Bahse girerim, "Koç"sundur! Koç insanları hareketli ve güçlü olurlar. | Open Subtitles | أشك أنك من مواليد برج الحمل، مواليد الحمل أقوياء وعنيفون |
Bahse girerim, "Koç"sundur! Koç insanları hareketli ve güçlü olurlar. | Open Subtitles | أشك أنك من مواليد برج الحمل، مواليد الحمل أقوياء وعنيفون |
Birbirimize yardım edebilmemiz için bizi bir süre güçlü kılar. | Open Subtitles | إنه يجعلنا أقوياء فقط لفتره حتى يمكننا مساعدة بعضنا البعض |
Sırf erkeğiz ve her alanda güçlüyüz diye maalesef her şeyi çocuk oyuncağına çeviriyoruz. | Open Subtitles | أن نكون رجالا ولذلك أقوياء على جميع المستويات نصنع من كل المشاكل مسرحيات للأطفال |
Büyümeyi yarılayacak kadar güçlüler. | TED | أنهم أقوياء بما فيه الكفاية لخفض النمو للنصف. |
Daha önce bu haplardan almıştım ama düşündüğüm kadar güçlü değilmiş. | Open Subtitles | أَخذتُ البعض مِنْ هذه قبل ذلك، لَكنَّهم لَيسوا أقوياء مِثْلي الفكرَ. |
İnsanlara, yerlilerin barış içerisinde yaşadıkları halde yine de güçlü olduklarını ve topraklarının ellerinden alınmasına göz yummayacaklarını anlatmalıydım. | Open Subtitles | يجــبُ أقول للناس أنهُ بالرغم من أن الأشخاص الطبيعيون عاشوا في بأمان كانوا أقوياء حتى الآن لم يعانون بأراضيهم |
Ama, Efendim, her iki cephede de onları yenebilecek... kadar güçlü olduğumuza inanıyorum. | Open Subtitles | لكن يا معلم، أنا أؤمن أننا أقوياء بما يكفي لقتالهم من كلاّ الجانبين |
Eğer babamızın intikamını almayı istiyorsak güçlü olmamız gerektiğini söylemişti. | Open Subtitles | قال بأننا إذا أردنا الثأر لوالدي علينا أن نكون أقوياء |
Bunun şakası yok, çünkü yeterince güçlü değilseniz yaralanabilirsiniz, anlaşıldı mı? | Open Subtitles | تعاملوا بجدية، يمكن أن نُصاب بمكروه إذا لم نكن أقوياء كفايةً |
İyi bir kocaydı ve turp gibi, güçlü iki oğul yetiştirdi. | Open Subtitles | لقد كان زوجا جيدا و اب رائع و أعطاني صبيان أقوياء |
- Bob. - Ama bizi tanıyorsun, güçlü, sessiz tipleriz. | Open Subtitles | بوب لكن انت تعرف الرجال، أقوياء و من النوع الكتوم |
Bunlar iki partiye de para veren çok güçlü insanlar. | Open Subtitles | أعني، أن هؤلئك أشخاص أقوياء الذين يعطون الأموال لكلا الحطرفين. |
Tanrı mutlu olmanı istemez o senin güçlü olmanı ister. | Open Subtitles | الربُ لايريدنا أن نكونَ سعداء، بل يريدنا أن نغدوا أقوياء. |
Ama bu işin arkasında güçlü kişiler varmış ve başka seçeneği de yokmuş. | Open Subtitles | هنالك أشخاص أشخاص أقوياء جداً خلف هذا الأمر وهو لم يكن لديه خيّار |
güçlü ve kafa dengi yoldaşlar bulup birbirinize sımsıkı tutunmak. | Open Subtitles | تجد رفاقًا أقوياء متوافقون معك وتلتحمون معًا كالتحام البلل بالمياه. |
Bizi durduramazsın Belediye Başkanı West! Hepimiz güçlüyüz. | Open Subtitles | لا يمكنك إيقافنا أيها العمدة ويست نحن أقوياء جداً |
güneş bayrağının büyük halkı ben söylüyorum biz güçlüyüz! | Open Subtitles | يا شعب راية الشمس العظيم أنا أقول نحن أقوياء |
güçlüler ama giderek aptallaşıyorlar. | Open Subtitles | إنهم أقوياء ، ولكن أعتقد أنهم أصبحوا أكثر غباءاً |
Eğer sert çocuklarla uğraşacaksak bana güçlü silahlar lazım olacak. | Open Subtitles | إذا كنا سنقاتل رجالاً أقوياء فسوف احتاج الى أسلحة قوية |
Köle fizikman kuvvetli tutulacak fakat aklen zayıf ve sahibine bağlı olacaktı. | Open Subtitles | أبقوا العبيد أقوياء جسدياً و لكن نفسياً ضعفاء و معتمدون على السيد |
Değil mi? Kızlar zayıftır, erkekler ise güçlüdür. | TED | أليس صحيحًا؟ الفتيات ضعيفات، والأولاد أقوياء. |
Bu sağlam, önemli ve büyük görünme ile ilgili bir ego sorunu değil mi? | TED | أليست بقضية غرور أننا نريد أن نبدو أقوياء كبارا و مهمين؟ |
Bu baskıcı hayaletler çok inatçı ve güçlüdürler. | Open Subtitles | هؤلاء الأشباح الطغاة متعنتون إنهم أقوياء للغاية |
Anonymous artık güçlüydü, yani küçük siktiri boktan bir grup değildik. | Open Subtitles | المجهولون أقوياء الآن , و نحنُ لم نعد مجموعة أنيقة و مرتّبة بعد الآن. |
Siz üçünüz oldukça güçlüsünüz. | Open Subtitles | جيرايا ، توقف أنتم الثلاثة أقوياء |