Yaptıklarım için üzgünüm, hapiste geçirdiğim günler için değil. | Open Subtitles | أنا آسف على ما فعلته لكن ليس على الوقت الذي قضيته فى السجن |
Seni tuttuğum için üzgünüm. Dağınıklık için tekrar Özür dilerim. | Open Subtitles | أنا آسف على إبقائك هنا لوقت طويل، وأعتذر على هذه الفوضى مجدداً |
Yapacaklarım için üzgünüm. Yemin ederim yaptıklarımı da yapmadım. | Open Subtitles | أنا آسف على ما سأفعله وأقسم أني لم افعل ما فعلته |
Ben de seni aramak üzereydim. Oturma odası duvarın için özür dilerim. | Open Subtitles | كنت على وشك أن أتصل بك، أنا آسف على جدار غرفة الجلوس |
Ne aileni biliyorum, ne de araziden çıkarıldığınızı. Çektiğiniz acılar için özür dilerim. | Open Subtitles | أنا لا أعلم شىء عن عائلتك ولا عن طردهم أنا آسف على ألمهم |
Bu olanlar için çok üzgünüm. O sadece bir Wookiee. | Open Subtitles | أنا آسف على كل هذا و مع ذلك، فهو ووكى فقط |
Kaybınız için üzgünüm. Yapabileceğim bir şey varsa... | Open Subtitles | أنا آسف على خسارتك، إذا كان هناك أي شئ أستطيع فعله لك |
Bakın, o kız ve ailesi için üzgünüm. Ama kampımdaysa da izinsiz girmiş demektir. | Open Subtitles | أنا آسف على الفتاة وعائلتها لكن إذا كانت في مخيمي |
bunun için üzgünüm ama... sizi daha fazla besleyemem, bunu karşılayamam. | Open Subtitles | أنا آسف على هذا لكن أنا لا أستطيع اطعامك بعد الآن، أنا لا أستطيع توفيرة. |
Erkenden aradığım için üzgünüm. Kötü zamanda mı aradım? | Open Subtitles | أنا آسف على الاتصال المبكر هل هذا وقت سيئ؟ |
Sayın Başkan... Sizi aldattığım için üzgünüm. Ama sizi temin ederim ki bu iyi huylu bir aldatmaydı. | Open Subtitles | سيدى الرئيس, أنا آسف على خداعك لكننى أؤكد لك أنه كان خداعاً حميداً |
Rahatsız ettiğim için üzgünüm. Siz Absolut Hunk'mısınız? | Open Subtitles | أنا آسف على إزعاجك ولكن هل أنت المثير المطلق؟ |
Şimdiye kadar başına sardığım bütün dertler için özür dilerim. | Open Subtitles | أنا آسف على كل المتاعب التي سببتها لك حتى الآن |
Sürekli özür dilediğim için özür dilerim ama bunu halletmem gerek. | Open Subtitles | أنا آسف على مواصلة إعتذاري، لكن يجبُ عليّ أن أتولى هذا. |
Yakalandığım için özür dilerim, ama bu iyi bir anlaşma. | Open Subtitles | أنا آسف على أن تم كشفي لكن هذا إتفاق حقيقي |
Yılbaşı için özür dilerim. Hasta bir arkadaşımla birlikteydim desem? | Open Subtitles | أنا آسف على ماحدث ليلة السنة الجديدة.هل ستصدقني إذا أخبرتك أنني بقيت بقرب صديق مريض ؟ |
"Sizi üzdüğüm için özür dilerim, ama büyük bir ihtiyaç beni buna sürükledi. | Open Subtitles | أنا آسف على ماسببته لكم من ألم ولكني تصرفت وفقا لاحتياج حقيقي |
Sana yaptıklarım için çok üzgünüm. Yanlış davrandım. Üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف على الطريقة التى عاملتكى بها من قبل لقد كان خطأ منى و أنا آسف |
Buralara kadar gelmek zorunda kaldığın için kusura bakma. | Open Subtitles | أنا آسف على الطريقة التى أحضرتك بها إلى هنا |
Başın sağ olsun ama çip, teknoloji... | Open Subtitles | أنا آسف على خسارتكِ ولكن تكنولوجيا الرقاقة |
Böldüğüm için kusura bakmayın ama ben size soru sormadım. | Open Subtitles | أعذرني، أنا آسف على المقاطعة لكني لم اعرض هذا كسؤال |
Bak, baba, Bay Arlen'e olanlara çok üzüldüm. | Open Subtitles | النظرة، أبّ، أنا آسف على الذي حدث إلى السّيد آرلن. |
Başına gelenlerden dolayı üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف على ما حدث |
Hay aksi, çok Özür dilerim. Buraya kimseyi sokmuyor. | Open Subtitles | يا إلهي ، أنا آسف على هذا إنّها مدرّبَة عسكرياً للغاية |
Kurumsal labirente hoş geldin. Bu saçmalıktan dolayı Özür dilerim. | Open Subtitles | مرحباً بك في متاهة الشركه أنا آسف على الإجرائات المعقده |