Ona yalan söyleyemem. Onun arkadaşıyım. | Open Subtitles | . لا أستطيع أن أكذب عليه . إنه صديقى الوحيد |
Ona yalan söyleyemem. Onun arkadaşıyım. | Open Subtitles | . لا أستطيع أن أكذب عليه . إنه صديقى الوحيد |
Babama artık yarış yok dedim ve Ona yalan söyledim. | Open Subtitles | لقد وعدت أبي أن لا أسابق و أنا بطلت أكذب عليه |
Hem zaten, Ona yalan söylemekten hoşlanmıyorum adamım. | Open Subtitles | على كلّ حال، يا رجُل، لا أحبّ أن أكذب عليه |
Bütün hayatı boyunca Ona yalan söyledim. Benim için ne düşünür? | Open Subtitles | كنتُ أكذب عليه طوال حياته فماذا سيعتقدني أكون؟ |
Açıkçası burada olmadığı için rahatım. Ona yalan söylemiyorum. | Open Subtitles | بصراحة، أنا مرتاحة أنه ليس هنا، لكي لا أكذب عليه. |
Son 10 yıldır Ona yalan söylediğimi öğrenince ne olacak? | Open Subtitles | ماذا سيحدث عندما يعلم أنني كنت أكذب عليه للعشرة سنوات الماضية؟ |
Son 10 senedir Ona yalan söylediğimi öğrendiğinde ne olacak? | Open Subtitles | ما الذي سيحدثُ عندما يكتشفُ أنني كنت أكذب عليه على مدى السنواتِ العشرة الماضية ؟ |
Ona yalan borcunda mı vardı acaba? | Open Subtitles | و كنتِ مدانة له بالكذب عليه أيضاً؟ -لا، أنا لم أكذب عليه أبداً |
Makineye gerçeği söylüyorum ama Ona yalan söylüyorum. | Open Subtitles | أنا أخبر الحقيقة للآلة ولكني أكذب عليه |
Eğer bana sorarsa, Clay olduğunu ispat edemiyorum diye Ona yalan söyleyemem. - Bırak peşini abi. | Open Subtitles | حسناَ لو سألني لن أكذب عليه "لمجرد أنني لا أستطيع غثبات أنه " كلاي |
Hayatımın geri kalanında Ona yalan söyleyemem. | Open Subtitles | ليس علي أن أكذب عليه لبقية حياتي. |
Onda bir sorun olduğunu tam olarak bilmiyor ve bu beni öldürüyor çünkü kendimi sanki bir sorunu olduğunu söylemeyerek Ona yalan söylüyormuş gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أنه حقاً لا يعلم بأن لديه أي شيء خاطئ و حيث ذلك يقتلني ، لأنني نوعاً ما... أشعر بأنني أكذب عليه... |
Eğer Ona yalan söylediğimi anlarsa... | Open Subtitles | إذا إكتشف بأني .. كنت أكذب عليه |
Damon'a gidip 18 yıldır Ona yalan söylediğimi söylemek istiyorsan hiç durma söyle. | Open Subtitles | إن شئت إخبار (دايمُن) أنّي لبثت أكذب عليه طيلة الـ 18 سنة الماضية |
Çok kötü bir aşık olduğuna dair Ona yalan söyleyebirim. | Open Subtitles | حسناً، يمكنني أكذب عليه وأخبره أنك عاشقة سيئة . |
- Eğer Ona yalan söylemediysem... | Open Subtitles | ... ـ إذا لم أكذب عليه ـ لقد اضطررتِ لفعل ذلك |
Ona yalan söylemedim. | Open Subtitles | لم أكذب عليه أبدا. |
Ona yalan falan söylemem. | Open Subtitles | أنا لا أكذب عليه |
"Kahveyi uzat" derken bile yalan söylüyormuşum gibi hissedeceğim. O zaman April'la konuşmamız gerek. | Open Subtitles | "أقول له " مرّر لي القهوة و أشعر كأنّني أكذب عليه حسنٌ إذن , علينا نحنُ أن نتكلّم معها |
Babam artık bana güvenmiyor, ve ben de ona tekrar yalan söylemeyeceğim. | Open Subtitles | ولكن أبي لا يثق بي بعد الآن وكما أنني لن أكذب عليه مجدداً |