Ben düşünüyordum da biraz daha seksi yapmayı istiyorum. Biliyorsun, daha gerçekçi. | Open Subtitles | كنت أفكّر أنني أريد جعله مثير أكثر قليلاً حقيقي أكثر بعض الشيء |
Beni terk etmeni düşünüyordum da, Bence bu senin pek yararına olmaz. | Open Subtitles | أتعلم؟ كنتُ أفكّر بشأن انفصالك عنّي ولا أعتقد أنّ ذلك في صالحك |
Son zamanlarda, düşünüyorum da, belki de hayaller, sadece hayaldir. | Open Subtitles | لقد كنت أفكّر مؤخراً بأنَّ الأحلام قد تبقى أحلاماً للأبد |
Yarın işe ne giyeceğimi düşünüyorum. Eşyalarımın yarısı orada yarısı burada. | Open Subtitles | أفكّر ماذا أرتدي غداً فملابسي نصفها هنا و النصف الآخر هناك |
Pekâlâ, bir düşüneyim. Cevabımı yakında bildiririm. | Open Subtitles | حسنًا، دعني أفكّر بشأنها، سأعلمك بجوابي قريبًا |
Lan ben de geceyi sonlandırmayı düşünüyordum. Meğer asıl eğlence bu geceymiş. | Open Subtitles | سحقًا وأنا من كنت أفكّر بأن أخلد لمضجعي في عشيّة العام الجديد. |
Lan ben de geceyi sonlandırmayı düşünüyordum. Meğer asıl eğlence bu geceymiş. | Open Subtitles | سحقًا وأنا من كنت أفكّر بأن أخلد لمضجعي في عشيّة العام الجديد |
Ben de çabucak gitmeyi düşünüyordum. Sabretmek gibi bir erdemim yoktur. | Open Subtitles | كنتُ أفكّر فى المغادرة بسرعة البصر ليس من فضائلى |
düşünüyordum da. Bu çok büyük bir komplo. | Open Subtitles | كنت أفكّر في ذلك، لا بد أن وراء ذلك مؤامرة عظيمة |
Ben Kuljit ve Raj'in aynı zamanda evlenmelerini düşünüyordum. | Open Subtitles | أنا كنت أفكّر بكولجيت وراج زواج في نفس الوقت |
Ben sentetik bir kimyasaldan olma temas yanığı olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أفكّر أنّها قد تكون آثار حروق من مركب كيميائي ما. |
Sürekli son sınıfta olduğum, senin Harvard'tan atıldığın zamanı düşünüyorum. | Open Subtitles | أظلّ أفكّر في الأيّام الخوالي عندما كنتُ طالباً بصفّ التخرّج |
Çok komiksin. Çünkü düşünüyorum da, ...ona tekrar elimi koyacağım. | Open Subtitles | هذا مضحك، لأنّي كنتُ أفكّر أن أضع يدي عليها مجدداً |
Kimi zaman Güney'de olmak nasıl olurdu acaba diye düşünüyorum. | Open Subtitles | بين الحين والآخر، أفكّر بشأن كيف هو العيش في الجنوب. |
Uzun bir zamandır onu kullanmadım, ama onu tekrar kullanmayı düşünüyorum. | Open Subtitles | لم أستخدمه منذ زمن طويل، لكنّي كنتُ أفكّر بإستخدامه مرة أخرى. |
Bir düşüneyim. | Open Subtitles | اسمح لى أن أفكّر بشأن ذلك من سيحصل على المرح ...العلاج الخاصّ بالأطفال |
İnternette rüya evlerine bakıyordum. Bu da aklıma bir oda daha eklemeyi getirdi. | Open Subtitles | إذاً كنتُ على الأنترنت أتصفح منازل الأحلام، وذلك جعلني أفكّر بإضافة غرفة إضافية. |
O noktayı düşünmeye devam ettim. Beni hiç etkileyemedi bile. | Open Subtitles | و ظللت أفكّر بتلك النّقطة لم يُزعجني أبداً، سأخبرك بهذا |
Seni hiç düşünmedim değil ama öncelikli olan kendimdi. | Open Subtitles | حسناً، ليس الأمر وكأنني لم أفكّر بك أبداً ولكنني كُنت الأولى |
Göz göze geldiğimizde konuşamıyor olsam bile düşündüğüm şeyi anladı. | TED | عندها تلاقت أعيُننا، ومع أنّني لم أستطعِ الكلام، إلّا أنّها قد فهمت ما كنتُ أفكّر فيه. |
Bana o gün, o köprüde söylediklerin, hiç aklımdan çıkmıyor. | Open Subtitles | كلّ يوم أفكّر فيما قلته لى ذلك اليوم على الجسر |
Ünlü birisinin olduğunu söylemişlerdi ama sen olduğunu hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | لقد أخبروني إنّه ملك لشخص مشهور ولكنّ لم أفكّر فيك |
Bir gün uyanıp birşeylerin eksik olduğunu fark edeceğimi düşünüp duruyorum, ama şu anda buna dönüyorum ve bebeğim, aletimi çimdikle diyorum. | Open Subtitles | أظلّ أفكّر أنّه ربما يوم ما سأ.. سأستيقِظ وأدرك أنّ هناك شئ مفقود، لكن الآن، تبّاً, كما تعلم، أنظر إلى تلك الفتاة |
Bunu zaten, 2 yıl önce, teşhis konulduğu zaman düşünmüştüm. | Open Subtitles | أنا أفكّر في ذلك منذ عامين وقد قمت بالتشخيص |
Yok ya, düşünmeden konuştum. Kartpostalın üstünde fotoğrafım olmasın. | Open Subtitles | كلا، كنت أفكّر بصوت عالٍ، لا أريد صورتي على بطاقة |
Ama, hergün sizi düşündüğümü bilmelisiniz. | Open Subtitles | لكنّ يجب أن تعرفا أني أفكّر بكما في كلّ يوم |