ويكيبيديا

    "إذن أن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Yani
        
    Yani iyileşmek için, dış dünyaya açılan kapıları kapatmak mı lazımmış? Open Subtitles أيعتقد إذن أن الطريقة الوحيدة لفعل ذلك بعزلهم عن العالم الخارجي؟
    Yani, bir gemide olmak ilk kez olan bir şey değil. TED إذن أن تكون القناة على سفينة فهي ليست أول مرة.
    Yani şimdi bu bilimadamının Kinsey'i vurduğunu mu düşünüyoruz? Open Subtitles حسنا , هل أنت تقترح إذن أن هذا العالم قتل كينزي
    Yani düşüncen, ruhu bir şekilde önce Martha'yı zapt etti, sonra da bana mı geçti? Open Subtitles أتظنين إذن أن روحها تمكنت بطريقة ما من السيطرة على مارثا ومن ثم إنتقلت إلي
    Yani bu insanları çarpan bir silah değildi diyorsun, ha? Open Subtitles هل تعتقد إذن أن ما صعق هؤلاء الأشخاص بالكهرباء، لم يكن سلاحاً؟
    Yani bana soylediginize gore, sıkılacagım, sonra sıkılacagım ve sonunda, hayatımı sıkılmıs olarak noktalayacagım. Open Subtitles تريدين مني إذن أن أشعر بالملل ،ثم أشعر بالملل ثانية وأخيراً أشعر بالملل مجدداً ولكن هذه المرة إلى الأبد
    Yani, vahşi bir hayvana dönüşebileceğine mi inanıyorsun? Open Subtitles أتعتقد أن بوسعك إذن أن تتحول إلى حيوان مفترس؟
    Yani evliliğimizden haftada iki günlük izin mi istiyorsun? Open Subtitles إذن أن تخبرني بأنك تريد استراحة ليومين في الأسبوع من زواجنا
    Yani bir anlamda burası sadece bir kastı ve düşüncenin tamamı ve diğer önemli şeyler şuradaki deliklerde mi gerçekleşiyordu? Open Subtitles كان الاعتقاد إذن أن كل هذا مجرد عضلة و كل الأفكار و الوظائف تحدث في هذه الفتحات
    Yani planın kadın için ödül almak, öyle mi? Open Subtitles خطتك إذن أن تحصل على الجائزة مقابل أسيرتك
    Anlıyorum. Yani siz batıya açılmak istiyorsunuz lakin Vatikan geminizi çaldı. Open Subtitles أفهم ذلك، تود إذن أن تبحر للغرب لكن الفاتيكان استولوا على سفينتك
    Evet, Yani evebeylerinin de herkes gibi hata yapabileceğini kabul etmeli. Open Subtitles لا بأس، عليها إذن أن تقبل حقيقة أنّ والديها يرتكبان أخطاءً، كحالِ الجّميع.
    Yani diyorsun ki, Yani diyorsun ki, öğretmenlik yaparsam, böylesine harika şeyler yapabilecek miyim? Open Subtitles إذن أن تقول لي أنني لو قمت بالتدريس فسأكون قادرا على فعل شيء رائع مثل هذا ؟
    Yani, bence siz güvenilir olmak zorundasınız. TED عليك إذن أن تكون جديرا بالثّقة.
    Bedel budur. Yani konuşmak ölümcül müdür? Open Subtitles هذا هو الثمن - إذن أن تتكلم يعني أن تموت؟
    Yani UNICEF'in dolandırıcı olduğunu mu söylüyorsun? Open Subtitles تقول إذن أن الـ يونيسيف محتالين؟
    Peki, patlayıcılarla ilgili her yeri araştıralım, Yani... bina inşaat alanları, askeri üsler, gübre toptancıları. Open Subtitles . جيد ، فعلينا إذن أن نراقب أي مكان يتعامل مع المتفجرات الخطرة ..مواقع البناء ، القواعد العسكرية . و تجار الأسمدة بالجملة
    Yani Marslı olmaya hiç gerek yok. Open Subtitles فلماذا أحتاج إذن أن أكون من المريخ؟
    - Fahişelere gidiyorsun Yani - Hayır, fahişelere gitmiyorum. Open Subtitles إذن أن تضاجع العاهرات - لا، أنا لا أفعل -
    Yani bu Jasper Franklin'in amacının liman terörü olabileceğine mi inanıyorsunuz? Open Subtitles إذن أن تعتقد أن (جاسبر فرانكلين) قد يكون لديه نوايا إرهابية؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد