ويكيبيديا

    "أن آتي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • gelip
        
    • gelmeden
        
    • geldim
        
    • gelmemi
        
    • gelmeme
        
    • gelirim
        
    • gelmeliydim
        
    • Ben de gelebilir
        
    • ister
        
    • gelmek
        
    • geleyim
        
    • gelmeye
        
    • gelmeliyim
        
    • gelebilirim
        
    • gelmemeliydim
        
    Benden gelip oynamamı istemişti. Onu geri çevirmiştim. - Hutch. hadi ama. Open Subtitles و طلب مني أن آتي و ألعبها قال أنها أخافته بشكل كبير
    Sadece gelip yardıma ihtiyacın var mı diye görmek istedim. Open Subtitles ففكرت أن آتي إلى هنا لأرى إن كنتي بحاجة لمساعدتي
    Sana söylemediğim bir şey var. Hastaneye gelmeden önce olanlarla ilgili. Open Subtitles هُنالك شيء لم أخبرك به .حدث قبل أن آتي إلى المشفى
    Buralardaydım ve birlikte öğle yemeği yemek ister misin diye sormaya geldim. Open Subtitles كنتُ بالأرجاء وفكرتُ أن آتي لأرى ما اذا كنت تريدين تناول الغداء
    Belediyedekiler olay okul binasında olduğu için buraya gelmemi söylediler. Open Subtitles أخبروني أن آتي إلى هنا إن حدث شيء في المدرسة
    gelip öğlen yemeği yeriz, belki de seni kızamık yaparım dedim. Open Subtitles وفكرت أن آتي هنا لوقت الغداء وربما أسبب لك الحصبة حسناً
    Teşekkür ederim. Oraya gelip, seninle aynı sesi çıkartabilir miyim? Open Subtitles هل يمكنني أن آتي هناك و أصدر ذلك الصوت معكِ؟
    Buraya gelip, sizi bulmamı ve bir süre geç kalacağını size söylememi istedi. Open Subtitles لقد أرادني أن آتي وأحضركم يا رفاق وأن أُعلِمكم أنّه سيكون مشغول لمُدّة
    Ve sonra bir kaç ay içinde gelip sana katılabilirim. Open Subtitles وبعد ذلك يمكنني أن آتي وانضم إليك بعد عدة شهور
    Anlıyorum, bugün buraya gelmeden önce bu öksürük için üç doktora göründüm. Open Subtitles حسناً, ولكن قابلت 3 أطباء لهذا السعال قبل أن آتي هنال اليوم
    Bak sen buraya gelmeden önce kaynağımdan bir telefon aldım. Open Subtitles إسمع، قبل أن آتي إلى هنا تلقيتُ مكالمةً من مصدري
    Telgraf Meksika polisine ulaştığında, ...buraya şahsen gelme lûzmu gördüm ve geldim. Open Subtitles تحملت مجهود أن آتي هنا شخصياً و لقد فعلت ليس لسماع رأيك لكن لأستوضح الأمر
    Makine sadece bu parka gelmemi ve planına uymamı söyledi. Open Subtitles أمرتني الآلة أن آتي إلى هذا الملعب وأن أتبع خُطتك.
    Seninle gelmeme izin vermeyeceksen burada kendi başıma durmayacağım. Open Subtitles لا .. أريد أن آتي معك لن أجلس هنا بمفردي
    Buraya 30 yıldır her gün gelirim. Artık gelmemem için bir sebep yok. Open Subtitles اعتدت أن آتي الى هنا كل يوم طيلة 30 عاما فلماذا أتوقف الآن
    Daha önce gelmeliydim ama buzağılama durumunda terslik vardı. Open Subtitles كان يجب أن آتي أبكر لكن كان هنالك مصاعب في ولادة البقرة
    Bu akşamki mezuniyet partisine Ben de gelebilir miyim? Open Subtitles هل يمكنني أن آتي إلى حفل التخرج الليلة؟
    Yeni işime başladığımda, buraya bu kadar sık gelmek benim için zor olacak. Open Subtitles حالما أبدأ عملي الجديد.. سيكون صعبًا علي أن آتي إلى هنا مثل الآن
    Buraya geldiği gördüm, ben de geleyim dedim. Open Subtitles لا، لقد رأيتك تجري إلى هنا فقط لذا أردت أن آتي لألعب
    Sabahın 6:30'unda buraya gelmeye hiç hakkım yok. Open Subtitles انا حقا لا يحق لي أن آتي هنا في الساعة السادسة والنصف صباحا
    Yedi okyanusu geçmeli ve seni görmeye gelmeliyim. TED عليّ أن أقطع المحيطات السبع. لابد أن آتي لأراك.
    - ...bu yüzden ben de gelebilirim diye düşündüm. - Benim bahanem de eşit derecede zayıf. Open Subtitles ـ لذا فكرت في أنه ربما عليّ أن آتي ـ عذري واهي
    Yaralandığım zaman seni bulmaya gelmemeliydim. Open Subtitles ،عندما طَعنني السائق لم يكُن عليّ أن آتي لإيجادكِ

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد