İşten çıkıp doğru eve giden erkek olmadığını fark ettiniz mi? | Open Subtitles | هل لاحظت أن لا رجل يعود مباشرةً للمنزل من عمله ؟ |
- Yani. Saklayacak bir şeyi olmayan kimsenin dişleri o kadar beyaz olmaz. | Open Subtitles | يعني أن لا أحد يبيض أسنانه هكذا إلا و كان لديه شيء ليُخفيه. |
Brüksel'de çaresizce tekrar tekrar ortak çözümler bulmaya çalışırken hiç kimsenin, hem de hiç birimizin daha önce böyle bir krizle uğraşmadığını farkettim. | TED | في بروكسل عندما حاولنا بشدة مراراً وتكراراً أن نوجد حلولاً مشتركة أدركت أن لا أحد منا قد تعامل من قبل مع أزمة مماثلة |
Ona şunu söylemek istedim ki size de Bunu söylemek istiyorum, hastalıkların bizi hayallerimizden uzaklaştırmasına izin vermekten vaz geçmeliyiz. | TED | وارغب بأن اقول لها .. وأرغب بأن اقول لكم علينا أن لا نسمح للأمراض .. بأن تقوضنا عن تحقيق أحلامنا |
Maaşım konusunda tasalanmanıza da gerek yok, bundan seve seve vazgeçerim. | Open Subtitles | ويمكنك أن لا تقلق بشأن أجري، أنا يمكن أن أتخلى عنة |
Bu hanım benim karım, Stern. Hayat arkadaşımdan asla bir şey gizlemem! | Open Subtitles | إنها زوجتي يا ستيرن من المفترض أن لا أخفي عليه أي أسرار |
Ve aslında Bunu bugün buradaki kimsenin düşünmek zorunda olmaması harika birşey, çünkü Bunu olmuş kabul ediyoruz demektir. | TED | في الواقع، انه شيء رائع أن لا أحد يعيره أي اهتمام في هذه الاونة لأننا نأخذ به كمسلمة |
Daha iyi. Çünkü vergi teklifi üzerinde çalışırken, yanlışlıkla Tanrı'nın olmadığını kanıtladım. | Open Subtitles | كنت أعمل على تسديد الضرائب، وبشكل عرضي أثبت أن لا وجود لرب |
Artık yaşIı bir hizmetçi olmakta utanılacak bir şey olmadığını kabullenmem gerek. | Open Subtitles | على أن أبدأ بإخبار نفسي أن لا عيب بأن أصبح عذراء عجوز |
Umarım bir itirazın olmaz ama bütün bir şişe sipariş ettim. | Open Subtitles | وآمل أن لا يكون لديك أي اعتراض ولكنى أمرت بهذه الزجاجة. |
Umarım hiç çocuğum olmaz, çünkü oğluma Bunu anlatmaktan nefret ederdim. | Open Subtitles | أتمنى أن لا أرزق بطفل أبداُ لأنني سأكره أن أخبر أبني |
Bence kimseyi aramamalısınız. hiç değilse o pabuç kadar cikletten kurtulana kadar | Open Subtitles | يجب أن لا تتصل بأي أحد ليس قبل إخراج العلكة من رأسك |
hiç kimseyi aramazsa daha iyi olur. Lütfen sorun çıkarmayın. | Open Subtitles | يُفضل أن لا تخبر أحداً افعل ما تؤمر به فقط |
Şimdi bu okul sistemini ücretsiz olarak dünyaya yaymak için çalışıyorum ve fark ettim ki çok ilginçtir, kimse Bunu bedavaya istemiyor. | TED | الأن أعمل على جعل هذا النظام المدرسي المجاني متاحا للعالم و لقد وجدت بشكل مثير للاهتمام أن لا أحد يرغب فيه مجانا. |
Seni temin ederim ki, sağIımla ilgili merak edilecek bir şey yok! | Open Subtitles | يمكنني أن أؤكد لكي بتروفا فوسيل أن لا شيء مقلق يخص صحتي |
Ya asla konuşmuyoruz ya da aynı günde iki kez konuşuyoruz. | Open Subtitles | أما أن لا تكلميني إطلاقاً أو تكلميني مرتين في نفس اليوم |
Devletin, mal ve hizmet üretme işlerinde olmaması gerekiyor çünkü bu alanda etkin ve yetkin değil. | TED | ينبغي أن لا تتدخل الدولة في الأعمال التجارية من إنتاج السلع والخدمات لأنه غير فعال وغير كفء. |
Çılgınca ve aptalca geliyor kulağa, ama aslında ucuz ve köhne bir şey yerine hiçbir ekipman edinmemeyi tercih eden hastaneler var. | TED | قد يبدو ذلك جنون، وغبي. لكن هناك فعلاً مستشفيات تفضل أن لا تملك أي معدات على أن تملك معدات تبدو رخيصة وتافهة. |
Sana çok değer veriyorum ama şu anda evlenmeyi düşünemiyorum bile. | Open Subtitles | . ولكننى لا يمكن أن لا أعتقد بزواجنا الأن ؟ ؟ |
Başkalarının elde ettiği başarılara duyduğun önyargının kendi muhakemeni etkilemesine müsaade etme. | Open Subtitles | حاول أن لا تدع تحيزك ضد نجاح أي شخص غيرك يعمي بصيرتك |