ويكيبيديا

    "أن أترك" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bırakamam
        
    • bırakıp
        
    • bırakmak
        
    • kalmak
        
    • bırakayım
        
    • terk etmek
        
    • bırakmamı
        
    • ayrılamam
        
    • olmasına izin
        
    • bırakmalıydım
        
    • vermemi
        
    • bırakmam
        
    • bırakmaya
        
    • izin veremem
        
    • bırakmalıyım
        
    Olmaz, seni asla bırakmam, kardeşimi asla yarı yolda bırakamam ama içmem gerek. Open Subtitles لا , أنا لن أتركك أبدا لا يمكنني أبدا أن أترك أخي لكي يا اخي , على أن أحظى بشراب واحد
    Ama düşen bir dostumu geride bırakamam. Open Subtitles . لكني لا أستطيع أن أترك رجلاً يسقط ورائي
    İşimi gücümü bırakıp, parmaklarını kafamda gezdir diye her gün buraya geleceğimi mi sanıyorsun? Open Subtitles هل تتوقع أن أترك ما أفعل وأسرع هنا كل يوم لتضع أصابعك على رأسي ؟
    Bak, ama okula döneceğim zaman arkadaşının işini bırakmak zorunda kalırım. Open Subtitles استمع، عليّ أن أترك صديقك في وقتِ حرج عندما أعود للدراسة
    Ama tatlım bu koca odada yalnız kalmak istemiyorum. İyi değilim. Open Subtitles لكن يا حبيبي أنا لا أريد أن أترك لوحدي في هذه الغرفة الكبيرة
    Küçük olanı, bozkırda ölmesi için bırakayım mı? Open Subtitles أكان يجب أن أترك الأضغر يموت وسط السهول؟
    Çocuğu hastayken terk etmek bana bir şekilde yanlış geliyor. Open Subtitles هو فقط يبدو خاطئ بطريقة ما أن أترك الطفل وهو مريض.
    Sizi bu halde bırakamam. Open Subtitles ل لا يمكن أن أترك لكم اثنين من هذا القبيل.
    İşe karışman ne kadar kötü bayım, ama arkada tanık bırakamam. Open Subtitles سيء جداً تورطك في هذا سيدي لكن لا يمكنني أن أترك شهوداً
    Ama kız kardeşimi böyle bir zamanda yalnız bırakamam. Open Subtitles لكنني لا أستطيع أن أترك شقيقتي في وقتٍ كهذا.
    Warbler'ları yüzüstü bırakamam. Open Subtitles لا يمكنني أن أترك الواربلرز هكذا أنهم أصدقائي
    Ama iş pişirmek için her şeyi bir anda bırakamam. Open Subtitles لا يمكنني أن أترك كل شيء من أجل متعة قصيرة أثناء الظهيرة
    Maurice'in verdiği bu işi bırakıp gelemem. Open Subtitles ولكني لا يمكن أن أترك موريس. أنا آسف حقاً.
    Bakın bu şubeyi bırakmak istemiyorum ama dışarıdan adam getirmeyi de severim. Open Subtitles لا أريد أن أترك هذا الفرع, بأنني أحب توظيف موظفاً من الخارج
    Yapayalnız kalmak istemiyorum. Ağabeyim deniz piyadelerine yazıldı. Open Subtitles لا أريد أن أترك وحيداً بمفردي إلتحق أخي بالبحرية الأمريكية
    Yeni anahtarlar var bende. Sana bir yedek bırakayım mı? Open Subtitles لديّ المفاتيح الجديدة، هل يُمكن أن أترك أحدهم لديّكِ؟
    Kocamı terk etmek kolay bir şey değildi. Open Subtitles إنه قرار مهم بالنسبة لي أيضاً - أعلم أنه قرار مهم - ، لم يكن من السهل أن أترك زوجي .. والآن علي التفكير بأطفالي
    İşimi bırakmamı ister misin böylece kız arkadaşın var gibi hissedersin? Open Subtitles ماذا تريد منى؟ أتريدنى أن أترك عملى حتى يكون بإمكانك أن تحس أن لديك صديقة؟
    - Buradan ayrılamam. - İstiyor musun, istemiyor musun? Open Subtitles ـ لايمكنني أن أترك محل عملي ـ هل تريدينها أم لا ؟
    Bir daha olmasına izin veremem. Open Subtitles لقد قتلت بشراً هذه الليلة لا أستطيع أن أترك هذا يحدث ثانية
    Belki de işlerimle ilgilenmesi için başka birini bırakmalıydım. Open Subtitles ربما كان ينبغي أن أترك شخصاً أخر أكلفة بأدارة شئوني
    Sen ailemin ölümsüzlüğünü çalmak, köleler ve hayvanlar gibi, vücutlarının çürümesine izin vermemi istiyorsun. Open Subtitles أنت تطلبين أن أسرق الخلود من والداى ؟ و أن أترك جثتيهما تتعفنا فى العدم مثل جثث العبيد و الحيوانات ؟
    Ama Leydi Hazretlerini şu halde bırakmam söz konusu olamaz. Open Subtitles لكنه أمر مستبعد أن أترك سيادتها في مثل هذه الحالة
    İşte o zaman ben idealistliğimi kaybettim ve işimi bırakmaya karar verdim, ve de internetin demokrasiye nasıl sekte vurduğu konusunda araştırmalarıma başladım. TED إذاً كان هذا عندما تركت مثاليتي و قررت أن أترك وظيفة المنظمة الطوعية، وأدرس كيف يمكن أن تعرقل الإنترنت الديموقراطية.
    Seni incitmesine izin veremem. Open Subtitles شقيقي قادر على إلحاق الأذى الشديد بك ولا أستطيع أن أترك هذا يحدث
    Ofisi arayıp, bir mesaj bırakmalıyım. Open Subtitles علي أن أتصل بالمكتب علي أن أترك رسالة. أعني، بأنهم سيظنون بأن شيئا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد