ويكيبيديا

    "أنابيب" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • boru
        
    • borular
        
    • boruları
        
    • tüpleri
        
    • tüp
        
    • borusu
        
    • tüpü
        
    • tüplerini
        
    • tüplere
        
    • borularının
        
    • borularını
        
    • borularında
        
    • kanalı
        
    • borudan
        
    • tüplerin
        
    Milyar dolarlık boru hattımızdan daha bir varil bile petrol geçmedi. Open Subtitles عِنْدَنا خط أنابيب ببليون دولارِ و لم يلفظ حتى جالون واحد
    Bunu bir yere göndermeniz için boru hattı döşemeniz lazım. Open Subtitles من أجل إرساله في مكان ما يجب إنشاء خط أنابيب
    Şehrin altında merkeze bağlanan 43 km uzunluğunda hava basınçlı borular var. Open Subtitles توجد أنابيب هوائية طولها 27 ميلاً تحت المدينة, تربط جميع أقسام الشرطة
    O kadar fazla bilgiyi işlemeye çalışıyoruz ki bazı insanlar sinestezik oluyor ve her şeyi hatırlayan "dev boruları" oluyor. TED نحن نحاول أن نفهم الكثير من الأشياء لدرجة أن بعض الناس سيصبحوا اصطناعيين ويمتلكون أنابيب ضخمة تستطيع تذكر أي شئ.
    Bu tip tüplerden yapılıyorla r-- Hollanda'da bunlara elektrik tüpleri diyoruz-- TED وهي مصنوعة من هذا النوع من الأنابيب أنابيب كهربائية، نسميها في هولندا
    Ayrıca yakında kırkına basacak, panik olacak, tüp bebek yapacak. Open Subtitles بالإضافة، ستصبح في الأربعين قريباً ستذعر، وتقوم بإنجاب طفل أنابيب
    Sırbistan'daki havaalanını, Moskova, Paris arası hızlı tren hattını, Türkiye'deki gaz boru hatlarını, Makedonya'daki bir otoyol köprüsünü o destekliyor. Open Subtitles مطارات في صربيا، خط سكة حديد سريع بين موسكو وباريس وخطوط أنابيب غاز في تركيا ورسوم عبور الجسر في مقدونيا.
    Vücuda güç veren damar sistemi enerji dağıtan petrol ve gaz boru hatları TED الأوعية الدموية التي تغذي الجسم هي خطوط أنابيب النفط والغاز وشبكات الكهرباء،
    Fakat, eger ana boru kurarsaniz, oradaki pilleri de doldurabilirsiniz TED لكن إذا حصلت على أنابيب أيضاً، ستشحن بطارياتها هناك.
    Petrol şirketleri büyük bir boru hattını onaylattırmaya çalışıyorlar. TED شركات النفط تضغط للحصول على موافقة أنابيب كبيرة.
    Babamınki Venezuela'da. Kendisi orada boru döşüyor. Open Subtitles وأبي في فينزويلا، الشركة تعد خط أنابيب جديد
    Bir insanı bütün bir yıl boyunca bağlı tutacak, elini kesip parmak izlerini kullanacak, ve üreme organına boru takacak bir isteği düşün. Open Subtitles لتقطع يديه وتستخدمها 000 لتزرع بصمات وأن تدخل أنابيب فى أعضائه التناسليه
    Suyun kalınlıkları farklı borular içinde aktığını düşünün TED تخيل الماء يتدفق في أنابيب وهذه الأنابيب تختلف في سماكتها.
    Bu nedenle alüminyum borular ve barakalar sağlamaya başladılar. TED ولهذا السبب بدأوا بتوفير أنابيب معدينة و ثكنات مسبقة الصنع
    Ama 1929'dan önce, ülkenin her yerindeki şehirler yer altına su boruları döşemişti. TED لكن بحلول عام 1929 , المدن في جميع أنحاء البلاد قد وضعت أنابيب مياه تحت الأرض.
    Esnek boruları görüyorsunuz, bunlar arkadaşlarınızı ıslatmak isterseniz kullanmak için ve tekneler var ve öndeki çocuk oldukça normal duruyor. TED أنابيب مرنه بأماكن غسل الأقدام. أو رش الماء على أصدقائك أو الاستحمام أما هذا الذي بالأمام يبدو طبيعي جداً
    Hücrelerin, birbirleriyle birleşen küçük tüpleri vardır, bu tüpler hücre bölünmesine ve DNA replikasyonuna yardım ederler, TED للخلايا أنابيب صغير، تتجمع لتساعد على انقسام الخلايا واستنساخ الحمض النووي، ثم تتراجع.
    Bir takım deli bilim adamları kolunuza bir iğne batıracak ve dört tüp kan alacaklar. TED وهناك علماء مجانين سيوخزوا أذرعك بالإبر ويأخذون أربعة أنابيب من دمائك
    Soba borusu pantolunu içinde içeri giren aylak kovboy. Open Subtitles راعى البقر الذى دخل لتوة الذى يشبة أنابيب الموقد
    ERVIS'i, toz torbalarına bağlı birçok temizleme tüpü olan devasa bir vakumlu temizleyici olarak hayal edin. TED فقط تخيل إيرفيس كأنها مكنسة كهربائية عملاقة مع العديد من أنابيب التنظيف الموصولين إلى العديد من أكياس الغبار.
    Üreme tüplerini ve kan örneklerini bulduk, ama hiç ceset bulamadık. Open Subtitles لقد وجدنا أنابيب تربية وعينات دم ولكن لم نجد أي جثث
    Diğerleri ise hareket edemesinler diye baş aşağı tüplere konulabiliyor, yavaşça ölmeleri için. Open Subtitles والبعض يوضع رأسه اولا في أنابيب لتقييد حركتهم وهم ينزفون حتى الموت ببطء.
    Dışarıdaki hava kirliliği pahasına, kanalizasyon borularının döşenmesini, ishalin neden olduğu hastalıkların büyük oranda azalmasını sağladı. TED ومكنتهم من تمديد أنابيب الصرف الصحي، مما أدى إلى انخفاض كبير في أمراض الإسهال، على حساب بعض التلوث الهوائي في الخارج.
    Havalandırma borularını, elektrik geçiş tünelleri, zemin katları görmek istiyorum. Open Subtitles أريد أن اعرف مكان أنابيب الهواء الانفاق الكهربائيه الآجزاء السفلية
    Buhar borularında 15 cm'lik demir cıvata kullanıldı." Open Subtitles المسمار الستة بوصات كان يستخدم ل أماكن تجمع أنابيب البخار
    Bu personel koğuşlarının ana soğutma kanalı. Open Subtitles هذه أنابيب التهوية والتبريد الرئيسية من أجل ثكنات الأفراد
    Bu plastik borudan bir düzine 10 cm'lik parçalara ve bir makara dikenli tele ihtiyacım olacak. Open Subtitles أيضاً سَأَحتاجُ دزينة بطول قدمين أنابيب المطاطِ هذه وبكرة السلك الحادِ
    Fakat yüzlerce işadamları ve araştırmacılar daha uzun ve düzenli karbon nano tüpler geliştirmek ve uzun nano tüplerin büyük potansiyel güçlerini kullanmak için çalışıyorlar Open Subtitles لكن مئات المؤسسات و الباحثون يتسابقون لتطوير أنابيب النانو الكربونية بشكل أطول لتسخير إمكاناتها الضخمة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد