eğer insanları yeteri kadar uyarırsanız ve teşvik ederseniz, Çok çok az gülerler. | TED | إذا قمت بإثارة الناس بشكل كافي وحفزتهم بشكل كافي، سيضحكون بشكل قليل جدا. |
Tamam, eğer bunlardan birini burada kırarsanız, bunu telefon şirketine verirsiniz. | TED | حسنا، إذا قمت بكسر أحد هذه الأشياء، فسوف تعيدها لموفر الخدمة. |
eğer kedinin omuriliğini uyarırsanız, yürüyüş, tırıs ve koşma arasında geçiş yapabilirsiniz. | TED | إذا قمت بتحفيز النخاع الشوكي لقطّ، يمكن التغيير بين المشي والهرولة والركض. |
Ani bir hareket yaparsan ben istemeden de olsa silah ateş alabilir. | Open Subtitles | إذا قمت بأيّ حركة مفاجئة، سأطلق النار حتى لو لم أكن أقصد. |
Kulağı mümkün olduğunca ince yaparsam, en az miktarda kağıt kullanmış olurum. | TED | إذا قمت بصناعة جنيح بمنتهى النحالة فإني سأستخدم الحد الأدنى من الورق |
Olan şey şu; diyelim ki görev değişikliği alıyorsunuz, peki, bunu küçültülmüş düzeyde, bunun gibi ufak bir değişiklikle, ufak bir müdahaleyle yaparsanız ne olur? | TED | لذا ماذا يحصل، حسناً، خُذ دور تغيير، ما الذي يحدث إذا قمت هذا الشيئ على المستوى البسيط جداً، مثل هذا التلاعب البسيط، هذا التدخل البسيط؟ |
O halde, eğer bu parçayı tercüme edersem, şöyle bir fikir ortaya çıkar. | TED | إذاً عليه، إذا قمت بترجمة هذه القطعة الموسيقية، فأن لدينا هذه الفكرة. |
Ama buna rağmen bu konu hakkında eşime tek kelime edersen dışarıdaki taşların öbür ucuna döve döve götürürüm seni. | Open Subtitles | ولكن بالرغم من ذلِك أنا مستعِد تماماً لأقوم بركل مؤخرتك بالخارج إذا قمت بنُطق كلمة واحدة من ذلك إلى زوجتي |
EB:Eğer paraşütü çok erken açarsak, paraşütün kendisi başarısız olabilir. | TED | إذا قمت بإطلاق المظلة باكراً، فيمكن أن تتلف المظلة نفسها |
eğer yalnızca nasıl olduğuna dair fikir sormak isterseniz biliyorsunuz, herkes kafasında canlandırabilir. | TED | إذا قمت فقط بالسؤال عن وجهة نظر عن كيفية تفسير كل شخص لذلك. |
eğer beni vurursan cehennemde yanarsın, çünkü baban ve ben... | Open Subtitles | إذا قمت بضربي ، فستحترق في الجحيم .. لأن أباك |
eğer şimdi hemen eşyalarını toplayıp... aşağıya indirirsen... harika olur. | Open Subtitles | لذلك إذا قمت بحمل اشيائك وذهبت للأسفل سيكون ذلك رائعاً |
Bilmek isterim, eğer Ishta'nın önderliğine meydan okursam, beni kimler takip edecek? | Open Subtitles | أتمنى أن أعلم إذا قمت بتحدى , إيشتا , للقيادة ؟ ؟ |
eğer bir numaralı kapıyı seçersen, seninle kesinlikle seks yapmayacağım. | Open Subtitles | إذا قمت بالإختيار الأول أنا بالتأكيد سوف لن أنام معك |
Ciddiyim, kardeşim, eğer bir daha koltuğa işersen, bize yeni bir... | Open Subtitles | إذا قمت يا صديقي بالتبول عليها مرة أخري سيكون عليك شراء |
Bak, eğer o açıklamayı yaparsan sanatçılar kaybedeceğim, Empire zarar görecek. | Open Subtitles | انظر, إذا قمت بذلك الإعلان فسأخسر الفنانون, وهذا يضر بمؤسسة الإمبراطورية |
Lapa yaparsan macun gibi yapıp pankek yapabilirsin. | Open Subtitles | إذا قمت بعجنهم يمكنك صنع عجينة ومن ثم فطيرة |
eğer bunu yaparsam benden ve Reven Wright'tan bir daha aynı cümlede bahsetmeyeceksin. | Open Subtitles | إذا قمت بذلك، أنت لا تذكرني وريفن رايت في نفس الجملة مرة أخرى. |
Bu çekimi yaparsam, beğeneceksin. Değil mi? | Open Subtitles | إذا قمت بهذ المشهد سوف يعجبك أكثر , صحيح ؟ |
Güney Asya'da, fakir bir insanı köle yaparsanız üzerinize bir yıldırım düşmesi bu suçtan ceza almanızdan daha mümkün. | TED | في جنوب آسيا، إذا قمت باستعباد شخص فقير، فأن احتمال أن تضربك صاعقة أكبر من احتمال إرسالك للسجن لقيامك بتلك الجريمة. |
Bir daha böyle oyunlar yaparsanız dert edeceğiniz şey köpeğin yumurtalıkları olmayacağından emin olun. | Open Subtitles | إذا قمت بمزيد من هذه الخدع، ..لن يكونالتشويش. هو ما تقلق منه. |
Seni teslim edersem ödül alır mıyım acaba? | Open Subtitles | إني أتسائل هل يمكنني أن أحصل على مكافأة إذا قمت بتسليمك |
Böyle devam edersen, sana biraz mal vermek zorunda kalacağım. | Open Subtitles | إذا قمت بذلك، سأضطر لأن أعطيك جرعة من الدواء |