Ben Ona bir şey vermedim. Ama senin gönlün boldu. | Open Subtitles | انا لم أعطه شىء أنت كنت الفتاة ذات القلب الكبير |
- Tırmanışta 12 g yedi. Ona birkaç dakika ver. | Open Subtitles | لقد تلقى سحب جاذبية قوي أثناء الصعود، أعطه بعض دقائق |
Bankaya geldiğinde seni arayacak. Ona anahtarlarını ve kartını ver. | Open Subtitles | حينما يدخل، فإنّه سيبحث عنك، لذا أعطه مفاتيحك وبطاقة دخولك. |
Sakinleşmesi için bir şans verin. Sakinleşmesi için bir şans verir misiniz? | Open Subtitles | فقط أعطه فرصه ليهدئ نفسه هلا أعطيته فرصه ليهدئ من تلقاء نفسه |
Biraz daha zaman verin. O korkunun tadını çıkarsın. | Open Subtitles | أعطه المزيد من الوقت دعه يستمتع بتلك الصدمة التي أصابته |
Çok sabırlıyımdır, ama aptalca konuşuyorsun. Silahı Ona ver! | Open Subtitles | أنا صبور يا داتش ، لكنك تتصرف كالأحمق أعطه البندقية |
Steve, silahı Ona ver. Ne yapmaya çalıştığını anlamıyor musun? | Open Subtitles | ستيف ، أعطه البندقية ألا ترى ما يحاول القيام به ؟ |
Hayır, Ona botlarımı vermeyeceğim. Olmaz. Bu kadar yeter. | Open Subtitles | كلا، لن أعطه الحذاء ليس ثانيةً، الأمر منتهي |
Orada teknesi olan biri var. Ona Biraz para koklatırsanız sizi götürebilir. | Open Subtitles | يوجد رجل هنا مع قارب، أعطه دولاران وسيعبر بك |
Ona işe yaramayan bir ilaç verin. Şu şovun çabucak sonunu getirin. | Open Subtitles | أعطه مخدر عديم الفائدة كي ينتهى العرض قريبا |
Benim suçummuş gibi davranıyorsun, orospu çocuğu. Ona ismini söyleyen ben değildim! | Open Subtitles | انك تنظر إلي كأنها غلطتي ، أنا لم أعطه اسمي |
Benim suçummuş gibi davranıyorsun, orospu çocuğu. Ona ismimi söyleyen ben değildim! | Open Subtitles | انك تنظر إلي كأنها غلطتي ، أنا لم أعطه اسمي |
Sadece Biraz bekle diyorum. Ona Biraz şans tanı. | Open Subtitles | أنا فقط أقول ، كن على حذر ، و أعطه حيز للعمل |
Bu yüzden Ona anahtar kodunu değiştirttim. Yoksa yapmayacaktı. Onu içeri alacağım. | Open Subtitles | لذلك لم أعطه المفتاح، لأنه لن يستطيع الدخول |
Şayet yutamazsa, bunlardan bir tane verin. | Open Subtitles | و إذا لم يستطع أن يبتلع أعطه واحدة من هذه |
- Şu herife 10.000 dolar verin. - Steve Martin dördüncü hatta. | Open Subtitles | أعطه 10 آلاف دولار ستيف مارتن على الخط أربعة |
Çocuğunuzla birlikte Onu parçalara ayırın, veya Onu benim okuluma gönderin biz birlikte parçalayalım. | TED | أعطه لطفلك أو أرسله إلى مدرستي وسنقوم نحن بإعطائهم إياه |
- O da bilmiyordu. - Yalnızca yap şu iğneyi. | Open Subtitles | ـ هو أيضاً لم يكُن يعلم ـ أعطه الحُقنة فقط |
Ver şunu! Çizgi film izliyorum. | Open Subtitles | أعطه لي أنا اشاهد الرسوم المتحركة |
'Sen de harika bir öğrenciyle karşılaştığında,' '...bunu Ona verirsin.' | Open Subtitles | و عندما تجد طالباً إستثنائياً مثلك أعطه هذا القلم |
Biraz yemek ver şuna. | Open Subtitles | أعطه بعض الطعام. |
Bu mesajı Ona ilet ve ardından Onu yalnız bırak, anlaşıldı mı? | Open Subtitles | أعطه هذه البرقيه ثم دعه و شأنه هل تفهمني؟ |
Bana patlatmak için Biraz havai fişek verir,ya da... e-havai fişek. | Open Subtitles | أعطه بعض الألعاب النارية لينصرف , أو أو إي العاب نارية |