Ve biliyorsunuz, dürüst olmak gerekirse, bu işi yedi senedir yapıyorum, ve geleceğin neye benzediği konusunda ipucum bile yok. | TED | وكما تعلمون، سأكون صريحًا معكم، أنا أقوم بهذه الأبحاث منذ سبع سنوات، وليس لدي أدنى فكرة عما سيكون عليه المستقبل. |
Mutlu olman gerek. Tavsiyene uydum, dünyaya büyük bir iyilik yapıyorum. | Open Subtitles | من المفترض أن تكون سعيداً أنا أقوم بتقديم خدمة كبيرة للعالم |
Bak, istediğini yapıyorum. Değerli kız arkadaşına göz kulak oluyorum. | Open Subtitles | اسمع, أنا أقوم بما أردته أنا أقوم بحماية حبيبتك الغالية |
Hayır, sadece biraz yardım ediyorum, bilirsin, çünkü Victor yardım etmemi istedi. | Open Subtitles | لا أنا أقوم بمساعدة صغيرة كما تعلم, لأن فيكتور طلب مني للمساعدة. |
evde bazı ev iyileştirmeler yapıyorum, ve elma keserken parmağımı kestim. | Open Subtitles | أنا أقوم ببعض الإصلاحات في المنزل وجرحت إبهامي وأنا أقطع تفاحة |
Tutuklama kayıtı olan bazı paparazziler hakkında özgeçmiş taraması yapıyorum. | Open Subtitles | أنا أقوم بتفقد خلفية بعض المصورين الذين لديهم سجل اجرامي |
Bütün sabah yayın yapıyorum, o yüzden sizi evde istemiyorum. | Open Subtitles | أنا أقوم بجولة كل صباح, لذا لا أريدكم في المنزل. |
O yüzden, belki de şunu düşünebilirsiniz bunu sizin için yapıyorum. | Open Subtitles | لذا في طريقة ما يمكنك القول أنا أقوم بهذا من أجلك |
yolunu, veya hızını değiştirdi. Bilirsiniz, laboratuvarımda bir kamerayla araştırma yapıyorum, | TED | التي يقوم بها الفرد بنشر أفكاره في العالم هل تعلمون، أنا أقوم ببعض الأبحاث في معملي بكاميرا الفيديو |
Bitcoin'de, Bitcoin harcayarak aktarım yapıyorum ve biri bana ödeme yaptığında Bitcoin transfer etmiş oluyor. | TED | في البيتكوين، أنا أقوم بالصرف عندما أقوم بتحويلها، ويُدفع لي عندما يقوم شخص بتحويل البيتكوين لي. |
Burada bir iş yapıyorum, o da ne yaptığıma bakıyor. | TED | الآن أنا أقوم بهذا الفعل, وهو يحدق متفحصاً. |
Ben bunu beş seneden uzun süredir yapıyorum ve beni istisnasız her gün etkilemeye devam eden bir şey varsa, o da bütün bu olayın iletişim için ne kadar önemli olduğudur. | TED | أنا أقوم بذلك لأكثر منذ 5 سنوات، و إذا كان هناك شيء لا يبهرني يوميًا. إنها مدهشة بالفعل أن هذا كله من أجل التواصل. |
Bu ilerye yönelik tahminleri 30 küsür yıldır yapıyorum. | TED | أنا أقوم بهذه النظرة المستقبلية منذ 30 عام |
Şimdi de yapıyorum. Bunu görebilirsiniz. Tedirgin oluyorum.. Ne diyeceğimi bilmiyorum. Ne yaptığımı bilmiyorum. | TED | أنا أقوم بذلك الآن. أنتم تنظرون إلي. أنا أشعر بالتوتر. لا أعرف ماذا أقول. لا أعرف ماذا افعل. لا أريد أن أذهب إلى هناك. |
Son 15 yıldır bu işi yapıyorum. Bu benim ek işim. | TED | و أنا أقوم بهذا العمل منذ 15 عاماً. قد أدعوها وظيفة جانبية. |
Savaş bitiyor, öyle ya da böyle bunu zaten şimdilik yapıyorum. | Open Subtitles | وأصلا أنا أقوم بهذا مؤقتا فقط. ليس لوقت طويل.. اتمنى |
Bak dostum radyo yayını yapıyorum Bir sakıncası mı var? | Open Subtitles | أنا أقوم بالاذاعة هَلْ لَدَيْكَ أنت مانع؟ |
Şarbon, botülizm, veba, kolera, tüm o iğrenç biyolojik şeyler için test ediyorum. | Open Subtitles | أنا أقوم بتحليله من أجل الجمرة الخبيثة التسمم, الطاعون, الكوليرا كل تلك الأمراض اللعينه الخطره |
Dawn'ın iyiliği için ne gerekiyorsa yaparım. Sen de yapmalısın. | Open Subtitles | أنا أقوم بما فيه المصلحة لداون كما ينبغي عليكِ ذلك |
Ben yapacağım, o kasetler için para biriktiriyorum. | Open Subtitles | حسناً, أنا أقوم بذلك أنا أدخر بسبب تلك الأشرطة |
Kadromda bir tane acemi memur var. Kahvemi bile kendim alıyorum! | Open Subtitles | لدي ضابطة واحده مستجدة في القسم أنا أقوم بشراء قهوتي بنفسي |
- Ben senin... - Kurtulacağını mı düşündün? | Open Subtitles | ..ـ أنا أقوم بجريمتك ـ أتظن أنه يمكنك الهروب بجريمتك؟ |