Ailenden benim kadar nefret eden biriyle tanışmak güzel oldu. | Open Subtitles | من الجيد أن أقابل شخصاً يكره عائلتك بقدر كراهيتي لها. |
Birkaç yıl önce, Vancouver'den çok da uzak olmayan bir adada yaşlı bir kabile üyesiyle tanışmak benim için şanstı. | TED | قبل بضعة سنوات، كان من جميل حظي أن أقابل شيخ قبيلة على جزيرة ليست ببعيدة عن مدينة فانكوفر. |
Saat üçte bir piliçle buluşacaktım. Tam bir baş belasısın. | Open Subtitles | كان من المفترض أن أقابل تلك الفتاة عند تمام الثالثة , أنت حقا ً إنسان غبى |
Üzerimde baskı var. Yarın gece "Adamı" görmeliyim. O silahlara ihtiyacım var. | Open Subtitles | أنا مضغوط ، عليّ أن أقابل الرجل مساء الغد ، أحتاج هذه البنادق |
Tanrım bu da neyin nesi? Kıçımın yeni arabası... Bakar mısınız, karımla burada buluşacaktık da... | Open Subtitles | يا للجحيم ما هذا؟ أعذرني، كان من المفترض أن أقابل زوجتي هنا |
Ne yazık ki bu akşam bir grup arkadaşla görüşmem gerekiyor. | Open Subtitles | حسنا ، أعتقد أننى يجب أن أقابل أشخاص ما لاحقا |
- Ama o büyü değil ki, teknik bir durum. Pizzacıda birkaç arkadaşımla buluşacağım. | Open Subtitles | مرحبا انا احتاج أن أقابل بعض الاصدقاء في بيتزا بان |
Yarın öğleden sonra da bazı kişilerle buluşmalıyım. | Open Subtitles | و من ثم عليّ أن أقابل بعض الأشخاص عصر الغد |
Makul biriyle tanışmak bir değişiklik olurdu doğrusu. | Open Subtitles | أود أن أقابل رجلاً عاقلاً من باب التغيير |
Küçük bir çocukken o kitabı okuyunca Kaptan Nemo'yla tanışmak istemiştim. | Open Subtitles | أول مرة قرأتها كنت طفلاً, أردت أن أقابل كابتن نيمو. |
Ama eğer şu kartpostaldan bahsedersen, eski arkadaşlarından hiçbiriyle tanışmak istemem artık. | Open Subtitles | ولكن إذا كنتى تتحدثين عن بطاقة البريد هذه فأنا لا أريد أن أقابل أيا من أصدقائك القدامى |
Belki biriyle tanışırsın. Willow, birileriyle tanışmak istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أريد أن أقابل شخص ما لقد حصلت على حصتى من الشخص ما |
Saat üçte bir piliçle buluşacaktım. Tam bir baş belasısın. | Open Subtitles | كان من المفترض أن أقابل تلك الفتاة عند تمام الثالثة , أنت حقا ً إنسان غبى |
Dün gece Pete'le buluşacaktım. | Open Subtitles | كان يجب أن أقابل شخصا أسمه بيت الليلة الماضية. |
Bazı arkadaşlarla buluşacaktım, ama erken gelmeye çalışırım. | Open Subtitles | يفترض أن أقابل بعض الأصدقاء، لكن سأحاول التخلص منهم. |
Richard'ı görmeliyim. Bana yerini ver. | Open Subtitles | يجب أن أقابل ريتشارد أعيرينى شقتك |
Madem bugün Qinglong'la karşılaşma şansım var ben Çöl Yargıcı, onun hünerlerini görmeliyim. | Open Subtitles | أنه لشرفٌ لي أن أقابل "تشينغلونغ " في هذا اليوم فأنت قاضي الصحراء ، كم هذا عظيماً |
Bilmiyorum. Birini görmeliyim. | Open Subtitles | لا أعرف، يجب أن أقابل أحداً. |
Sözde bir arkadaşımla buluşacaktık. Gelmedi... | Open Subtitles | كان من المفروض أن أقابل صديقة، ولكنها لم تأت |
Yarım saat önce eski sevgilimle orda buluşacaktık. | Open Subtitles | كان من المفترض أن أقابل فيها زوجتي منذ نصف ساعة |
Bu kişilerle görüşmem gerekecek. | Open Subtitles | أفهمنى .. اريد أن أقابل هذه العائلة حسناً .. |
Sadece zaman öldürüyorum. Biriyle kafede buluşacağım. | Open Subtitles | وجدت أن لدي وقت فراغ فحبيت أن أقابل شخصاً |
Gitmem gerekiyor çünkü Victor'la buluşmalıyım. | Open Subtitles | حسنا، أنا يجب أن أذهب لأن يجب أن أقابل فيكتور |
- Sezon3 Bölüm3 Çocuklar, annenizle tanışmadan önceki bütün hikayeleri bildiğinizi sandığınızı biliyorum ama bazı hikayeler anlatılır bazıları anlatılmaz. | Open Subtitles | يا أولاد، أعلم بإنكم تعتقدون أنكم سمعتم كل القصص في الماضي قبل أن أقابل أمكم لكن بعض القصص تُحكى |