| Çocuklar, size Yemin ederim ondan sonraki 12 dakika kendimden geçmişim. | Open Subtitles | يا أولاد ، أقسم على أنني فقدت الوعي لمدة 12 دقيقة |
| Yemin ederim, bir daha kış geceleri hizmet vermeyeceğim. | Open Subtitles | لا مزيد من الخدمة المسائية في الشتاء، أقسم على ذلك. |
| Size Yemin ederim. Az sonra öleceğimi biliyorum. | Open Subtitles | أقسم على ذلك كما أعرف أني على وشك أن اموت |
| Yemin ediyorum, oğlun tahtta uzun süre oturamayacak. | Open Subtitles | إبنك لن يجلس طويلاً على العرش أقسم على ذلك. |
| Babamın mezarı üzerine Yemin ederim bunun hesabını verecek. | Open Subtitles | أقسم على ضريح والدي إنّ الرجل العنكبوت سيلقى جزاءه |
| Yemin ederim ikisini de öldüreceğim. | Open Subtitles | إنى يستفزنى، أقسم على ذلك. اخفضْ سلاحك، الآن. |
| Bildiğim her şeyi size söyledim. Yemin ederim! | Open Subtitles | لقد قمت بإخبارك بجميع ما أعرف ، أقسم على ذلك |
| Bildiğim her şeyi size söyledim. Yemin ederim! | Open Subtitles | لقد قمت بإخبارك بجميع ما أعرف ، أقسم على ذلك |
| Eğitimim üzerine Yemin ederim ki, aklımdan hiç bu tür şeyler geçmedi. | Open Subtitles | أقسم على دراستي أنا ليس لدي أي شييء من هذا القبيل في ذهني |
| Ama oradaydılar. Yemin ederim, hepsi etrafımızdaydı. | Open Subtitles | لكنّهم كانوا هنا أقسم على ذلك جميعهم حولنا |
| Yemin ederim,çocuklara sor Dalga geçmiyorum | Open Subtitles | أقسم على ذلك، فلتسأل هؤلاء الرجال أنا لا أمزح |
| Fakat filmde sirk görüntüleri yoktu. Yemin ederim. | Open Subtitles | لكن لم يكن بها مقاطع السيرك أقسم على هذا |
| Bakın, ateş emri vermedim, efendim. Yemin ederim. Ben,adamların önünde duruyordum. | Open Subtitles | اسمع، أنا لم أعطي أي أمر بإطلاق النار سيدي أقسم على ذلك، كنت أقف أمام الرجال |
| Kardeşimin hayatına Yemin ederim ki sen ve senin takımın çitlerin dışını boylar. | Open Subtitles | أقسم على حياة إبنتي أنك أنت وعصابتك ستغادرون الحي قريباً |
| Tanrı'ya ve Aziz George'a olan inancımla Yemin ederim ki; kuzeydeki insanları sadece mührümü basarak değil, tüm kalbimle affettim. | Open Subtitles | أقسم على الايمان بأن اخدم الله وسانت جورج الأول المغفور له, واعفو عن رجال الشمال ليس فقط عفوا كتابيا |
| Bu kez, hayatımın üstüne Yemin ederim sonsuza kadar sürecek. | Open Subtitles | وهذه المرة، أقسم على حياتي أنه سيكون للأبد |
| Yemin ediyorum, oğlun tahtta uzun süre oturamayacak. | Open Subtitles | لن يبقى ابنك طويلا على العرش أقسم على ذلك |
| Bakalım sonsuza kadar parmağından çıkarmaması için yemin ettirdiğim yüzük hâlâ kocamın parmağında duruyor mu? | Open Subtitles | سأرى إذا كان بوسعى الحصول على خاتم زوجي الذى أقسم على حفظه للأبد |
| Cesaret! Bir şövalye cesur olmaya yemin etmiştir. | Open Subtitles | البطولة الفارس قد أقسم على البطولة |
| - Onu öldürmeyle boşa harcamayacağına Yemin et. | Open Subtitles | فلتقسم أنك لن تضيعها بالقتل أقسم على ذلك |