ويكيبيديا

    "ألومه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • suçlamıyorum
        
    • suçlayamam
        
    • suçluyorum
        
    • suçlayacak
        
    • Onu suçladığımı
        
    • suçlamam
        
    • Onu suçlamak
        
    • suçlamadığımı
        
    • suçladım
        
    • Suçladığım
        
    • suçlamazdım
        
    • suçlayamıyorum
        
    • Sorumlu tuttuğum
        
    Ama bu yüzden onu suçlamıyorum. Onunla yattığı için annemi suçluyorum. Open Subtitles لكنني لا ألومه من أجل ذلك فإنني ألوم أمي لأنها ضاجعته
    Tabii ki ulaşabildiği abisini göstermeyi istediği için onu suçlamıyorum. Open Subtitles وأنا لا ألومه إذا رغب في التباهي بأخيه الأكبر المتفوّق.
    Bu at yanımda pek mutlu değil. Ama onu suçlayamam. Open Subtitles إن هذا الحصان ليس سعيداً معي و أنا لا ألومه
    Onu suçlayamam, fakat keşke başında bana anlatmış olsaydı. Open Subtitles لا أستطيع أن ألومه, ولكن كنت أتمنى أن يخبرني بذلك عندما حدث
    Onu bira içmeye buraya kadar sürükledim. Bu kadar sinirlendiği için onu suçlamıyorum. Open Subtitles أسحبه إلى هنا وأقدّم له البيرة، لا أستطيع أن ألومه على ثورته
    Dedektif ona ilanın muhtemelen bir Cadılar Bayramı şakası... olduğunu söylemiş ve eve yollamış Onu suçlamıyorum. Open Subtitles و الذي اخبرها انه مجرد مزحة هالوين و أرسلها للمنزل حسنا لا ألومه
    Onu suçlamıyorum, ona hakkettiğini veremedim. Open Subtitles و انا .. أعنى أنا لا أستطيع أن ألومه هذا لآننى لم أستطيع أعطائة ما يتمنى الحصول عليه
    Onu suçlamıyorum. İşlerin karıştığından bahsediyorum. Open Subtitles أنا لا ألومه أنا أقول فقط بأن الوضع كان معقدًا
    Onu suçlamıyorum, sonunda ikimiz de batmıştık. Open Subtitles انا لا ألومه كنت اعنى لقد كانت فوضى فى النهاية
    Onu suçlamıyorum çünkü onu işe alanlar da aptallar. Open Subtitles هو أيضاً مغفل لا ألومه على ذلك لأن الأشخاص الذين وظفوه مغفلين أيضاً
    O çocukla yattığı için onu suçlayamam. Demek istediğim onu çok çaresiz bırakmıştım. Open Subtitles لا ألومه على العبث بالفتى أنا بحالة مأساوية
    Sorun değil. Geçen geceki davranışımdan sonra onu suçlayamam. Open Subtitles لا عليك, كان يريد حمايتك بعد طريقة تصرّفي ليلة البارحة, ولا ألومه
    Bütünüyle onu suçlayamam. Ejderha kafası her zaman bizdeydi. Open Subtitles لا ألومه على الإطلاق لقد كانت رأس التنين معنا طوال الوقت
    Adamı suçlayamam. Open Subtitles حسناً ، تباً ، لا ألومه لكنت فعلت الأمر ذاته
    Onu gerçekten suçlayamam, değil mi? Open Subtitles . انا حقاً لا استطيع ان ألومه ، كما تعلمين
    Güzel, öyleyse artık tam notu alamazsam, en azından suçlayacak biri var. Open Subtitles عظيم ، لو لم أحصل على الدرجات الكاملة فعلى الأقل هناك من ألومه
    Okul ortamına geçmekte bazı sorunlar yaşadığı için Onu suçladığımı söyleyemeyeceğim. TED لا أستطيع القول بأني ألومه على أن لديه بعض الصعوبات في الانتقال إلى بيئة المدرسة.
    Senin sorgun yüzünden öldüyse bile seni suçlamam. Open Subtitles حتى اذا كان مات بسبب إستجوابك... فأنا لا ألومك ألومه هو.
    Bunu yapmaya yoldayken karar verdim, çünkü onu 20 yıldır görmüyordum ve bunun için Onu suçlamak istedim. Open Subtitles قررت أن أفعل هذا وأنا في السيّارة لأنني لم أره منذ 20 سنة وأردت أن ألومه على هذا
    Babana çok sinirli olduğu için onu suçlamadığımı söylermisin? Open Subtitles هل يُمكنك أن تخبر والدك بإني لا ألومه ليكون غاضباً؟
    Birincisi, kocamla kavga ettim, bebeği sakinleştiremediği için onu suçladım, sonra yüksek sesle müzik dinledikleri için komşularımı şikayet ettim. Open Subtitles , أولاً , أتشاجر مع زوجي كما تعلمين , ألومه , على عدم تهدئة الطفل ثم أتصرف بحقارة حيال موسيقى الجيران الصاخبة
    Suçladığım tek insan Josh. Open Subtitles الشخص الوحيد الذى ألومه هو جوش
    Sonra müzakerelerden çekilir. Açıkçası, onu suçlamazdım. Open Subtitles وحينها سينسحب من المحادثات وبصراحة، لن ألومه
    Artık bana güvenmeyecek ve onu suçlayamıyorum. Open Subtitles لن يثق بيّ الآن ولا يمكنني أن ألومه على ذلك.
    Sorumlu tuttuğum şey aşkım değil, sağduyum. Open Subtitles -ليس حبي الذي ألومه بل عقلانيتي""

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد