ويكيبيديا

    "أنها ليست" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • olmadığını
        
    • olmadığı
        
    • değildi
        
    • değil bu
        
    • değil ki
        
    • değildir
        
    • olmadığına
        
    • değil o
        
    • o değil
        
    • falan değil
        
    • olmadıklarını
        
    • olmasın
        
    • olmamasına
        
    Fakat bunun kötü olmadığını değil, yeni bir şey olmadığını söylüyorum. TED لكني لا أقول أن ذلك سيء، أقول وحسب أنها ليست جديدة.
    Leah da doğduğunda erkek olarak kayıtlara geçmişti ve çocukluğundan beri bir erkek olmadığını biliyordu, o bir kadındı. TED لعلمكم، تم تصنيف لياه ذكر في ميلاده وكانت تعلم منذ كانت طفلة شابة أنها ليست ذكر، وأنها كانت أنثى.
    Evet. Önce onun, senin için yeterince iyi olmadığını düşündüm. Open Subtitles ذلك صحيح ، منذ البداية إعتقدت أنها ليست مناسبة لك
    Ama kostarika alanıyla ilgili ilginç olan buranın kalıcı bir yer olmadığı. TED ولكن ما ليس مألوفاً بالنسبة للكوستاريكا هو أنها ليست مكاناً دائماً لها
    Bizim bakış açımızla bu küresel felâket kötü bir olay değildi. Open Subtitles لذا من وجهة نظرنا، هذه الكارثة العالمية أظهرت أنها ليست سيئة.
    Bunun asla popüler bir tartışma konusu olmadığını sizlere söylemeliyim. Büyük ihtimalle siz, dinleyenler arasında da pek popüler değil bu konu. TED الآن يجب أن أخبركم أن هذا لم يكن حجة معروفة للغاية. ومن المرجح أنها ليست معروفة بشدة حتى الآن من قبل بعض الحضور هنا.
    O beyaz gülleri severdi ama ben onların gerçek olmadığını söylerdim. Open Subtitles كان يحب الأزهارالبيضاء قلت أنها ليست حقيقيه لأنه لا رائحه لها
    Kendi bölgeleri olmadığını söyleyip duruyorlar sonra silahlanıp adamlarını yolluyorlar. Open Subtitles يستمرون بالقول أنها ليست منطقتهم، ثم يرسلون رجالهم إليها ؟
    Belki de bir külot bir kadına ait olmadığını bildiği ama kabullenemediği... Open Subtitles قد تكون ملابس داخلية تعلم أنها ليست ملكها لكن ترفض التحدث بشأنها
    Neden ne zaman bir kızdan hoşlansam... bir şey yüzünden iyi olmadığını söylüyorsun? Open Subtitles لماذا في كل مرة أعجب بفتاة تقول أنها ليست جيدة بسبب شيئاً ما؟
    Hayır... Sana son kez bunun benim sorunum olmadığını söylüyorum. Open Subtitles لا ، أنها ليست مشكلتي لقد أخبرتك بذلك الليلة الماضية
    Yani onda olmadığını söyleyince ben de düşündüm ki belki de sende- Open Subtitles حَسناً، على الأقل، قال أنها ليست معه لذا افترضت أنه ربما.. معك..
    Burası da dairemin küçük, berbat olmadığını söylediğin kısım. Anne. Anne. Open Subtitles أنها ليست شقة سيئة أمي أمي مرحباً ماذا تفعل هنا ؟
    Kendisinin olmadığını söylüyor ama her gece odasının kapısını kilitliyor. Open Subtitles قالت أنها ليست خاصتها, لكن كل ليلة تقفل باب غرفتها
    - Muhteşem bir kadın. Benim olmadığı için çok acı çekiyorum. Open Subtitles ،يالها من إمرأة جميلة وكم مؤلم أن أشعر أنها ليست لي
    Bu planımızın bir parçası değildi biliyorum ama bana Schuler geldi. Open Subtitles أنا أعلم أنها ليست جزءا من الخطة، ولكن شولر اقترب إلي
    Rüşvet suçundan kaçıyor, ilk sefer suçlanması değil bu. Open Subtitles إنه يهرب من تهم فساد، كما أنها ليست المرة الأولى التي يتهم بها.
    Daedalus'tan daha iyi durumda değil ki! Open Subtitles أنها ليست في حال أفضل من الددلوس إنها تحلق
    Ama tam simetrik olmaz. Çoğu yüz öyle görünür ama değildir. Open Subtitles بالرغم من أنها ليست متماثلة، بيد أنّ أغلب الأوجه تبدو هكذا
    Bir daha örümcek ağı görürseniz dikkatli bakın, kara dul örümceği olmadığına emin olun ve sonra içinden geçin. TED إذا، المرة القادمة التي ترى فيها شبكة عناكب، أنظر جيدا وتأكد أنها ليست عنكبوت الأرملة السوداء وسِر بها.
    Tabii kızım değil, o... - Neyse, sen neredesin? Open Subtitles باستثناء أنها ليست كذلك على كل حال، أين أنتِ ؟
    Tüm bu yolu 'o değil demek ve dönmek için mi geldik? Open Subtitles أنت لم تقود كل هذه المسافة لتأتي إلى هنا وتقول أنها ليست هي ثم تغادر
    Çok şükür fazla sembolik falan değil. Open Subtitles الحمد لله أنها ليست رمزية للغاية او ما شابه
    Bayideki adam bunların artık sadece anneler için olmadıklarını söyledi. Open Subtitles الرجل في الوكالة قال أنها ليست فقط للامهات بعد الآن.
    Bu sefer en çok arananlar listesinde olmasın tamam mı? Open Subtitles حسناً تأكدي فقط أنها ليست على لائحة المطلوبين ، حسناً ؟
    Parmaklıklar ardında ilk deneyimi olmamasına rağmen kapak hızlıca kafasına çarptı. Open Subtitles على الرغم من أنها ليست أول مرة يفقد فيها وعيه من قبل باب ثقيل

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد