ويكيبيديا

    "أن أحرص" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • emin olmak
        
    • emin olmalıyım
        
    • sağlamak
        
    • sağlamalıyım
        
    Bu geceki toplantıda hepimizin aynı tarafta olduğundan emin olmak istedim. Open Subtitles أريد أن أحرص على أن تكون نوايانا واحدة في إجتماع الليلة.
    Çok uzun sürmesin. Açılış için hazır olduğumuzdan emin olmak istiyorum. Open Subtitles لكن يجب ألا نطيل البقاء أريد أن أحرص على أننا جاهزين
    1945'de belki, ben sadece tüm seçeneklerimizi değerlendirdiğimizden emin olmak istiyorum. Open Subtitles عام 1945، ربما. أريد فقط أن أحرص بأن نستوعب جميع خياراتنا.
    Bu gece bebekler gibi uyuyacağından emin olmalıyım. Open Subtitles يمكنني أن أحرص على أن تنامي كالأطفال الليلة
    Bu gece bebekler gibi uyuyacağından emin olmalıyım. Open Subtitles يمكنني أن أحرص على أن تنامي كالأطفال الليلة
    Benim işim de, bunların senin görevin olmasını sağlamak. Tamam. Open Subtitles ووظيفتي أن أحرص على قيامكِ بهذه الأمور فقط
    Adamın birini hapishanede kalmasını sağlamalıyım. Open Subtitles أنا أحاول أن أحرص على تعفن رجلٍ ما في السجن
    Harika. Şimdi yanınıza geleceğim, ve başlamadan önce, bunu çok ciddi bir ortamda yaptığımızdan emin olmak istiyorum. TED والآن سأقترب منك وقبل أن نبدأ أريد أن أحرص على أن نقوم بذلك بشكل جاد للغاية.
    Bunun tekrarlanmayacağından emin olmak istiyorum. Open Subtitles وأريد أن أحرص كل الحرص ألا يتكرر ذلك، مفهوم؟
    Sadece konuşma için notları aldığından emin olmak istedim. Open Subtitles أردت أن أحرص على انك وصلتك الملاحظات على الخطاب
    İçeri zorla giren kişinin bir daha gelmeyeceğinden emin olmak istedim. Open Subtitles أردتُ فقط أن أحرص على أن يبقى كائناً من اقتحم منزلك بعيداً
    Sadece söyleyeceklerimi kimsenin duymayacağından emin olmak istedim. Open Subtitles أردت أن أحرص أنه لا يوجد شخص هنا كي أقول هذا
    Bundan sonra yanlış anlaşılmalar yaşanmayacağından emin olmak istiyor. Open Subtitles هو فقط يريدني أن أحرص أنه لا يوجد سوء تفاهم
    - Seve seve ama tam istediğinden olmasına emin olmak isterim. Open Subtitles ولكن أريد أن أحرص فحسب على أنه النوع الذي تفضّلينه
    Ama, biliyorsun, geçmişimizi göz önüne alınca, senin için de sorun olmayacağından emin olmak istedim. Open Subtitles .. ولكن، نظراً لتاريخنا أردت أن أحرص أنك لا تمانع ذلك
    Kızın kurtulacağından emin olmak zorundayım. Beni anlıyor musun? Open Subtitles لذلك يجب أن أحرص على أن تخرج من هذه الأزمة بأمان أتفهمني ؟
    Eğer bu adamla gerçekten ciddi bir ilişki yaşamak istiyorsan, ihtiyacın olan her şeye sahip olduğuna emin olmalıyım. Open Subtitles .. إن كنتِ تفكرين حقاً .. في الإرتباط بهذا الرجل إذاً ، أريد أن أحرص على أن تكون جميع الحقائق بين يديكِ
    Noel arifesi ziyaret etmem gereken o kadar çok ev var ki aksilik olmaması için emin olmalıyım. Open Subtitles لديّ العديد من المنازل لزيارتها بليلة الكريسماس عليّ أن أحرص أن يأتي الصباح بلا مشاكل
    Bir hekim olarak tamamen iyileştiğinizden emin olmalıyım. Open Subtitles ‫كطبيب، يجب أن أحرص ‫على أنك تعافيت تماماً
    O halde bir gelecekleri olmayacağından emin olmalıyım. Open Subtitles إذاً، عليّ أن أحرص على ألا يكون لهما مستقبلاً معاً
    O halde bir gelecekleri olmayacağından emin olmalıyım. Open Subtitles إذاً، عليّ أن أحرص على ألا يكون لهما مستقبلاً معاً
    Kontratımızın yenilenmesini sağlamak istiyorum sadece. Open Subtitles أريـد فقـط أن أحرص على أن تتجدد رخصـة مدرستنـا للتدريس
    Adamın birini hapishanede kalmasını sağlamalıyım. Open Subtitles أنا أحاول أن أحرص على تعفن رجلٍ ما في السجن

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد