"إخراجي من" - ترجمة من عربي إلى تركي

• çıkartıldım
• çıkarman
• çıkarmaya
• çıkardığın
• çıkarmalısın
• çıkardıktan
• çıkarabilir
• kurtarmak

6 yıl önce hapishaneden çıkartıldım ve hükümetin gizli bir birimi tarafından suikastçı olmaya zorlandım.
قبل ستة سنوات ...تم إخراجي من السجن وإجباري ان اعمل قاتلة بواسطة وحدة سرية في الحكومة

6 yıl önce hapishaneden çıkartıldım ve hükümetin gizli bir birimi tarafından suikastçı olmaya zorlandım.
قبل ستة سنوات تم إخراجي من السجن... وإجباري أن اعمل قاتلة لمصلحة وحدة سرية في الحكومة

Beni o tımarhaneden çıkarman için birçok şey hakkında konuştuğumuzu biliyorum.
حسناً، أعلم أننا تحدثنا عن إخراجي من مستشفى المجانين

Hâlâ beni çıkarmaya çalışıyorlar. Umarım ömrü yeter.
مازالوا يحاولون إخراجي من هنا آمل أن يصمد لما يكفي من الوقت

Bunu söylemem fırsatım olmamıştı. Beni komadan çıkardığın için...
لم تتسن لي الفرصة لأخبرك بذلك إخراجي من ذلك الحجر الطبي , أشكرك

Pazartesi hakim karşısına çıkacağım. O zamana dek beni buradan çıkarmalısın.
عندي حتّى يوم الإثنين لأمثل أمام القاضي، عليكَ إخراجي من هنا قبل ذلك الحين

Beni dondurucudan çıkardıktan sonra bana olanla ilgili.
لها علاقة بما حصل لي "بعد إخراجي من " التجميد

Beni buradan çıkarabilir misiniz acaba? Ben de sizi sıkıca kucaklayabileyim.
أيمكنكما إخراجي من هنا حتى أعانقكما بحرارة؟

6 yıl önce hapisten çıkartıldım ve devletin gizli bir birimi tarafından suikastçı olmaya zorlandım.
قبل ستة سنوات... تم إخراجي من السجن، وإجباري أن أعمل قاتلة لمصلحة وحدة حكومية سرية

6 yıl önce hapishaneden çıkartıldım ve hükümetin gizli bir birimi tarafından suikastçı olmaya zorlandım.
"قبل ستة سنوات، تم إخراجي من السجن" "وإجباري أن أعمل قاتلة، لمصلحة وحدة سرية في الحكومة"

6 yıl önce hapisten çıkartıldım ve devletin ve hükümetin gizli bir birimi tarafından suikastçı olmaya zorlandım.
"قبل ستة سنوات، تم إخراجي من السجن" "وإجباري أن أعمل قاتلة، لمصلحة وحدة سرية في الحكومة"

Şimdi, yaşamak istiyorsan beni buradan çıkarman gerekiyor.
الآن، إذا أردتَ أن تعيش عليكَ إخراجي من هنا

- Yapılacak işler listenden beni iyileştirmeyi çıkarman sana korku veriyor eminim.
أنا متأكدٌ من أنه مرعبٌ أمر إخراجي من قائمة الاشياء التي يجب عليك إصلاحها,

Peki beni mezarımdan çıkarmaya çalışmıyorsan burada ne yapıyordun?
ما الذي تفعله هنا , إن لم تكن تحاول إخراجي من القبر

Beni koltuğa döktüğün sarı kolayı görmeden evden dışarı çıkarmaya çalışıyorsun galiba.
تحاول إخراجي من هنا قبل أن أرى صودا البرتقال التي سكبتها على الكرسي, صحيح؟

Beni buradan çıkardığın için teşekkür ederim dostum.
شكراً على إخراجي من هنا يا رجل أُقدّر لك هذا

Beni hapisten çıkardığın için sağ ol ama burada seni öldürmek isteyen bir bar dolusu Aşağı Dünyalı var.
أقدر لك إخراجي من السجن، لكن الحانة مليئة بسكان العالم السفلي الذين يريدون قتلك.

Beni buradan elinden geldiğince çabuk şekilde çıkarmalısın.
عليكَ إخراجي من هذا المكان بأسرع ما يمكن

Beni buradan çıkarmalısın.
عليك إخراجي من هنا

Bonnie beni taştan çıkardıktan sonra tek istediğim Caroline ile normale dönmekti.
"بعدما أجرت (بوني) تعويذة إخراجي من الحجر" "فما وددت إلّا العودة لحياتي الطبيعية مع (كارولين)"

Beni buradan çıkarabilir misin?
أيمكنك إخراجي من هنا ؟

Neyse ki işi, beni beladan kurtarmak. Ona bulaşmamı engellemek değil.
ولكن، لحسن الحظ، فإنّ وظيفته هي إخراجي من المتاعب وليس منعي من دخولها