- Gerçekten Çok özür dilerim. - Yani Gerçekten birisi sorumsuz. | Open Subtitles | أنا حقاً فى غاية الأسف إذن هناك شخص آخر غير مسئول |
Gerçekten söylemeliyim ki, seni o tarz şapka ile görmek... | Open Subtitles | أنا حقاً يجب أن أقول بالنظر إليك وأنت ترتدي هذا |
Bak, kız arkadaşınla olanlar için Çok üzgünüm, Gerçekten üzgünüm. | Open Subtitles | انظر، أنا آسف لما حدث مع خليلتك، أنا حقاً كذلك |
O gün ne hissettiğimi ya da ne giydiğimi Gerçekten hatırlamıyorum. | Open Subtitles | أنا حقاً لا أتذكر كيف كنت أشعر أو ماذا كنت ألبس |
Gerçekten gelmeni Çok istiyorum ve bence Çok faydası olur. | Open Subtitles | أنا حقاً حقاً أريدك منكَ الحضور أعتقد أنه سيُحدِث فَرقاً |
Gerçekten Çok sevindim, ama bunu kendine yapmana göz yumamam. | Open Subtitles | أنا حقاً مسرورُ َكنِّي لا أَستطيعُ الإِسْتِمْرار رؤية ماتفعلينه بنفسكي |
Bu nedenle Gerçekten kötü hissediyorum ve karşılığını ödemek istiyorum. | Open Subtitles | أنا حقاً أشعر بسوء تجاه كل هذا و أودّ تعويضك |
Hayır. Yemden Çok daha fazlasısın. Gerçekten bir koruyucuya ihtiyacım var. | Open Subtitles | كلا أنت أكثر من هذا بكثير أنا حقاً بحاجة إلى حامٍ |
Onun Gerçekten bir uzmandan yardım alması gerektiğini düşünüyorum tatlım. | Open Subtitles | أنا حقاً أعتقد أنها تحتاج المساعدة من متخصص يا عزيزي |
Bak bayan, o zaman olan her şey için üzgünüm, Gerçekten.. | Open Subtitles | إسمعي سيدتي ،أنا آسف بشأن كل تلك الفوضى أنا حقاً آسف |
Bu hafta hiç görüşme yok ve benimde Gerçekten paraya ihtiyacım var. | Open Subtitles | ليس لدي أي اختبارات أداء هذا الأسبوع و أنا حقاً بحاجة للمال |
- Gerçekten gururum okşandı ama daha fazla tecrübe sahibi birisini istemez misin? | Open Subtitles | أنا حقاً أشعر بالإطراء و لكن ألا تريدين شخص صاحب خبره أكثر منى |
Gerçekten pembe, gül ya da köprü bebekleri için istekli değilim. | Open Subtitles | أنا حقاً لست معجبةً باللون الوردي ، لا للورود أو للفساتين |
Bunun için Gerçekten herkesten özür dilerim, çünkü açıkçası hayat kurtarmıyoruz. | TED | أنا حقاً أعتذر للجميع لفعل هذا، لأننا كما يبدو، لانفعل. |
İnsanların hayatlarını Gerçekten değiştirmek için Belediye başkanlarının politik konumlara sahip olduğuna Gerçekten inanıyorum. | TED | أنا حقاً اعتقد ان العمد لهم موقع سياسي لتغيير حياة الناس بالفعل |
Kendimi daha iyi anlıyorum. Artık Gerçekten kim olduğumu biliyorum. | TED | أصبحت أكثر فهماً لنفسي. أعرف من أنا حقاً الآن. |
Paige, bu yüzden işimi kaybedebileceğim için Cidden Çok endişeliyim. | Open Subtitles | بايدج ، أنا حقاً قلقة بشأن خسارة عملي بسبب هذا |
Yani, Aslında söylediklerinizi tam olarak anlayamadım. | Open Subtitles | لا، أعني، بالواقع أنا حقاً لا أفهم ما تتحدث عنه |
Beyninin nasıl çalıştığını bile duyuyorum. | Open Subtitles | أنا يُمْكِنُ أَنْ أَسْمعَ دماغَكَ الصَغيرَ في الحقيقة الدقّ بعيداً. أنا حقاً يُمْكِنُ أَنْ. |