Yapacağımız en iyi şey ise birbirimize yardım ederek onu çıkarmak olur. | Open Subtitles | إن أفضل ما يمكننا القيام به هو مساعدة بعضنا البعض في اخراجه |
Bir miktar ziyan, başta da belirttiğim gibi, kaçınılmaz olarak olacaktır, o zaman soru şu oluyor, onunla yapacağımız en iyi şey ne olur? | TED | بعض مخلفات الطعام، كما قلت في البداية، ستظهرحتماً، لذا فالسؤال هو، ما أفضل ما يمكننا فعله بها؟ |
karşı empati kurmaniza engel olmamali. Sevdiklerimiz için yapabileceğimiz en iyi şey belki de onları insan gibi düşünmektir. | TED | أفضل ما يمكننا فعله مع من نحبهم. هو في الحقيقة تجسيدهم |
Dinle, burada yapmaya çalıştığımız şeyin bir eğitimi yok onun için yapmamız gereken iç güdülerimize güvenip elimizden gelenin en iyisini yapmak. | Open Subtitles | أنظر, لا يوجد تدريب لما نحاول فعله هنا لذا أفضل ما يمكننا فعله هو أن نثق بحدسنا و نعطي أفضل ما لدينا |
- Elimizden gelenin en iyisi bu. - İstedikleri bu değil. | Open Subtitles | هذا أفضل ما يمكننا فعله - لكنه ليس ما يريدونه - |
- Yapabileceğimizin en iyisi bu. - Onlar güçsüz. | Open Subtitles | هذا أفضل ما يمكننا عمله هم عديموا الفائدة |
Elimizden gelen en iyi şey problemlere çözüm getirmek ama hepimiz kazdığımız çukurlara sığınmaya çalışırsak bunu hiçbir şekilde yapamayız. | Open Subtitles | أفضل ما يمكننا فعله هو حل المشكل ولا يمكننا فعل ذلك إذا كان كل ما نريده هو العودة إلى أسرّتنا والاختباء |
Yapabileceğimiz en iyi şey onu kapana kıstırmak. | Open Subtitles | أفضل ما يمكننا أن نفعله هو أن نحاول إحتوائه. |
Yapabileceğimiz en iyi şey, ne alabiliyorsak almaktır, böylece ailenin yükü de hafiflemiş olur. | Open Subtitles | أفضل ما يمكننا عمله هو جمع ما يمكننا جمعه كي نسهّل الأمور علي والديه |
Belki de yapabileceğimiz en iyi şey bir antidot bulup kendi bağışıklık sistemlerini yeniden etkin hale getirmek olacaktır. | Open Subtitles | أفضل ما يمكننا فعله هو إمدادهم بترياق ليسمح لجهازهم المناعي بالتجدد |
Şu an yapabileceğimiz en iyi şey onu canlı yakalamak ve konuşturmak. | Open Subtitles | أفضل ما يمكننا عمله الان أن نحاول القبض عليه حياًّ ونستجوبه |
Söyleyebileceğimiz en iyi şey, şehir merkezinde oldukları. | Open Subtitles | أفضل ما يمكننا قوله هو؛ من أنه في منطقة المترو |
Şu anda yapabileceğimiz en iyi şey birbirimizden ayrılmamamız. | Open Subtitles | لذا أفضل ما يمكننا فعله الآن هو أن نبقى معاً |
Ve tüm bunlar için hazır olmayabiliriz ama elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | ربما لسنا مستعدين للمزيد من هذه الأشياء لكننا نفعل أفضل ما يمكننا فعله |
Bakın, biz ücretsiz çalışıyoruz ve elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz. | Open Subtitles | عيادة مجانية, و نحن نقوم أفضل ما يمكننا فعله |
"Elde mevcut" duymak istediğiniz bir laf değil biliyorum ama elimizden gelenin en iyisini bu, işte başlıyoruz. | Open Subtitles | "أعلم أن "حال توافرها ليس ما تأملون به لكن هذا أفضل ما يمكننا فعله |
Şimdilik, Elimizden gelenin en iyisi bu. | Open Subtitles | ولكن فى الوقت الحالى إنه أفضل ما يمكننا فعله |
- Evet, Elimizden gelenin en iyisi bu sanırım. Şeffaf bantla bantla. | Open Subtitles | حسنا، ذلك أفضل ما يمكننا أن نتمناه ضع عليها الشريط اللاصق |
Bilemiyorum efendim. Elimizden gelenin en iyisi bu mu? | Open Subtitles | لا أعرف يا سيّدي أهذا أفضل ما يمكننا تحقيقه؟ |
- Biliyorum ama Elimizden gelen bu. | Open Subtitles | أعلم ذلك ولكن هذا أفضل ما يمكننا فعله |