eminim ki başını büyük bir belaya sokmadan... Yönetim Ofisi'ne çağırılmazsın. | Open Subtitles | أوقن أنّك لا تُدعى للبيت الكبير ما لم تقترف فشلًا ذريعًا. |
eminim ki bunun bir tuzak olabilme ihtimalini de gözden geçirmişsindir. | Open Subtitles | أوقن أنّه جال في بالك احتمال أنّ البلاغ كان محض كمين. |
Her ne yaptıysan vur kafayı uyu. Sabaha kadar bekleyebileceğinden eminim. | Open Subtitles | أيًّا يكُن، عليك أن تنام وتؤخّره، أوقن أن يمكن تأجيله للصباح. |
Kütüphane'de bir şeylerin yanlış gittiğini söylemediysen eminim bir sebebi vardır. | Open Subtitles | لو لم تخبرنا أن المكتبة مضطربة، أوقن أن لديك سببًا وجيهًا. |
Bir tane ay kandırmacası komplo teorisyeni daha. eminim midillileri de sebmiyorsundur. | Open Subtitles | إنّه أحد المعاتيه المؤمنين بالمؤامرات والخُدع، أوقن بأنك لا تحبّ المهار أيضًا. |
Tuhaf. Ama çıkışları hakkında aynı şeyi düşünmüyorum. Burada olduklarına eminim. | Open Subtitles | لكني لا أظن المجيء والذهاب سِيّين، أوقن بأنهما ما زالا هنا. |
Büyük açıklamayı yaparken yanında olacağız deyince onun unutulduğuna eminim. | Open Subtitles | أوقن أن تأثير محاولتك ألغاه وعدنا بحضور إعلانها الجلل الآن. |
eminim o kadar eğlenceye kapılmışlardır ki gittiğini fark etmemişlerdir bile. | Open Subtitles | أجل، أوقن أنّهم منغمسون في الفساد بما يشغلهم عن ملاحظة غيابه. |
Bu kayıt dışı derdim, ama eminim ki bunu bilmeyen yok. | Open Subtitles | سأقول هذا بشكل غير رسمي بيننا، لكنّي أوقن أن الجمهور يعرفه. |
Her erkeğin düğünden önce o bakışa sahip olduğuna eminim. | Open Subtitles | أوقن أن هذه النظرة تعتلي محيا كل الرجال قبيل زفافهم. |
Birlikte yaşadığımız eski deneyimimize bakarak eminim, mali durumunun incelenmesinin neden gerekli olduğunu anlarsın. | Open Subtitles | و بُناءً على تجربتنا السابقة معاً، أوقن أنك ستتفهّم لمَ تقتضي الضرورة تمحيص أموالك |
eminim şu an cennette, seninde mutlu olmanı istiyordur. | Open Subtitles | أوقن أن برغم كونها في السماء إلّا أنّها ما زالت تودّك أن تعيشي سعيدة. |
Onu kaçıranla o kızları kaçıran aynı kişi. Bundan eminim. | Open Subtitles | نفس الشخص الذي أخده أخذ الفتاتين أوقن بذلك |
Tamamen boka battık. Kızların nerede olduğunu bildiğinden eminim. | Open Subtitles | أسوأ ما في الأمر أنّي أوقن بأنّك تعلم مكانهما |
Ben ciddiyim. Bunun işe yarayacağından eminim. | Open Subtitles | إنّي جادّة، أوقن تمام اليقين أنّ هذا سينجح. |
Bak, gerçekten çok üzgünüm. eminim yakında işler açılacak, tamam mı? | Open Subtitles | انظري، إنّي آسف جدًّا، أوقن أن العمل سينتعش قريبًا، اتّفقنا؟ |
Çok akıllısın sen. eminim bunu takdir edecektir. | Open Subtitles | حسنٌ، ذلك كان حاذقًا أوقن أنّه بحقّ ممتن لذلك |
Bilmem ama başka bir küçümseyici dersi içermeyeceğinden oldukça eminim. | Open Subtitles | أوقن أن تحضّري لا يشمل محاضرة تعاطفيّة أخرى |
eminim bu sadece bir yanlış anlaşılmadır. Yakında buradan çıkarsınız. | Open Subtitles | أوقن أنّه محض سوء فهم، ستخرج من هنا قريبًا. |
- Yanında olacağını düşünmedim zaten ama eminim şunun içinde, bulmamız için yardımcı olabilecek bir şey vardır. | Open Subtitles | لم أخَل ذلك، لكنّي أوقن أنّ ثمّة شيء في هاتفك سيساعدنا لإيجاده |
Bunun ne anlama geldiğini bilmiyorum ama sağlıklı bir şey olmadığı kesin. | Open Subtitles | لا أوقن إلامَ يشير ذلك تحديدًا، لكنّه قطعًا لا ينبئ بسلامة الصحّة. |
Sonraki 10 yıla baktığımda, emin olduğum iki şey var, hayal ettiğimiz herhangi bir geleceği yaratabileceğimiz, ve istediğimiz oyunu oynayabileceğimiz. Diyorum ki, dünyayı-değiştiren oyunların başlamasına izin verelim. | TED | حين أنظر إلى العقد القادم، أوقن بأمرين، بأننا نستطيع صنع أي مستقبل نتخيله، وأننا نستطيع لعب الألعاب التي نرغب بها. إذاً، أقول دعوا الألعاب المغيرة للعالم تبدأ. |