Ancak ismim Dr. Lejos. Teknik asistanını korkutmak istemedim. | Open Subtitles | ولكن لابد أن تناديني دكتور ليجوس لا أريد إخافة مساعدك |
Bak, şu eşarbını çıkaralım ve ceketini giydirelim, insanları korkutmak istemeyiz, değil mi? | Open Subtitles | اسمعي، سأخبرك بشيء، انزعي قبعتك، وارتدي معطفك نحن لا نريد إخافة الناس، أليس كذلك؟ |
İğne olmadan önce korkmak gibi hayaletlerin de en korkunç olduğu an ortaya çıktıkları andır. | Open Subtitles | ،مثل الخوف من أخذ الحُـقنة ،بِــوجُود الشبح في اللحظة التي يبدء فيها بالظهور، هي الاكثر إخافة |
Hiçbir şey penisi olan bir kızdan daha korkutucu olamaz. | Open Subtitles | لا يوجد هناك شيء أكتر إخافة من فتاة تملك قضيب. |
Aman Tanrım. İşte aradığım yer burası. Hey, domuzumu korkutmayı bırakın. | Open Subtitles | يا إلهي, هذا هو، هذا هو المكان. توقفوا عن إخافة خنزيري. |
Belki seni gerçekten mutlu eden bir şeyler düşünürsen bu kadar ürkütücü görünmezsin. | Open Subtitles | ربما ستبدو أقل إخافة إذا كنت تفكر في شئ يجعلك في الحقيقة سعيداً |
Yerel halkı tehdit, turistleri taciz ve çalışanları korkutmak. | Open Subtitles | تهديد المواطنين، إخافة السياح، إفزاع العاملين |
Geyik hala yaşıyorsa onu korkutmak istemem. | Open Subtitles | لأني لا أريد إخافة الغزال إذا ما كان حياً |
Erkek arkadaşını korkutmak tedavisine faydalı olmayacaktır. -Biliyorum. | Open Subtitles | لست متأكداً أن إخافة صديقك هو أفضل علاج له الآن |
Tanıdığım en korkunç ruha sahip iki kişi biziz. | Open Subtitles | نحن الأثنان أكثر إخافة من الحيوانات التى عرفتها |
Tanıdığım en korkunç ruha sahip iki kişi biziz. | Open Subtitles | نحن الأثنان أكثر إخافة من الحيوانات التى عرفتها |
Çocukken bile, korkunç şeyleri severdim. İnsanlar, hayvanlar, hepsi aynıydı. | Open Subtitles | عندما كنت صغيراً , كنت أحب إخافة الناس بالحيونات والحشرات واي شيء مخيف |
Rüyayı görmezseniz daha korkutucu olacaktır. | Open Subtitles | هو أشدّ إخافة من المحتمل عندما تتوقّف عن إمتلاك الحلم. |
Bu oyun düşündüğümden de korkutucu. | Open Subtitles | أوه، هذه اللعبةِ الكثير أشدُّ إخافة مِنْ إعتقدتُ. |
- Hayır, yakalamayacak. - Hey, kimse kimseyi yakalamayacak. Birbirinizi korkutmayı kesin. | Open Subtitles | ـ لا، إنه لن يفعل ـ لن ينال أحد من أحد، توقفوا عن إخافة بعضكم |
- Çocuğu korkutmayı bırak azıcık. - Ben kimi korkutuyor muşum? | Open Subtitles | توقّف عن إخافة الطّفل لدقيقة , من يخيفه ؟ |
Beni kameraya alsana. Belki Eğik açıdan alırsan daha ürkütücü olur. | Open Subtitles | صوّريني، ربما يجب أن تكون الصورة مائلة ليكون الأمر أكثر إخافة. |
Çünkü mısır tarlasında tek başıma diğer kuşları korkutup kaçırıyorum. | Open Subtitles | ' سبب أَنا وحيدُ في حقولِ الذرة، إخافة الطيورِ الأخرى. |
Dünyadaki en korkulan savaşçıdır. | Open Subtitles | واحداً من أكثر المحاربين إخافة في العالم |
Adamı korkutarak anlaşmaya ikna ettirebilirsem bu çok da kötü sayılmaz. | Open Subtitles | ذلك ليس سيء، لو إستطعت إخافة هذا الفتى للحصول على صفقة |
Kaçak avlar, elma bahçesine dalma, inekleri korkutma. | Open Subtitles | الطفل الذي قبض عليه بتهمة الصيد غير المشروع، و سرقة التفاح، و إخافة الماشية |
Müşterileri korkutmaktan vazgeç. Eve git ve geçmesini bekle. | Open Subtitles | توقف عن إخافة الزبناء عُد إلى منزلك واستريح |
O şeyle geri zekâlı bir berduşu bile korkutamazsın emin ol. | Open Subtitles | لقد عجزتِ عن إخافة متشرد متخلف عقلياً بذلك السلاح، حرفياً. |
Hastanın ödünü koparmana izin vermesi dışında şeyler istiyorsun ondan. | Open Subtitles | أنتَ تبغي شيئاً منها بخلاف إيقاف إخافة مريضتكَ حتّى الموت |
- En korkuncu nasıl organize oldukları. Neredeyse askeri düzende. | Open Subtitles | الشيء الأكثر إخافة هو كم كَانوا منظمين ، تقريباً جيش |
46 kişiyi ıvır zıvırla korkutacak pek de fazla terslik yok ta ki onları orduya katılmaları konusunda kandırana dek. | Open Subtitles | ليست إخافة 46 شخص عملية جيدة إلا إن كانت تحاول النصب عليهم لنضموا لجيش |
Peki yalan yere tanıklık, gözdağı, delilleri değiştirmek. | Open Subtitles | ماذا عن إخافة الشهود و تزوير الأدلة هل هذا صحيح ؟ |