Yani, yakından bir bak. Işığın yansıma şekline bir bak. | Open Subtitles | أعني، ألقي نظرة أكثر تفحّصاً أنظر لطريقة سطوع الضوء عليها |
Sade hayatını da yanına alırsın, tatlım. Haydi, bir bak. | Open Subtitles | أجلبي الوتد معك يا عزيزتي، هيا، ألقي نظرة. |
Şu pembe mektuba tekrar bakmak istiyorum. İzin verir misin. | Open Subtitles | أحب أن ألقي نظرة على الرسالة الوردة ثانيةً دعني أراها |
Arkana yaslan. Dur da sana bir bakayım. | Open Subtitles | أعد ظهرك إلى الوراء قليلا دعني ألقي نظرة عليك |
Afedersiniz efendim. Ekonomi sayfasına Bakabilir miyim? | Open Subtitles | عن إذنك يا سيدي أيمكنني أن ألقي نظرة على صفحة الأعمال؟ |
Sadece oraya gidip etrafa bir bakacağım. Kimse beni görmeyecek. | Open Subtitles | سأذهب لهناك فقط و ألقي نظرة و لن يراني أحد |
Büromdaki masaya bir bak. Gerçekten güzel bir Gürcü parçası. | Open Subtitles | ألقي نظرة على المنضدة التي بمكتبي إنها قطعة جورجية رفيعة جدا |
Olmaz. İstediğini almalısın. Etrafa bak sadece. | Open Subtitles | هراء, أنتي يجب أن يكون لديكي ماتريدين فقط ألقي نظرة |
Kızın fotoğraflarını çıkardık. Şunlara bir bak. | Open Subtitles | إرفع الرسومات على الفتاة ألقي نظرة على هذا |
Şimdi şu yüzlüğe bak. | Open Subtitles | الآن، ألقي نظرة على الـ 100 دولار من الأعلى |
Bu sportif başarı artışının arkasında gerçekte ne olduğuna bakmak istiyorum. | TED | أريد أن ألقي نظرة على ما يوجد وراء مسيرة التقدم الرياضي هذه. |
Gitmeden önce tabloma bakmak istiyorum. | Open Subtitles | قبل أن أنصرف أود أن ألقي نظرة على لوحتي لك |
Orada bir yerde eee. Durun bir bakayım. | Open Subtitles | إنـّه في مكان ما هنا في الأسفل، دعني ألقي نظرة أخرى |
Programıma bir bakayım ve sonra sana geri dönerim. | Open Subtitles | دعني ألقي نظرة علة دفتر مواعيدي وسأعود إليك |
Afedersiniz. Gazeteye Bakabilir miyim? | Open Subtitles | أعذرني هل بالإمكان أن ألقي نظرة على الصحيفة؟ |
Elindekilere bir bakacağım, ama sen söylüyorsun diye tarihi ileri atmayacağım. | Open Subtitles | بسبب قصة ستنفجر في وجهك؟ سوف ألقي نظرة على ما لديك |
Şimdi, patlıcan üzerinde ziyafet çeken şu haşereye bakın. | TED | الآن، ألقي نظرة على هذه الآفة التي تقوم بعمل وليمة على الباذنجان |
Ben onunla tanıştım. Bir yazar. Benden oyununa bakmamı istemişti. | Open Subtitles | لقد قابلتها،كانت كاتبةً، أرادت مني أن ألقي نظرة على مسرحيتها |
Al bakalım. Ve Harrison Dahiliye İlkeleri. | Open Subtitles | أجل ,لكنني لن أستطيع مساعدتك مالم ألقي نظرة عليه |
Aynı zamanda kumarhanedeki geçen haftaya ait... kamera kayıtlarına da bakmam gerek. | Open Subtitles | عليّ أيضاً أن ألقي نظرة على تصوير الكاميرا العلوية من الأسبوع الفائت |
Harika. Şimdi, kola şişesine bir göz at. | TED | ممتاز ألقي نظرة على زجاجة المياه الغازية |
Olmaz, kontrol etmeme izin verirseniz içim daha rahat olur. | Open Subtitles | - سأطمئن أكثر فعلاً اذا سمحت لي بأن ألقي نظرة |
Baksana. Beyaz atlı prensin camına çakıl taşı atıyor. | Open Subtitles | فقط ألقي نظرة ، هناك أمير جذاب يلقي بالحصى |
Tamam, bileğine bir göz atayım olur mu? | Open Subtitles | حسنا . أريد أن ألقي نظرة على كاحلك . حسنا ؟ |
Bir sürü şüpheli görüşmelerine bakıyorum. | Open Subtitles | أنا ألقي نظرة على مقابلات مع المشتبهين صُوِرَتمُنذأكثرمنشهر. |
Ama önce şu harabe eve bir göz atmak istiyorum. | Open Subtitles | ولكنّي أريد أن ألقي نظرة أوّلاً على هذا المنزل المُحترق. |