ويكيبيديا

    "أعطيتُ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • verdim
        
    • vermiştim
        
    • verirsem
        
    • veren
        
    Seni o otobüse bindirmeye söz verdim. Open Subtitles لقد أعطيتُ كلمتَي بأنني أَراك على تلك الحافلةِ
    Duygularını paylaşıyorum Eric, ama zaten kasabaya tüm marketimi verdim. Open Subtitles انا أَتعاطفُ، إيريك لَكنِّي أعطيتُ هذه البلدةِ مخزنِي الكاملِ
    Maaş alabilmek için bunu işverenime verdim. Open Subtitles بأنّني أعطيتُ إلى ربِّ عملي لتَأْكيد أنا أصبحتُ ذو راتبَ.
    Sarah'ya kırmızı taşlı bir Latnok yüzüğü vermiştim. Open Subtitles لقد أعطيتُ سارة خاتم لاتنوك ذات حجر أحمر
    Evet, birkaç gün önce gelen birisine eşkâlini verdim. Open Subtitles أجل , لقد أعطيتُ أوصافاً لشخصٌماالذيخرج قبل أيامقليله.
    Ölmediğimi bildirmeleri için, Büroya bir liste isim verdim. Open Subtitles أعطيتُ لائحة إلى المكتب بالأشخاص الذين أردتُ إبلاغهم أنني لستُ ميّتاً حقاً
    Evliliğimde kendimden çok ödün verdim. Open Subtitles وقد أعطيتُ الكثير من نفسي في زواجي الأخير
    Luke'a göz atması için bebeğin dosyasını verdim. Open Subtitles وبعدها أعطيتُ الملف لـ لوك ليطّلِعَ عليه
    Ben de dadıya 10'a kadar kalması için 40 dolar rüşvet verdim. Open Subtitles وأنا أعطيتُ الجليسة 40 دولاراً وأخبرتُها أن تمكث حتّى العاشرة
    Ben de dadıya 10'a kadar kalması için 40 dolar rüşvet verdim. Open Subtitles وأنا أعطيتُ الجليسة 40 دولاراً وأخبرتُها أن تمكث حتّى العاشرة
    Orijinalleri incelemeleri için adli tıpa verdim. Open Subtitles أعطيتُ الأصليّة لقسم الأدلّة حتى يتمكنوا من فحص الورقة
    Belki bilmek istersin, kızına hafif sakinleştirici verdim ki kendi adamlarıma beni vurdurmasın. Open Subtitles وإذا كنتي تتسألين ، فقد أعطيتُ ابنتكِ مسكّن معتدل فقط لكي لا تفعل شيء ذكي كجعلك رجالي يضربونني
    Polislere tüm güvenlik kameralarımıza giriş yetkisi verdim bunlar hariç tabii. Open Subtitles أعطيتُ الشرطة الوصول ،إلى كُلّ كاميراتنا الأمنية ما عدا هذه
    Bir kez 23:00'da randevuya çıktığımda adama ATM şifremi verdim. Open Subtitles ذات مرة ذهبت بموعد وبحلول الحادية عشر مساءً أعطيتُ الرجل رمز بطاقتي الإئتمانية
    Çünkü biraz önce kendime mahvetme imkanım olmayan bir görev verdim. Open Subtitles لأنني فقط أعطيتُ نفسي المهمة التي أنا لا أَستطيعُ الشَدّ.
    Birçok kötü insana birçok kötü şeyler verdim. Open Subtitles وبعدها أعطيتُ الكثير من الأشياء السيئة لكثيرٍ من الناس السيئين
    Bebeğime bile mama verdim sütümün bitmesine imkân yok. Open Subtitles أعطيتُ طفلي حتى زجاجة حليب لذلكَ لا يمكن لجسدي أن يجف
    Bunu hayallerinin peşinden koşması için kız arkadaşıma vermiştim. Open Subtitles أعطيتُ هذا المال لصديقتي حتّى يتسنّى لها تحقيق أحلامها.
    Bu hançeri yıllar önce karıma vermiştim. Open Subtitles أعطيتُ هذا الخنجر إلى زوجتي منذ سنوات.
    Vergi borcu oyunu için hesap numaramı ortağıma vermiştim. Open Subtitles أعطيتُ شريكَي القديم كُلّ أرقام حساباتي
    Eğer yanında bedava eşantiyon verirsem daha fazla makyaj malzemesi satabilirim. Open Subtitles يمكنني بيع الكثير من المكياج إذا أعطيتُ هدية مجانية مع الشراء
    Nişan yüzüğünü yabancı bir çocuğa veren kişi ben değilim. Open Subtitles لَستُ الواحد الذي أعطيتُ إرتباطَه دقّْ إلى الطفلِ الأجنبيِ.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد