Şiddetten arınmış bir yere gidersek hiç de tehlikeli olmaz. | Open Subtitles | ليس إذا ذهبنا إلي مكان أمن تماماً من أي عنف |
Belli bir yere belirli bir saatte gidersek boyuta girecegimize ve belirli bir kisiyle görüsecegimize dair güçlü belirtiler bulmustu. | Open Subtitles | وتلقت تعليمات تفيد أننا إذا ذهبنا إلى مكان معين وفي وقت معين فسندخل إلى البعد وسنتواصل مع شخص معين |
Belli bir yere belirli bir saatte gidersek boyuta gireceğimize ve belirli bir kişiyle görüşeceğimize dair güçlü belirtiler bulmuştu. | Open Subtitles | وتلقت تعليمات تفيد أننا إذا ذهبنا إلى مكان معين وفي وقت معين فسندخل إلى البعد وسنتواصل مع شخص معين |
Ya da şu anda birçok araştırma yaptığım Tibet dağlarına gitsek, politik egemenliğin sert yüzünü görürsünüz. | TED | أو إذا ذهبنا إلى جبال التبت، حيث أجري مؤخراً العديد من الأبحاث سترى أنه الوجه الفظ للسيطرة السياسية. |
Eğer hepimiz inersek, korkup, biz daha yanına yaklaşamadan kaçacaktır. | Open Subtitles | إذا ذهبنا كلنا، سنخيفه وهو الذى سيَتْركُنا قَبْلَ أَنْ نَصِلُ |
Çok erken girersek ve Glory bizi etkisiz hale getirirse zamanında yapmasına engel olamayız. | Open Subtitles | إذا ذهبنا مبكراً جداً وتغلبت علينا ولا فرصة في جعلها تفوت نافذتها |
Dışarı çıkarsak, ne kadar sessiz ya da hızlı olmamız önemli değil, geberir gideriz. | Open Subtitles | إذا ذهبنا فحسب للخارج ، بغض النظر عن أهدئنا وأسرعنا ، سنموت |
Buradan çıkacak olursak kellelerimizi uçururlar. | Open Subtitles | إذا ذهبنا إلى هناك ستُقطع رؤوسنا |
Ama başkente gidersek, iki ordu ve üç ejderhayla gideceğiz. | Open Subtitles | ولكن إذا ذهبنا إلى العاصمة، سنذهب بجيشين، سنذهب بثلاثة تنانين، |
Sahile gidersek, kokusunu duyabiliriz, değil mi? | TED | إذا ذهبنا إلى الشاطئ، يمكننا أن نشم رائحة المحيط، صحيح؟ |
Eğer bu gece gidersek onu satın alabiliriz. Arama emri çok karmaşık iş şiddet söz konusu olamaz... | Open Subtitles | إذا ذهبنا هناك بسرعة الليلة، نستطيع إعادتها فالحصول على إذن التفتيش معقد جداً |
Burası kızkardeşimin evi. gidersek, bunu kendine hakaret sayar. | Open Subtitles | انه منزل شقيقتي ستشعر بالإهانة إذا ذهبنا بعيدا |
Eğer havaalanına gidersek, uçağı yakalayabiliriz böylece kendimizi biraz da olsa savunma şansını yakalarız. | Open Subtitles | إذا ذهبنا للمطار الآن ربما نلحق بالطائرة مما قد يعطيك فرصة للدفاع عن نفسك |
Saçmalama Piko'takine gidersek, orada içinde mikrofonumu ve şov ceketimi sakladığım bir dolabım var. | Open Subtitles | هراء , إذا ذهبنا إلى حانتي فلدي خزانه هناك حيث لدي الكثير من المايكروفات و الستر |
Şimdi gidersek ikinci yarıya yetişiriz. | Open Subtitles | بامكانكِ اللحاق بالشوط الثاني إذا ذهبنا الآن |
Ona elimiz boş gidersek tabanlarımızı hapiste serinletmek zorunda kalırız. | Open Subtitles | إذا ذهبنا إلي خالين الوفاض سوف نكون ميتين في أقل من ثانية |
Bunun kendisi icin daha zor olacagini... ve gitsek bile bizi gormeyecegini soylemisti. | Open Subtitles | .. يقول بأن هذا سيصعب الأمور عليه و إذا ذهبنا لرؤيته .. لن يرانا على أي حال |
Şimdi sizin eve gitsek, hiç not bulmayız öyle mi? | Open Subtitles | إذا ذهبنا الى منزلك الأن لن نجد أي ملاحظة؟ |
Aşağıya inersek bizi güvercin gibi avlayacak. | Open Subtitles | ممكن أن يطلق النار علينا كالحمام إذا ذهبنا تحت |
Tamam, koltuk altına gider oradan da orta MABC sinirini almak için ön kola inersek iki dalımız olacak. | Open Subtitles | حسنا، إذا ذهبنا للإبط... وبعدها عبر الساعد حصلنا على ال"إم أي بي سي"، هناك فرعان، |
Çocuğu bulmadan önce içeriye girersek ikisini de kaybedebiliriz. | Open Subtitles | إذا ذهبنا في قبل أن نجد الطفل فقد نفقدهما معاً |
Savaşa girersek en önde sen olmalısın. | Open Subtitles | إذا ذهبنا للحرب يجب عليك القيادة بالخطوط الأمامية يا هذا |
Şimdi açığa çıkarsak bizi de alırlar. | Open Subtitles | إذا ذهبنا الآن سنرجع لأنقاذهم لاحقا . تعال. |
Eğer elimizde bir şey olmadan karşılarına çıkarsak bizi bırakırlar. | Open Subtitles | و إذا ذهبنا إلى هناك بدون قضية فسيعملون على جعلنا نرسب |
Tenden dışarı çıkacak olursak? | Open Subtitles | إذا ذهبنا إلى خارج القطار؟ |