ويكيبيديا

    "أنّكَ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sen
        
    • ki
        
    • senin
        
    • göre
        
    • Beni
        
    • olduğunuzu
        
    • olduğuna
        
    • olduğun
        
    • ettiğini
        
    • diye
        
    • olman
        
    • olmana
        
    • söyledi
        
    Ama patlamayı sen tasarladın. Ne kadar büyük olacağını bilmeliydin. Open Subtitles ولكنّكَ صممتَ الإنفجار لابدّ أنّكَ علمتَ بالضبط كم سيكون ضخماً
    Bir de ailemi öldürenin sen olduğunu öğrendiğimde benim şaşkınlığımı düşün. Open Subtitles حسنٌ، تصور مفاجئتي، عندما علمتُ أنّكَ أنتَ، من أمرّ قتل عائلتي
    ki bu kadar hızlı hak vermene bakarsak yanlış anladığın açık. Open Subtitles والتي واضح أنّكَ أسأتَ فهمها بناءً على سرعة موافقتكَ المطبخ يحترق
    Annenle oyun oynamak için motorsikleti kullanıyor, çünkü senin onu sevdiğini biliyor. Open Subtitles إنّه يأخذ من الدراجة النارية ستاراً للتلاعب بأمكَ، لأنّه يعلم أنّكَ تحبّها.
    Kayıtlarımıza göre istiladan sonra siz ve ekibiniz Gözcülerden kurtulmanın bir yolunu keşfetmişsiniz. Open Subtitles تشير سجلّاتنا إلى أنّكَ و فريقكَ اكتشفتم طريقةً للتخلّص مِن الملاحظين بعد الغزو.
    Ne düşünüyordun, Beni haberdar etmeden benden gizli tutmayı mı? Open Subtitles ما الذي اعتقدتَه، أنّكَ ستستمر بإدارة هذا الشيء دون علمي؟
    Dediklerine göre oldukça saçmalamışsınız. Çöle düşen bir uçakta olduğunuzu sayıklıyormuşsunuz. Open Subtitles قالا أنّكَ جدُّ مُشتّت، فما انفككتَ تقول أنّك كنتَ في طائرة تحطّمت في الصحراء
    Doktorum olduğuna göre kimseye söyleyemezsin değil mi? Open Subtitles بما أنّكَ طبيبي الآن، فلا يمكنكَ إخبار أحد، صحيح؟
    Bu doğru. Büyü altındaydın sen onun tenine bile aşıktın. Open Subtitles أجل، فإنّكَ كنت قيد تعويذتها، حتّى أنّكَ اشتقت لرحيق جلدها.
    Şu ölesiye dövülen kızın son gecesinde son müşterisinin sen olduğunu duydum. Open Subtitles سمعتُ أنّكَ كُنتَ الزّبون الأخير الذي كانتْ معه البنت المسكينة ليلة مقتلها.
    sen işini ciddiye aldığından diyorum. Bu şeyi çalıştırmayı biliyorsundur. Open Subtitles بما أنّكَ عشت حياتك، عليكَ أن تعلم كيف تصحح هذا الأمــر.
    Diyelim ki seninle yaşayan birisi var ve gitmesini istiyorsun. Open Subtitles افرض أنّكَ تملكُ ضيفاً يقيمُ عندك، وأنت تريدُ أن يرحل.
    Ama sakın zannetme ki, senin de bana yalan söylemeni farketmedim. Open Subtitles .. ولا تظن أنني أتجاهل حقيقة أنّكَ أنت أيضاً كذبتَ عليّ
    Duydum ki bu gece büyük bir eğlence hazırlamışsın. Open Subtitles حضرة القائد ، سمعتُ أنّكَ ستقبض ستقبض على أحدهم الّليلة
    Beni tanıyamadın galiba? Ama senin de böyle düşünmene çok sevindim. Open Subtitles هل قابلتني من قبل ؟ لكنني سعيدة جدًا أنّكَ تظن هذا
    Aradaki 50 yılı çıkarırsak senin için değişen bir şey yok. Open Subtitles فيما أنّكَ فوتَّ آخر 50 عاماً، لم يتغيّر شيئاً بالنسبة إليكَ.
    Cenaze suratlı uşağını peşime takmışsın. Tam sana göre bir davranış. Open Subtitles أرى أنّكَ جعلتَ خادمكَ ذلك يتّبعني، يالها من بادرة نموذجيّة.
    Dikkatli olun, Bay Rango. Sadece küçük bir kertenkele olduğunuzu unutuyorsunuz. Open Subtitles يبدو أنّكَ نسيتَ أنّكَ مجرّد سحليّةٍ واحدة.
    Çünkü senin azılı bir katil olduğuna inanıyorlar. Open Subtitles لأنّهم يعتقدون أنّكَ قاتلٌ صلبٌ، أليس كذلك؟
    Ve yıllıkta, zaman kapsülü komitesinin fakülte danışmanı olduğun yazıyor. Open Subtitles أنّكَ كنتَ مستشار هيئة التدريس للجنة الكبسولة الزمنيّة
    Onu evine kadar takip ettiğini söylediğinde orada olmak isterim. Open Subtitles ولابدّ أن أكون هناك حينما تخبرها أنّكَ تتبّعتها إلى منزلها
    Çalıştığınızı biliyorum fakat bir ara vermek istersiniz diye düşündüm. Open Subtitles أعلم بأنّكَ تعمل، ولكن ظننتُ أنّكَ قد ترغب بأن تستريح
    Asıl acınası olan, kendini kötü hissetmek için yardım almıyor olman. Open Subtitles ما يدعو للشفقة أنّكَ لم تتلق مساعدة، لأنّكَ تريد الشعور بالإستياء
    Sadece geleceklerini bana söylememiş olmana inanamıyorum. Open Subtitles لا أستطيع تصديق أنّكَ لم تخبرني أنّهما سيأتيان
    Bunu sana söyledi mi yoksa sen okudun mu? Open Subtitles أأخبرتكَ هذا أم أنّكَ قرأت ما يجول في خاطرها؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد