Oda ısıtıcıları bizi kışın ısıtırlar ama çok tehlikeli de olabilirler. | Open Subtitles | الأفران الكهربائية تبقينا دافئين في الشتاء لكن يمكن أن يكونوا خطرين |
Her yer olabilir. Shelton onları bulacak, her zaman bulur. | Open Subtitles | يمكن أن يكونوا في أي مكان، شيلتون سيجدهم، لطالما وجدهم. |
Bazı insanlar iyi insan olmak için çaba harcar ama bazıları buna aldırmaz. | Open Subtitles | بعض الناس يحاولون أن يكونوا أناساً جيدّين, لكن بعض الناس فقط لا يهتمّون. |
Ve bu insanlarda küstahlık olmalı beynin strove onlara lafını yedirtmek için. | Open Subtitles | وبافتراض أنه لابد أن يكونوا بشرًا فإن عقلك سعى بوضع كلمات لهم |
- Burada bir yerde olmalılar. - Yeni bir kitap mı yazıyorsunuz? | Open Subtitles | هم يجب أن يكونوا هنا فى مكان ما أتعمل على كتاب جديد؟ |
Onlar eğlence sektörü denen iş alanında başarılı olmaları en az beklenenler ama cesaretleri ve yetenekleri onları buraya ulaştırdı. | TED | وكانوا أقل من يُتوقع أن يكونوا ناجحين في مجال العمل الترفيهي في النهاية تغلبت شجاعتهم ومواهبهم الى اتخاذ هذه الخطوة |
Bu durum doktorların o günlerde deli gibi meşgul olmalarını engellemiyordu, diye açıklıyor. | TED | لا يبدو أن ذلك منع الأطباء من أن يكونوا مشغولين في أيامهم، كما أَوضح. |
Geniş olmayan çevremde tanıdığım bir çok insan mühendis olmaya gitti. | Open Subtitles | ومعظم الأشخاص الذين في محيط معارفي أقدموا على أن يكونوا مهندسين |
O zaman bu üç adam aradığımız katiller olabilirler, değil mi? | Open Subtitles | إذن هؤلاء الأأشخاص الثلاثة ، يمكن أن يكونوا القتلة صحيح ؟ |
Şimdi Mısırlılar Mübarek'in 30 yıllık devrini sona erdirdiklerine göre onlar imkan dahilinde bölge için bir örnek olabilirler. | TED | لذلك الآن بعد إنهاء المصريين لحكم مبارك لثلاثين سنة، من المحتمل أن يكونوا مثالا للمنطقة. |
Mahkûmlar bilim insanı, arı yetiştiricisi ya da köpek kurtarma görevlisi olabilirler. | TED | المساجين يستطيعون أن يكونوا علماء، نحالين منقذين كلاب |
Ne zaman yaptıklarına bağlı olarak, onlar için göreceli olarak yüzyıllar geçmiş olabilir. | Open Subtitles | وإعتماداً على الوقت الذي فعلوا فيه هذا يمكنهم أن يكونوا قد إختبروا عصور |
İspanyollar da olabilir. Gizli gizli uzay projeleri yürütüyorlar onlar da. | Open Subtitles | أو يمكن أن يكونوا الأسبان هم أبقوا مشروع سبيس لينك مخفي |
Bu heriflerin hepsi, sporcu olmak istiyorlardı aynı senin gibi. | Open Subtitles | كل هؤلاء الرجال أرادوا أن يكونوا رياضيين مثلما كنت تماماً |
Bilirsiniz, her zaman odadaki en zeki kişi olmak isterler, değil mi? | Open Subtitles | أنت تعلم، دائماً ما يريدون أن يكونوا أذكى شخص بالغرفة، أليس كذلك؟ |
- Kapa çeneni. - Çıkar onu buradan. - Burada olmalı. | Open Subtitles | ـ أخرجه من هُنا ـ يجب أن يكونوا هنا، أين هم؟ |
Senin için de önemli olmalı. Hastalarım için çok önemli. | Open Subtitles | ويجب أن يكونوا مهمتان بالنسبة لك إنهما مهمان بالنسبة للمرضى |
Akdeniz'i yönlendiren büyük Kuzey Afrika ortaçağ filozoflarını biliyor olmalılar. | TED | يجب أن يكونوا قد عرفوا فلاسفة العصور الوسطى العظماء من شمال أفريقيا الذين قادوا البحر الأبيض المتوسط. |
Görüyorsunuz, onların bu şiddetin kurbanı olmaları çok daha olağan faili olmalarından. | TED | أترون، من المرجح جدا أن يكونوا ضحايا لهذا العنف أكثر من مرتكبيه. |
Onların mükemmel olmalarını istiyorum, böylece değerli olduğumu güvence altına alabilirim. | TED | أريدهم أن يكونوا كاملين بحيث أكون مطمئناً على قيمتي الذاتية |
Çok cömert olmaya çalışıyorlar, böylece biz de onlara minnet duyacağız. | Open Subtitles | إنهم ينوون أن يكونوا كرماء ويجب أن نكون شاكرين لهذا حقا؟ |
Ve eğer çocuklarımıza yalnız olmayı öğretmezsek, sadece nasıl yalnız kalınacağını bilecekler. | TED | و إذا لم نعلم أطفالنا أن يكونوا لوحدهم، فإنهم سيعرفون فقط كيف يكونون وحيدين. |
Mesaj, kızların korkak, erkeklerin ise gözü pek olması gerektiğini söylüyor. | TED | وأن الفتيات يجب عليهن الشعور بالخوف والأولاد يجب أن يكونوا شجعان. |
Hem onca zengin ve zenci insan yanılıyor olamaz değil mi? | Open Subtitles | و كل الأغنياء السود لا يمكن أن يكونوا على خطأ صحيح؟ |
Bazen orada olmasını en çok istediğin kişiler orada olmazlar. | Open Subtitles | أحيانًا الناس الذين تريدهم أن يكونوا بجانبكَ بشدة لا يهتموا |
Artık olamazlar. Paran olduğunda giyersin tabi şu lanet bilekler olmasa. | Open Subtitles | من الأفضل أن يكونوا هنا في الصباح أو سترتديهم على أذنيك |
Bu büyük adamlar çok garip olabiliyorlar, ve beklenmedik davranışları oluyor. | Open Subtitles | هؤلاء الرجال النبلاء يمكن أن يكونوا شديدي الغرابة والمزاجية في تصرفاتهم |
Olsalar iyi olur, çünkü bu bir felaket. Çok endişeliyim. | Open Subtitles | عليهم أن يكونوا كذلك وإلا حدثت كارثة فأنا قلقة للغاية |