| Worshipful Company of Fishmongers'in bir üyesi bile olsa umurumda değil. | Open Subtitles | لا أكترث حتى إذا كان عضو فى شركة باعة السمك المبجلة |
| Orayı traş etme umurumda değil. O tıbbi bir hastalık değil. | Open Subtitles | لا أكترث إن كنت تحلقين في الأسفل ليست حالة طبيّة حتى |
| Armani, Prada ya da Ermin-bilmem ne Zegna giyse de umurumda değil. | Open Subtitles | لا أكترث إن كان يلبس أرماني أو برادا أو يلبس أي شئ |
| Ne yapacağın umrumda değil. Gerçek an geldiğinde dalmaya hazır ol. | Open Subtitles | لا أكترث بما تقوم به كن جاهزاً للغوص في معالم الحقيقة |
| sikimde bile değil! | Open Subtitles | لا أكترث بذلك. لقد تم إدخال جوربي في فمي ثم ألصق |
| Problem şu ki beni ne kadar sevdiği umurumda değil. | Open Subtitles | المشكلة هي أعني لا أكترث كم يحبني فليس بيننا شيء |
| Seni görmek istedim. Birlikte görülmemiz de artık umurumda değil... | Open Subtitles | أردتُ أن ألقاكِ، ولم أعد أكترث من يراني وأنا ألقاك |
| Paralı kanallardan film sipariş edersin. Bira alsan bile umurumda değil. | Open Subtitles | يمكنك أن تطلب قنوات خاصّة لا أكترث حتى إن اشتريت جعّة |
| Sıkıcı bebek hikayeleriyle ilgili konuştuklarınızı duydum, ...ve bu umurumda bile değil. | Open Subtitles | حسناً، سمعتُ ما قلته عن قصص الأطفال المملة و أنا لا أكترث |
| Lutfen, olmem umurumda degil ama o benim icime giremez. | Open Subtitles | رجاءً, أنا لا أكترث لموتي ولكن لا تدعيها تدخل جسدي |
| Kimin için çalıştığın ya da günde kaç diz kırdığın umurumda değil. | Open Subtitles | لا أكترث لحساب من تعمل أو عدد عظام الركب التي تكسرها أسبوعياً |
| O yüzden ona aynı bana yaptığın gibi kendini kontrol ettiğini gösterebilmen için dizlerinin üzerine çöküp yalvarman gerekse bile umurumda değil yap. | Open Subtitles | لذا لا أكترث ان لزمك الامر وجثوت على ركبتيك لتطلب المغفرة عليك أن تثبت له أنك قادر على السيطرة كم أقنعتني بطريقة ما |
| Nereden geldikleri umurumda değil. KPG, eski asker, kim varsa. | Open Subtitles | ولا أكترث من أي جائوا، مخابرات، جنود سابقين، أياً كانوا |
| Fark etmez, ne kadar numaran olduğunu sanıyorsan, umurumda değil. | Open Subtitles | لا يهم، لا أكترث لعدد الخدع التي تملكها في جعبتك |
| Kim olduğu umurumda değil. Tek yapması gereken teslim olmak. | Open Subtitles | لا أكترث من يكون، كل ما عليه فعله هو الاستسلام |
| Eğer saçımı kestirirsem ve sen farketmezsen bu umrumda olur mu? Hayır! | Open Subtitles | لو قمت بحلاقة شعري وأنت لم تلاحظي، لن أكترث بتاتاً، لن أكترث |
| umrumda değil, umrumda değil. Hemen işinin başına dönmeni istiyorum. | Open Subtitles | لا أكترث، لا أكترث رجاء تعال إلى العمل في الحال |
| Bir gün sabahın 4'ünde arabanın ön camından uçtum, ve umrumda bile olmadı. | Open Subtitles | لقد أصطدمتُ بالزجاجة الأمامية لسيارة في الرابع صباحاً و لم أكترث لهذا الشيء. |
| Senin sorunların sikimde değil Dee, tamam mı? | Open Subtitles | انظري، أنا لا أكترث حول مشاكلك يا ديي حسناً؟ |
| - Bir tanesini bile umursamıyorum. | Open Subtitles | من عائلةٍ شديدة الثراء و أنا لا أكترث لأيّ واحدٍ منهم |
| Bu tür şeyler beşinci, altıncı sınıfa kadar hiç önemli değildi. | Open Subtitles | أعني، لم أكترث لذلك حتى لا أدري الصف الخامس أو السادس |
| Hayır, bu yüzden iklim değişikliğini çok önemsiyorum çünkü kesinlikle adil değil. | TED | بحق السماء، لا، ولهذا أكترث بالتغير المناخي، لأنه حتماً ليس عادلاً. |
| Bu dünyada hâlâ değer verdiğim tek bir şey kaldı o da Alison. | Open Subtitles | تبقى لي بهذا العالم شيء وحيد .ما زلت أكترث بأمره, وهيَ ذلك الشيء |
| Şimdi, hizmetli ve kız arkadaşı konusuyla zerre ilgilenmiyorum, tamam mı? Bu yüzden, kaybol. | Open Subtitles | الآن, أنا لا أكترث بالبواب وبصديقته لذا إنصرفي عني |
| Bana nasıl bir iş teklif ettiğiniz konusunda bir varsayımım yok, fakat artık önemsemiyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع تخيل المنصب الذي سيعرض عليّ، لكنّي لم أعد أكترث |
| Kardeşimin istediği bir şeye sahip olmuş olmayı umursamadım. | Open Subtitles | لمّ أكترث لكونيّ تملكتُ شيءً ، أرادهُ أخيّ. |
| Şunu umursuyorum uçaklar hakkında hiçbir şey yapamayan insanların yada barış ödülü verenlerin sebepsiz yere öldürülmesini. | Open Subtitles | ما أكترث له هو توقيف القتل الذي لا معنى له لناس ربما ليس لهم علاقة في إتخاذ قرارات تتعلق بالطائرات بدون طيار |
| Tek önemsediğim onun yöntemleri eğer istediğim şeyi yapacaksa tabii. | Open Subtitles | لا أكترث إلّا بأساليبه و إنْ بمقدورها تحقيق ما أطلبه |