Yapman gereken çok şey olduğunu biliyorum ama oyunumuz devam etmeli. | Open Subtitles | أعرف بأن لديك العديد من الاعمال لكن لعبتنا يجب أن تستمر |
Ruhsal açıdan zor olduğunu biliyorum ama her şey halloldu. | Open Subtitles | أعرف بأن الأمر صعب ذهنيا، ولكن تم الاعتناء بكل شيء. |
Erik için önemli olduğunu biliyorum, ama ben artık yazmak istemiyorum. | Open Subtitles | أعرف بأن الأمر يهم اريك ولكنني لاأريد العوده للكتابه بعد الآن |
Paulie'nin bana çok kızdığını ve asabi biri olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | كنت أعرف بأن بولي كان غاضباً مني وهو بهذا التهور |
Sırf bana kızgın olduğun için o hislerin birden yok olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف بأن هذا سيذهب لأنك غاضبة علي أنت تملكين الحق بهذا |
İşsiz olmanın ne kadar yorucu olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | أتعلمين، لم أكن أعرف بأن الإبتعاد عن العمل سيكون مُتعباً هكذا |
Senin için zor olduğunu biliyorum.... ...ama güçlü olman gerekiyor. | Open Subtitles | أعرف بأن ذلك صعب عليك لكنّك يجب أن تكون قوي |
Ben de bir anneyim. Zor olduğunu biliyorum. Bu yüzden kısa tutacağım. | Open Subtitles | ،كوالدةٍ أنا , أعرف بأن الأمر لابد بأنه قاسٍ .لن أطوّل الأمر |
Oh, senin için bu anın cehennem gibi olduğunu biliyorum ama bence kaybeden o oldu. | Open Subtitles | أعرف بأن الأمر يبدو كارثيا الآن لكن بالطريقة التي أقيم به الأمور فانه سيكون الخاسر |
Kasada 2 milyon dolardan fazla olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف بأن أصدقائك الإيطاليين الأغبياء يحتفظون بأكثر من 2 مليون دولار هناك. |
Bayan Lynch, bunun hepimiz için duygusal ve zor bir zaman olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف بأن هذه اللحظة عاطفية وصعبة علينا كلنا |
Çok klişe olduğunu biliyorum, Ama ben romantizm istiyorum. | Open Subtitles | أعرف بأن هذا لا يبدو شخصي جداً، ولكنني أريد رومانسية |
Karısı Mary Parke Oustis. Yedi çocukları olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | وكانت زوجته ماري بارك كوستيس أعرف بأن كان لديه سبعة أطفال |
Karısı Mary Parke Oustis. Yedi çocukları olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | وكانت زوجته ماري بارك كوستيس أعرف بأن كان لديه سبعة أطفال |
Senin kardeşinle ilgili sorunun olduğunu biliyorum, seni her zaman nasıl bir bakıma gölgede bıraktığını. | Open Subtitles | أعرف بأن لديكي مشكلة مع أختك هي دائماً تتجاوزك |
Senin kardeşinle ilgili sorunun olduğunu biliyorum, seni her zaman nasıl bir bakıma gölgede bıraktığını. | Open Subtitles | أعرف بأن لديكي مشكلة مع أختك هي دائماً تتجاوزك |
Bak, o palyaçonun eski pelerinli günlerden kalma, büyük bir kötü adam olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | انظري، أعرف بأن ذلك الجميل كان أكبر شخص شرير منذ أيام القناع والرداء |
Paulie'nin bana çok kızdığını ve asabi biri olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | كنت أعرف بأن بولي كان غاضباً مني وهو بهذا التهور |
Morrie meselesini Jimmy'yle tartışmak için akşama kadar vaktim olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | كنت أعرف بأن ليس أمامي سوى ساعة أو ساعتين لأقنع جيمي بالعدول عن قتل موري |
Bak Jorge, bunun kurallara uygun olmadığını biliyorum ama sen yoktun ve ben de meşguldüm. | Open Subtitles | أعرف بأن ذلك لم يكن تصرفاً ملائماً لكنك ذهبت وأنا كنت مشغولة وـ لين ـ |
Evet. Ben... balıkların bakıcıları olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعرف بأن تلك الأسماك لديها أمين عام |
biliyorum ki bu hırslı genç adamlar doğru seçimi yapacak. | TED | أنا أعرف بأن هؤلاء الشباب المندفعين والطموحين سيختارون الخيار الصائب. |
Zamanlamanın kötü olduğunun farkındayım ama o parayı istemek zorundayım. | Open Subtitles | إسمع أعرف بأن هذا وقت سيء سوف أحتاج المال |
- Kimse bir kızdan kamyon almaz. - Böyle olacağını biliyordum. | Open Subtitles | ـ لن يشتري أحد شاحنة من فتاة ـ كنت أعرف بأن هذا سيحدث |