ويكيبيديا

    "أفضل في" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • daha iyi
        
    • en iyi
        
    • daha güzel
        
    • iyi bir
        
    • en iyisi
        
    • bile daha
        
    • konusunda daha
        
    • daha iyidir
        
    • daha iyiydi
        
    • daha iyiydin
        
    • kadar iyi
        
    Önümüzdeki yıl dünyanın daha iyi bir yer olacağını düşünüyor musunuz? TED هل تعتقدون أن العالم سوف يكون مكان أفضل في السنة القادمة؟
    Annelerin hepsi Çin'de yaşarken büyük zorluklar yaşamışlar ve çocuklarına Amerika'da daha iyi fırsatlar verebilmek için usanmadan çalışmışlar. TED جميع الأمهات مررن بتجارب صعبة أثناء عيشهن في الصين، وقد عملن بلا كلل لمنح أطفالهن فرصاً أفضل في أمريكا،
    Nefret ettiğim işte daha iyi olmak için eğitim alıyorum. Open Subtitles أتدرب لكي أكون أفضل في شغل أَكرهة. حياتي رسمياً بغيضه
    Gerçekten ortağımın her davada en iyi sonucu istediğine inanıyorum. Open Subtitles أنا حقا أعتقد شريكي يريد نتائج أفضل في كل قضية
    Şehirde sana daha güzel bakılacağının farkındayken, seni bu odada bırakamam. Open Subtitles لن أتركك هنا في هذه الغرفة. ستحظى بعناية أفضل في المدينة
    daha iyi bir yer var. Şu tepenin arkasında bir yerlerde. Open Subtitles هناكَ مكان أفضل في الخارج، في مكان ما وراء ذلكَ التلّ
    Çocuğumuz sadece seni zenginlere daha iyi göstermesi için tasarlanmış bir süs, Open Subtitles ابننا و كأنه طفل مدلل مترف مصمم لجعلك تبدين أفضل في الشركة
    Bana öyle geliyor ki, bu dünyadaki hayatı diğerine nazaran daha iyi. Open Subtitles يبدو أنّ لديها حياه أفضل في هذا العالم من حياتها بالعالم الآخر.
    Çünkü ben sorumluluk sahibiyim ve insanlarla daha iyi ilişki kurabiliyorum. Open Subtitles لإنني الأكثر مسؤولية و لدي مهارات أفضل في التعامل مع الناس
    Yani biri ona başka yerde daha iyi iş mi teklif etseydi? Open Subtitles ماذا، أتعنين، إن عرض عليه شخص ما وظيفة أفضل في مكان آخر؟
    Kendini işte daha iyi hissedeceğini sandığın için mutluluğunu bir kenara atıyorsun. Open Subtitles وترمين سعادتك بعيداً عنك لأنك تعتقدين أن ذلك سيجعلك أفضل في عملك.
    10 kere daha dövüşsen daha iyi duruma gelirsin muhakkak. Open Subtitles عشرة قتالات أخرى، وربّما تكون لديك فرصة أفضل في قتالي.
    Çiftlik evi stilinde bir eve hangi pencere daha iyi gider sence? Open Subtitles الآن ما النافذة التي تعتقد بأنها ستبدو أفضل في منزل بطابق واحد؟
    Travma 1'i bütün kariyerini burada geçiren birinden daha iyi kim koruyabilir ki? Open Subtitles من أفضل في الأهتمام بغرفة الطوارء الأولى من رجل قضى حياتة المهنية هناك
    Söylemezsem içimde kalır. Diğer eleman o şeyi daha iyi kullanıyordu. Open Subtitles يجب أن أقول، الرجل الآخر كان أفضل في استخدام هذا الشيء.
    Tamam bu işi sevdim ama güvelikte çalışmam daha iyi olur diye düşünüyorum. Open Subtitles أنا أحب هذه الوظيفة وكل شيء، ولكن أعتقد أنني سأكون أفضل في الأمن.
    Ve gösterdi ki, aslında bugün, insanların düzen tanıma mekanizması protein kıvırmada en iyi bilgisayardan daha iyi. TED واثبتت بأنه اليوم في الحقيقة، أن نمط آلية الاستيعاب لدى الإنسان أفضل في طي البروتينات أكثر من أي حاسوب.
    -Tanıdığımız bütün kadınlar arasında, yatakta en iyi olanı sensindir diye karar verdik. Open Subtitles قررنا جميع النساء الجميلات نعلم، وربما كنت أفضل في السرير.
    Yani, hisleri uyuşturup dünyanın daha güzel gözükmesini sağlıyor? Open Subtitles إنه نوع من الأنواع التي تجعل العالم أفضل في مخ المدمـن ؟
    Fakat dünyada bir şeyin en iyisi olma ihtimali... hayatta pek elinize geçmez. Open Subtitles ولكن الفرصة ليكون أفضل في العالم في شيء لم تحصل كثيرا في الحياة.
    Uyandığında normal görünme şansın bile daha yüksek. Open Subtitles أمامك فرصة أفضل في الاستيقاظ وأنت تبدو طبيعياً
    Belki de kendimizden çok başkalarıyla ilgilenme konusunda daha iyiyiz. Open Subtitles ربما نحن أفضل في الاعتناء بالناس أكثر من اعتنائنا بأنفسنا
    Neyse ki patlamadan korunma sağlayan aynı binalar, serpinmeye karşı korunmada daha iyidir. TED لحسن الحظ، نفس المباني التي تقدم الحماية من الانفجار هم أفضل في الحماية ضد التداعيات.
    Beni boşadı; çünkü en yakın arkadaşım yatakta daha iyiydi. Open Subtitles لقد طلّقني لأن صديقتي المقرّبة كانت أفضل في السرير.
    Sen her zaman, emir alırken, emir vermekten daha iyiydin. Open Subtitles حسنٌ، كنت دائمًا أفضل في تلقي الأوامر عن إعطائها.
    Ne kadar çok eğitme verisi girilirse, algoritma yeni görüntüleri doğru olarak tanımakta o kadar iyi olur. TED كلما زاد التدريب على البيانات، كلما أصبحت الخوارزميات أفضل في التعرف بشكل صحيح على الصور الجديدة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد