Ama alıcı kendi belgelerini işleme sokmazsa satış kayda geçmez. | Open Subtitles | لكن، إن لم يُرسل المشتري أوراقه . فهذا يعني أن البيعة لم تسجل |
Şahsi belgelerini görmeliyim: | Open Subtitles | أَحتاجُ لرُؤية أوراقه الشخصيةِ: |
İkincisi, bu lanet belgeleri olan bir lanet bir gösteri köpeği. | Open Subtitles | ثانياً، هذا كلب استعراض معه أوراقه الرسميّة |
Belki de karısını bırakıp ortadan kaybolmadan önce kendi evraklarını kendi hazırlamıştır. | Open Subtitles | ربما لفق أوراقه الخاصة قبل أن يهرب ويختفي من زوجته |
Eli kötü olduğu zaman bütün kartlarını sallıyor, sanki değişeceklermiş gibi. | Open Subtitles | فيقوم بخلط كل أوراقه كما لو كان يظن أنها ستتغير |
Her hafta onun kağıtlarını kontrol ediyorsunuz ve bende her zaman Picasso'nun büyük büyük ailesinin Yahudi olmadığını söylüyorum | Open Subtitles | يأتون مرة في الأسبوع لرؤية أوراقه وفي كل مرة أخبرهم ، دعو والداه وجداه حتى أجداد بيكاسو ليسوا يهود |
Şimdi, onun iadesini evrak'a koyucaz ve o.çocuğunu tutuklayacağız. | Open Subtitles | الآن سنضع أوراقه ونقوم بمذكرة إعتقال وسنعتقل إبن العاهرة |
-Şuraya geç. Evrakları. Emirleri biliyorsunuz, biletler de burada. | Open Subtitles | هذه أوراقه لديك أوامر لكل شيء والتذاكر هنا |
Kasada her ne varsa ona bakarken ben de kâğıtlarına baktım. | Open Subtitles | ألقيت نظرة على أوراقه حينما كان يتحرى على أياً كان موجوداً بداخل ذلك الصندوق |
Sonra da kağıtlarının arasında aramaya başladı. | Open Subtitles | و بدأ يبحث بين أوراقه المبعثرة |
Evet. Gelip belgelerini aldı, hoşça kal bile demedi. | Open Subtitles | نعم,جاء واخذ أوراقه حتى لم يودعنا |
Gizlice Roper'ın ofisine girip belgelerini incelemişsin. | Open Subtitles | لقد اقتحمتي مكتبه وتجسستي على أوراقه |
- Size bunu söylemiştim ... - belgelerini inceledin mi? | Open Subtitles | ألم تتفحص أوراقه حين جاء؟ |
Yardımcın belgelerini kaybetmiş. | Open Subtitles | تابعك الأمين فقد أوراقه. |
İkincisi bu lanet bir gösteri köpeği ve lanet olası belgeleri var. | Open Subtitles | ثانياً، هذا كلب استعراض معه أوراقه الرسميّة |
Bir parfümerideydi ve belgeleri alabilmek için boşandı. | Open Subtitles | هي قامت بتدبر الأمر. كانوا يتزوجوا من أجل أوراقه. |
Kişisel evraklarını ve bir adres defteri buldum. | Open Subtitles | وجدت بعض أوراقه الشخصيه وكتيب عنواين |
Adam bana evraklarını göstermeyeceğini söylüyor. | Open Subtitles | قال الرجل أنه لن يُريني أوراقه. |
Evet, kartlarını doğru oynarsa, şeref turu atabilir. | Open Subtitles | سيمرّ عليك الليلة؟ نعم , إذا لعب أوراقه بطريقة صحيحة |
- Dürüst olmak gerekirse yol boyunca kağıtlarını okudu. | Open Subtitles | -لقد قضى الرحلة بأكملها وهو يقوم بقراءة أوراقه |
- Tüm bu evrak işleri epey gerdi adamı. | Open Subtitles | بالطبع إنه عصبي لان كل أوراقه سليمة |
Resmi Evrakları bende olmadığı için bugün kutlamaya karar verdim. | Open Subtitles | ليس في الواقع، فأنـا ليس لـديّ أوراقه لذا قرّرت أنّ أقوم به اليوم |
Yine kâğıtlarına baktı ve sonra da bana baktı. | Open Subtitles | ثم نظر الى أوراقه ثم نظر الي ثانية |
Posca, bunu, kağıtlarının arasında bulmuş. | Open Subtitles | بوسكا وجدها بين أوراقه |
Eğer Calculon masabaşı işlerini birkez daha kontrol etsin diyorsanız, 2'e basın. | Open Subtitles | .. إذا أردت كالكولان أن يتحقق من أوراقه مرةً أخرى اضغط اثنين إختر الآن |