه حان الوقت لنكف عن المحاولة

Sanırım şimdi dünyanın en güzel aşk şarkısı Bayan Tina Cohen-Chang için ne anlama geliyor öğrenmenin vakti geldi.
الآن أعتقد أنه حان الوقت لسماع ما أعظم أغنية حب

Bana kızgın olduğun için üzgünüm ama ehemmiyetsiz kavgamızı arkamızda bırakma ve yolumuza devam etme zamanı geldi bence.
أنا أسفه لأني أغضبتك ولكن أعتقد أنه حان الوقت لوضع خلافنا الصغير وراء ظهورنا والمضي قدما

Ne var biliyor musun? Kılık değiştirmenin zamanı geldi bence. Bizi gözlüyorlar.
أعتقد أنه حان الوقت لإلقاء نظرة جديدة . وصلنا عيون علينا.

Artık içeri girmenin vakti geldi bence.
أعتقد أنه حان الوقت لندخل المنزل

Sanırım artık ona bir şey olduğunu düşünmenin zamanı geldi.
أعتقد أنه حان الوقت للقبول بحقيقة أنه ربما أصابه مكروه.

Sanırım artık tek başına yola devam etme vaktimiz geldi.
أعتقد أنه حان الوقت ليتصرف كلٍ منّا وحده لبعض الوقت.

Sizinle bir konuşma yapma zamanımızın geldiğini düşünüyorum.
أعتقد أنه حان الوقت لنتحدث قليلاً أنا وأنت

Ama ben, o elverişsiz tenimle kimin patron olduğunu gösterme zamanının geldiğini düşünüyorum.
لكن ، أعتقد أنه حان الوقت لأعرض أن مظهري هو الأمر الناهي

Bence artık diğer insanların şeyi tecrübe etme zamanı geldi.
و حسناً أعتقد أنه حان الوقت لندع أناس أخرين يجربوا

Değişiklik yapıp biraz eğlenmemin zamanı geldi diye düşünüyorum.
أعتقد أنه حان الوقت لأحظى ببعض المرح كنوع من التغير.

Sanırım bu güzel insanlara yaklaşan mali uçurumu açıklamanın zamanı geldi.
أعتقد أنه حان الوقت لأخبر هؤلاء الأشخاص الطيبين إلى الهاوية المالية القادمة

Konuşmamızın zamanı geldi artık.
أعتقد أنه حان الوقت أن تبادل أطراف الحديث

Sanırım şimdi süper-Clark moduna geçmelisin.
أعتقد أنه حان الوقت لتنتقل إلى نمط "سوبر كلارك" الآن