Ayık kalabilmiş miydi ve yatakta Gerçekten o kadar iyi midim? | Open Subtitles | كان قادرا على البقاء الرصين؟ هل أنا حقا جيدة في السرير؟ |
Ve eğer bunun için senin üstüne geliyorlarsa, üzgünüm, Gerçekten. | Open Subtitles | وإذا هم ينهالون عليك لذلك، أنا آسف. أنا حقا صباحا. |
Dinle, sana Gerçekten şu 1500 konusunda yardım etmek isterdim ama, bilirsin işte, şu anda durumum pek iyi değil. | Open Subtitles | اسمع , أنا حقا أود مساعدتك فى موضع الـ 1500 دولار ولكن أتعلم انك اتصلت بى فى وقت سيئ الآن |
Ve bana gerçenten inan. Umarım ki Gerçekten, Gerçekten sen değilsindir. | Open Subtitles | وعندما أقول صدقيني، أنا حقا حقا، أتمنى حقا بأنه ماكانت أنتي |
Çok memnum oldum, Cidden. Bırakmayı düşünüyorum. | Open Subtitles | أنا مسرورة جدا , أنا حقا مسرورة أتعرف بأني أفكر بالاستسلام |
Bak, Gerçekten seninle konuşmam gerekiyor. Mesajı alır almaz beni ara. | Open Subtitles | أنظري، أنا حقا أريد التحدث معك تصلٍ بي حالما تسمعين هذا |
Ama görüyorsun, Gerçekten de senin gibi bir dadıya ihtiyacım var. | Open Subtitles | لكنّك كما ترى، أنا حقا في حاجة إلي مربية أطفال مثلك |
demem o ki, severdi. Onun seni sevmesini Gerçekten isterim. | Open Subtitles | أعني, سوف يعجب بك أنا حقا أريده أن يعجب بك |
Gerçekten ortağımın her davada en iyi sonucu istediğine inanıyorum. | Open Subtitles | أنا حقا أعتقد شريكي يريد نتائج أفضل في كل قضية |
Bilirsin, ben sadece sana söylemek zorundayım, Ben Gerçekten çok bu şarkıyı seviyorum. | Open Subtitles | كما تعلم، أود فقط أن أقول لك, أنا حقا أحب هذه الأغنية كثيرا. |
Yani ben Gerçekten inanıyorum ki tasarım, yaratıcı ifadenin en önemli halidir. | TED | لذلك أنا حقا أعتقد أن ذلك التصميم هو أعلى شكل من أشكال التعبير الإبداعي. |
Sadece benim görebildiğim hayatta, kim olduğum, Gerçekten olduğum kişi, yoğun depresyonla mücadele eden birisi. | TED | في الحياة التي أراها أنا فقط وما أنا حقا عليه هي أنني شخص يكافح بإستمرار ضد الإكتئاب. |
Ben Gerçekten, dürüst olarak inanıyorum ki buradaki esas problem sadece depresyon, ve bütün obsesif düşünceleri de ondan kaynaklanıyor. | TED | أنا حقا أعتقد بصدق أن المشكلة الأساسية هنا هى الاكتئاب الخالص، و كل الأفكار الهوسية تأتى منه. |
Bizim türümüze bu kadar özgü olan şey şudur: biz Gerçekten de hayatımız boyunca oyun oynamak üzere tasarlanmışız. | TED | و الشيء الفريد للغاية بالنسبة لنا أنا حقا مصممين للعب في كل مراحل حياتنا. |
Bazı kızların neden böyle bir işe kalkıştıklarını anlamıyorum, Gerçekten anlamıyorum. | Open Subtitles | بعض أولئك الفتيات , أنا لا أعلم حقيقةً لمَ يختارون مثل هذا النوع من العمل .. أنا حقا لا أدري |
Sonra koştum, koştum. Ödevimi Gerçekten yaptım ama yolda kaybettim. | Open Subtitles | وأخذت أركض وأركض نعم، أنا حقا عملت واجبي المدرسي |
- Vitrin için Gerçekten üzgünüm. - Neden üzgünsünüz? | Open Subtitles | ـ أنا حقا آسفة على ما حدث للمكتب ـ ولماذا تتأسفي؟ |
Sizinle tanıştığıma çok memnunum oldum, Bond-san, Gerçekten. | Open Subtitles | أنا مسرور جدا جدا لمقابلتك بوند أنا حقا مسرور |
Gerçekten öyle. Başka kim bana tahammül edebilir? | Open Subtitles | أنا حقا أفعل، من بحق الجحيم قادر على تحملي؟ |
Şu an Gerçekten canım hiç doğru müziği koymak istemiyor. | Open Subtitles | أنا حقا أشعر كأنه انا مثل وضع بعض الموسيقى الجيدة الأن |
Cidden, seninle gurur duyuyorum, pazartesi günü çok iyi geçecek. | Open Subtitles | فعلا, أنا حقا فخورة بك وأنت ستصرعهم يوم الإثنين |
Bana evlilik yeminini yazarken yardım ettiğiniz için çok teşekkür ederim. | Open Subtitles | حسنا ياشباب، أنا حقا اقدر مساعدتكم لي في نذور الزواج هذه |