"أهرب" - ترجمة من عربي إلى تركي

• Kaç
• Koş
• kaçmak
• kaçmıyorum
• kaçmayacağım
• kaçıyorum
• kaçmam
• kaçıyordum
• kaçmadım
• kaçıp
• Kaçın
• kaçmamı
• kaçtım
• kaçacağım
• kaçmaya

"Sen Kaç, ben gelmiyorum!" İşte ev zencisi buydu.
ما الذى سنحصل عليه أفضل من ذلك ؟ أهرب , لن أهرب هذا هو زنجي المنزل

Zaman geldiğinde, işaretimle anahtarı gir ve cehennemden kaçar gibi Kaç.
عندما يحين الوقت إضغط على زر البدء مع إشارتى ثم أهرب كما لو كنت تفر من الجحيم

Yavaşça uzaklaş Bir sefer sen dışardasın Koş silahı tuttuğun tarafa doğru....
غادر ببطأ, وعندما تجد نفسك في الخارج, أهرب والمسدس بيدك نحو

"yok saymak," "yan çizmek ", "kaçmak", bu sözcükler bana daha iyi uyar
تجـاهـل ، تجنب ، أهرب ، هـذه الكلمـات كـانت جيّد جـدا بالنسبة لـي

Ben kaçmıyorum. Bırakmıyorum. Bu çocuğu kurtaracağım.
.لن أهرب من هنا ، لن أستسلم ، سوف أنقذ هذا الفتى

Ve bir kraliçe olarak, iftiralardan kaçmayacağım, ve sen de yapmamalısın.
وكملكة , لن أهرب من الإفتراءات، ولا يجب أن تهرب أنت.

Sen Kaç, ben onun dikkatini dağıtırım, o benim peşimde değil.
حسناً، أنت أهرب وأنا صأصرف إنتباهه، هو لا يريدني

Evet, araban gelince, hafta sonu Kaç.
أجل, أهرب بعيدا في نهاية الإسبوع عندما تستعيد سيارتك

Kaç! Bu adamlar çıldırmış.
أهرب هؤلاء الرجال مجانين , يطلقون النار دون أن يروا

Sana bir tavsiye vereyim, eğer Diane ile aranı yapmaya çalışıyorlarsa hemen Kaç.
نصيحة ، إذا حاولنا تدبير موعد لك مع ديان أهرب

Koş, küçük domuzcuk, Koş, Koş. Koş, küçük domuzcuk, Koş, Koş.
أهرب أيها الخنزير الصغير، أهرب أهرب أهرب

İstediğin kadar Koş, bebeğim. İstediğin kadar Koş.
أهرب كما تريد, حبيبي أهرب كما تريد

...beynim bir anda "Koş" dedi.
عرفتُ بأنكم ستلقون باللوم عليّ وقد أخبرني عقلي "أهرب فحسب"

kaçmak için. Benim de misyoner olmamı istiyorlardı.
كي أهرب منهم لقد أرادوني أن أكون مبشرة أنا أيضاً

Bunun onurla alakası yok, ve Ben artık kaçmıyorum.
هذا ليس عن الشرف، وأنا لن أهرب أكثر من ذلك

Ve artık hiçbir zaman hayattan... ..veya aşktan kaçmayacağım.
ولن أهرب من حياتي مرة أخرى أو من الحب أيضا

Sonra mekiğin önünden geçip belada olduğumu anlıyorum sonra kaçış kozalağımı kullanarak kaçıyorum.
ثم أمرّ بجانب المكوك وألحظ أنّني في ورطة، لذا أهرب بواسطة كوة النجاة.

Yüzemedim bile. Köpekbalığı da vardı gerçekten, ondan kaçmam gerekti.
بالكاد أجيد السباحة وكان هناك قرش، لذا أضطررت أن أهرب.

12 saat sonra hepsi öldü ve bende hayatım için kaçıyordum.
بعد إثنا عشر ساعة لاحقاً، جميعهم ماتوا، وكنتُ أهرب للنجاة بحياتي

Beni kaçırtıyorlar. Şimdiye kadar hiç kimseden kaçmadım.
لقد أجبرونى على الهروب لم أهرب من أحد قط

Bir delinin hedefi olmuşsun. Kesinlikle kaçıp saklanmayacağım.
انت مستهدف من قاتله مجنونه انا بالطبع لن أهرب واختفي

Hepimizi kurtaracağımı sanmıyorum. Kaçın. Hemen.
أنا لا أعتقد أنني أستطيع إنقاذنا جميعا أهرب ..

Aklım tamamen karışmışken buraya gelip bana 2 yıl önce söylemeni istediğim şeyleri şimdi söylüyor ve seninle kaçmamı istiyorsun?
تظن أن تأتي لهنا بينما أنا في حالة يرثى لها وتقول الأشياء التي أردتك أن تقولها لي قبل سنتين. وتجعلني أهرب معك؟

Biliyormusunuz, bütün hayatım boyunca o isimden kaçtım.
أتدرون، طوال حياتي كنت أهرب من ذلك الاسم.

- Benden kaçacaksın! Ne yaptığını biliyorum. - Evet doğru, kaçacağım!
ـ أنتِ تهربين منى، إننى أعرف هذا جيداً ـ نعم، إننى أهرب بكل قوتى، أية إمراة ستهرب منك

Geçmişimden kaçmaya çalıştım ama dün bana yetişti.
حاولت أن أهرب من ماضيَّ ولكنه جائنى بالأمس