"أن تعيش" - ترجمة من عربي إلى تركي

• yaşamak
• yaşayabilir
• yaşamalısın
• yaşayabilirsin
• yaşa
• yaşamaya
• yaşıyorsun
• yaşama
• yaşarsın
• yaşamalı
• yaşayacak
• yaşamasını
• yaşayamazsın
• Hayatta kalmak
• yaşamayı

O sadece bu aşkı yaşamak, sevgilisinin dokunuşlarını hissedip, sesini duymak istiyor.
هي فقط أرادت أن تعيش ذلك الحب لكي تشعر فقط بوقع صوته

Öyleyse zengin olmanın cezası da bir zenginle yaşamak olacaktır.
إذاً أفترض أن عقوبة الغنى هي أن تعيش مع الأغنياء

daha sonra hayatınızın bir kısmını yaşayabilir ve bilgeliklerini biriktirebilirdiniz Bu şu anda olduğu gibi insanlar için mümkün değildir.
فإنّه سيكون بمقدورك أن تعيش أنماطاً من الحياة وستتراكم خبراتك وهذا ليس ممكناً للبشر في وقتنا الحالي.

Yaşadığın sürece güzel yaşamalısın.
ومن رأيي، بما أنك على قيد الحياة فيجب أن تعيش حياة طيبة

Ve ne yapacağına karar verene kadar çalıştığın süre boyunca orada yaşayabilirsin.
ويمكنك أن تعيش هناك بينما تقوم بالعمل فقط حتى تفهم خطوتك التاليه

Sırf sen yaşa diye kaç kişi fedakârlık yapıp canını verdi biliyor musun?
ليست لديك أدنى فكرة عن عدد اللذين ضحوا بحياتهم من أجل أن تعيش

Altı ayda bir evine gelen ve orada yaşamaya devam edip edemeyeceğine karar veren kadın gibi hissediyorum kendimi.
أشعر كأنني تلك السيدة التي كانت تأتي لمنزلك كلستةأشهرعندماكنتطفل.. وتقرر إن ما كنت يجب أن تعيش هنا أم لا

# Neden yazdığın şarkılardaki gibi yaşıyorsun #
♪ لماذا يجب ♪ ♪ أن تعيش كل تلك الأغاني التي تكتبها؟ ♪

Yani, eğer pişmanlıksız bir hayat yaşamak istiyorsanız aslında sizin için bir ihtimal var.
لذلك في الحقيقة، إذا أردت أن تعيش حياة خالية من الندم، هناك إختيار مفتوح أمامك.

Engellilik kötüdür ve engelle yaşamak sizi özel kılar.
أنه شيء سيء، و أن تعيش مع العجز فإن ذلك يجعلك إستثنائياً.

Belirsiz bir gelecekle yaşamak gerçekten zor.
إنه لمن الصعب حقًا أن تعيش حياة بمصير مجهول، وطي النسيان.

Danny, kendi hayatını yaşayabilir dememiş miydin?
اسمع يا داني ، ألم تقل أنها يمكنها أن تعيش حياتها ؟

Tohum üreten bitkiler neredeyse her yerde yaşar o yüzden tohum yiyen kemirgenler de her yerde yaşayabilir.
أن النباتات المنتجه للبذور تنمو بشكل جيد فى كل مكان لذا من الممكن.. للقـوارض أكلة البذور أيضاً أن تعيش فى كل مكان

O zaman istediğin buysa... hayatını bir ölümlüyle paylaşmak istiyorsan... sen de ölümlü olarak yaşamalısın.
إذا نويت لتعيش حياتك مع فانية يجب أن تعيش حياتك أيضا كفانى

Oğlum,iyi bir insan olarak yaşamalısın,anladın mı?
انظر يا بني، من الأسهل أن تعيش بأمانة، أتفهم؟

Sonra, o somurtkan hayatının geri kalanını huzur içinde yaşayabilirsin.
وبعد ذالك يمكنك أن تعيش بقية حياتك المتجهمة في سلام

Orada, babayı ve büyükanneyi unut ve iyi yaşa.
هناك , عليك أن تنسى أباك و جدَتك و أن تعيش بسعادة

İkimiz hakkında yanlış fikirlere kapılmaktansa kendi hayatını yaşamaya çalış.
حاول أن تعيش حياتك بدلا من التفكير والشكوك بيننا

Bu tür bir boşlukla nasıl yaşıyorsun?
كيف بوسعك أن تعيش في هكذا نوع من الفراغ؟

Daha uzun yaşama şansı verdiği için yaşam destek ünitesine bağlanmak ister miydiniz?
هل تود أن تعيش على الأجهزة إذا توفرت لك فرصة حياة أطول؟

Biz de, belki liseyi bitirene kadar benimle yaşarsın diye düşünmüştük.
لكن أخذنا فى الأعتبار أن تعيش معي حتى تُنهى دراستك الثانوية.

Shannon, kendi hayatını yaşamalı, sana evden taşınmanı söylerse...
أنت تعلم إن شانون عليها أن تعيش حياتها لذا إن قالت لك إنتقل من البيت

Sokakta Hayatta kalmak için fuhuş yapmaktan tutuklanmış kaçak bir kadının, yaşayacak güvenli bir yere ihtiyacı vardı -- bu, bizim ona yardım edebileceğimiz bir şeydi.
فتاة هاربه الذي ألقي القبض عليها تمارس الزنا لأجل أن تعيش تحتاج لمكان أمن لتسكن وتكبر فيه شيء يمكننا مساعدتها به.

Angel'in hep yanımızda yaşamasını istedim ama bu şekilde değil.
لقد رغبت دائما أن تعيش معنا إنجل ولكن ليس هكذا

Ona bir şey olsa, yaşayamazsın.
إفتراض أي شئ حدث إليه. أنت لا تستطيع أن تعيش.

Kendinizi başkalarının yerine koyabilirseniz... Hayatta kalmak için... sürekli bir çıkış noktası aramanın... ne kadar zor olduğunu anlarsınız.
جرّب أن تضع قدميك في أحذبتهم أن تعيش حياة مثلهم و تعرف مالذي يتوجب عليك القيام به لتواصل العيش

Bu yüzden yukarıya bakmaya devam edin, gündelik güzelliklere hayret edin ve her zaman hayatınızı hayal aleminde yaşamayı unutmarın.
فلتستمر في النظر إلى أعلى واسمح لهذا الجمال العابر بإثارة الدهشة في نفسك وتذكر دائماً أن تعيش الحياة حالمًا متأملاً.