İki kaçak maymunun iyiliği için hapse gitme riskini almamı mı istiyorsun? | Open Subtitles | أنت تطلب مني تعريض الاقفاص للخطر من أجل إثنان من القردة هربو؟ |
-Rol yapmamı mı istiyorsun? Çocuklar beni beğenmesin diye korkayım mı? | Open Subtitles | أنت تطلب منى سحب هذا، أغلق الاصفر لذا أولئك الأطفال سيعتقدون انى لست جيدا ؟ |
Bekle, bana çıkma mı teklif ediyorsun? | Open Subtitles | انتظري ,هل أنت تطلب مني الخروج في موعد ؟ |
- Dur, cidden çıkma mı teklif ediyorsun? | Open Subtitles | انتظر, هل أنت تطلب مني أن أخرج معك في موعد؟ |
İstediğiniz taşlar elimde ama... hiç klay olmadı. | Open Subtitles | سيكون لدي الأحجار الأربعة أنت تطلب في أي وقت الآن لكنّه لم يكن سهل |
10 saatlik kamu hizmeti yapmalarını istemişsiniz ve ben onu 50 yaptım. | Open Subtitles | أنت تطلب 10 ساعات من خدمة المجتمع و أنا أتعهد بـ 50 ساعة |
Bir çok şey talep edip, böyle ziyaretlerle beni zor durumda bırakıyorsun. | Open Subtitles | الآن، أنت تطلب المزيد وتضعني في عين العاصفة بزيارتك هذه، لا بأس. |
Neden bana böyle şeyler soruyorsun? | Open Subtitles | لماذا أنت تطلب مني شيء من هذا القبيل؟ |
Fazla şey istiyorsun. Çocuklara yardım etmek için başka yol bul. | Open Subtitles | أنت تطلب أكثر من اللازم أنت تريد أن تساعد أولئك الأطفال... |
Yaptığım tek işten ayrılmamı mı istiyorsun. | Open Subtitles | أنت تطلب مني أن أتخلى عن الشيء الوحيد الذي أجيده |
Benden bir seçim yapmamı mı istiyorsun? | Open Subtitles | أنت تطلب منني القيام بالإختيار؟ |
Benden takımımı ispiyonlamamı mı istiyorsun? | Open Subtitles | إذاً أنت تطلب مني أن أشيء بفريقي ؟ |
İnsanlardan, paralel evrenler hakkındaki düşüncelerine inanarak bütün sanayileşmiş medeniyetin geleceğini tehlikeye atmalarını mı istiyorsun? | Open Subtitles | أنت تطلب من الناس المخاطرة بمستقبل الحضارة المصنعة بما تسميه "الأبعاد المتوازية" ؟ |
Benden üç ay içerisinde bir roman yazmamı mı istiyorsun Marty? | Open Subtitles | أنت تطلب مني أن أكتب رواية في ثلاث شهور يا "مارتي" ؟ |
Bana çıkma teklif ediyorsun. | Open Subtitles | هذه ليست حصة أنت تطلب مني الخروج |
Bay Yazar...sen bana çıkma mı teklif ediyorsun? | Open Subtitles | سيد كاتب... إذن أنت تطلب مني الخروج في موعد؟ |
Bana çıkma mı teklif ediyorsun? | Open Subtitles | أنت تطلب مني بها؟ |
İstediğiniz taşlar elimde ama... hiç klay olmadı. | Open Subtitles | سيكون لدي الأحجار الأربعة أنت تطلب في أي وقت الآن لكنّه لم يكن سهل |
- Ne de onun için yalvaran biri. - İstediğiniz çok fazla. | Open Subtitles | وكذلك أنت لا تدخل لصالحه - أنت تطلب مني الكثير - |
10 saatlik kamu hizmeti yapmalarını istemişsiniz ve ben onu 50 yaptım. | Open Subtitles | أنت تطلب 10 ساعات من خدمة المجتمع و أنا أتعهد بـ 50 ساعة |
Haftada 80 saat çalışmanı gerektiren zor bir işi talep ediyorsun. | Open Subtitles | أنت تطلب منصباً يتطلب ضغطاً مكثفاً بثمانين ساعة عمل في الأسبوع. |
Gerekince canımı verir miyim diye soruyorsun. | Open Subtitles | أنت تطلب مني أن أراهن بحياتي على ... بينما تقوم |
Çok şey istiyorsun ama karşılığında fazla bir şey önermiyorsun, Stevie. | Open Subtitles | على تقارير الميكانيكي أنت تطلب أمرًا كبيرًا، ولا تعرض شيئًا في المقابل يا ستيفي |