İhtiyacımız olan şey iyi bir suç avukatı ve ben birini tanıyorum. | Open Subtitles | ما نحتاجه هنا هو محامي جنائي رائع و أنا أعرف واحدًا مناسبًا |
- Evet, futbol kanallarını da aldım. Durun. Bunları tanıyorum. | Open Subtitles | نعم ، أشاهد كرة القدم انتظر أنا أعرف هؤلاء الناس |
- Ben biliyorum. Kıyafetinde kurumuş anne sütü lekesi vardı. | Open Subtitles | أنا أعرف ، لقد كان على بلوزتها حليب ثدي جاف |
Dinle, Senin aklında ne olduğunu biliyorum. Bunu sana kanıtlayacağım. | Open Subtitles | اسمع, أنا أعرف كيف يعمل رأسك سوف أثبت لك هذا |
Ben hastaların ne istediğini bilirim. Dinlenme sessizlik ve huzur. | Open Subtitles | أنا أعرف ما يحتاجه المرضى انهم يحتاجون للراحة والسلام والهدوء |
Er ya da geç enseleneceğimi biliyordum, bu nedenle hiçbir şey saklamayacağım. | Open Subtitles | أنا أعرف أنكم عاجلا أم آجلا ستقتلونى لذا لن أخفى أى شىء |
- tanırım. İyi çocuktur. - Ona bir şey mi iletmem gerekiyor? | Open Subtitles | أنا أعرف هذا الرجل ، رجل وسيم نوعاً ، أتريد إبلاغه شيئاً |
- Ben herşeyin iyi olmasını istiyorum, baba. - Biliyorum. | Open Subtitles | اريد أن تسير الأمور بشكل جيد يا أبي أنا أعرف |
Onun için çok iyi falan değilim. Güven bana, kendimi tanıyorum. | Open Subtitles | انا لست جيد لها ، ثقوا بى ، أنا أعرف نفسى |
Bir sürü aşırı vejeteryan insan tanıyorum. Çok mutsuz olmalı. | Open Subtitles | أنا أعرف الكثير من النباتيين الصرف يجب ان تكون سعيدة |
Silinmiş belgeler üzerine uzman, emekli bir NSA ajanı tanıyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف عميل أمن وطني سابق متخصص في الوثائق المحذوفه |
- Seninle ne yapacağım bilmiyorum. - Ben biliyorum. | Open Subtitles | ـ لا أعرف ما يمكنني أن أفعله معك ـ أنا أعرف |
Ben biliyorum. Senin bilip bilmediğini merak ettim. | Open Subtitles | لا أنا أعرف أين توجد لكنني تسائلت إن كنت تعرف |
Hans, bu bok kafa senin ne tür bir adam olduğunu bilmiyor, ama Ben biliyorum. | Open Subtitles | هانز, هذا السافل لايعرف أَيّ نَوْعٍ مِنَ الرجال أنت لكن أنا أعرف |
- Beni dinle, Kont! Nasıl bir adam olduğunu biliyorum! | Open Subtitles | أنا أعرف أي نوع من الرجال أنت، أنا لست أحمقاً |
Yardıma ihtiyacın olduğunu biliyorum. Ama bu sefer verebilecek durumda değilim. | Open Subtitles | أنا أعرف انكى بحاجه للمساعده,ولكن حاليا لا يمكننى تقديم شيئ لكى |
Bak, ne kadar gergin olduğunu biliyorum. Seni yanlız bırakmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | أنا أعرف كم أنت متعبة ومنشغلة أنا أحاول أن أدعك لوحدك |
Ben bu kasabada neyin iyi bir fotoğraf olduğunu herkesten iyi bilirim. | Open Subtitles | أنا أعرف عن الصور الجيدة أكثر مما يعرفه أيّ مصور بهذة المدينة |
Velhasıl Yoon ne zaman gelir, ne zaman gider bilirim. | Open Subtitles | لذا أنا أعرف متى يأتي يون و متى سيذهب يون. |
O şekilde bir bağlantı kurmayı istemenin ne demek olduğunu bilirim. | Open Subtitles | أنا أعرف بالضبط معنى أنْ يريد أحدهم ذلك النوع من الإرتباط |
İyi bir adamsın. Sen unutmuş olsan bile ben bunu biliyordum. | Open Subtitles | أنت رجل صالح, أنا أعرف ذلك حتى لو نسيت أنت ذلك |
Kızımı tanırım, nasıl düşündüğünü, bazen de nasıl düşünemediğini iyi bilirim. | Open Subtitles | أنا أعرف ابنتي وكيف تفكر، وكيف في بعض الأوقات لا تفعل |
- Ona ne diyeceğimi bilmiyorum. - Biliyorum. Tanrım, bilmez miyim? | Open Subtitles | لاأعرف ماذا سوف أقول له أنا أعرف , ياالهى, أنا أعرف |
Yaptıklarına dövündüğünün farkındayım lâkin bizi kurtarmak için doğru olduğunu düşündüğün şeyi yaptın. | Open Subtitles | أنا أعرف أنك تمقت أفعالك. ولكنك فعلت ما تعتقد أنه الصواب كي تنقذنا. |
- O zamanlar kereste işi için buradaydın. Her şeyi biliyorum ben. | Open Subtitles | أجوشي، أنت كنت هنا آنذاك من أجل الأخشاب أنا أعرف كلّ شيء |
Bak, ne hissettiğini anlıyorum, ama hayvanlar da ölür Sarah. | Open Subtitles | أنظرى ، أنا أعرف مدى شعورك نحوهم ولكن الحيوانات تموت |