Mortgage ve Kredi Kartı sahtekarlığından suçlu bulundu, ve 2012'de Londra - Wormwood Scrubs hapishanesinden tahliye olacak. | TED | و قد تمت إدانته برهن العقارات و تزوير بطاقات الائتمان، و سيتم إطلاق سراحه من سجن وورموود سكربس في لندن في 2012. |
Dedektif Drycoff, şartlı tahliye kurallarını çiğnedi mi sizce? | Open Subtitles | المحقق دريكوف،يبدو أنه مثل المشتبه به هل نوقف إطلاق سراحه حالاً؟ |
Bana göre serbest bırakılmasının pek de iyi bir şey olacağını sanmıyorum. | Open Subtitles | بالكاد أعتبر أنّ إطلاق سراحه لن يحدث أبداً, ولن يكون أمراً جيداً |
Bana göre serbest bırakılmasının pek de iyi bir şey olacağını sanmıyorum. | Open Subtitles | بالكاد أعتبر أنّ إطلاق سراحه لن يحدث أبداً, ولن يكون أمراً جيداً |
Şartlı tahliyesini bozduğundan beri cepten yiyor. | Open Subtitles | لقد اختفى منذ أن تجاوز شروط إطلاق سراحه المشروط |
Bunları gördükten sonra onu salmak istiyorsanız siz bilirsiniz. | Open Subtitles | لو كنتم تُريدون إطلاق سراحه بعد قراءة هذا، فتفضّلوا. |
Davalı salınmadan önce pasaportunu teslim edecektir. | Open Subtitles | المُدعى عليه سوف يقوم بتسليم جواز سفره قبل إطلاق سراحه |
Hapishaneden salınmasının ardında sen mi varmışsın? | Open Subtitles | -كنتِ السبب في إطلاق سراحه من السجن؟ |
tahliye memuru için ilginç bir haber. | Open Subtitles | كان الأمر كالخبر بالنسبة لضابط إطلاق سراحه المشروط |
tahliye memuru bir iş aradığını düşünüyor. | Open Subtitles | ضابط إطلاق سراحه يعتقد هو يبحث عن الشغل. |
İlk sabıkası olduğundan, cezasının 12 ayını doldurduktan sonra şartlı tahliye olarak salıverilmesi mümkün olacaktır. | Open Subtitles | كمتّهم للمرة الأولى, سيتم إطلاق سراحه بعد قضاء إثنا عشر شهراً من حُكمه |
Onun şartlı tahliye memurusunuz. Onu ihlal ettiğiniz için buradayız. | Open Subtitles | أنتِ ضابطة إطلاقه المشروط جميعنا هنا لأنّكِ الشخص الذي انتهك إطلاق سراحه |
Şartlı tahliye memurundan kayıtlarını istedik. | Open Subtitles | لقد طلبنا سجلات التعقب من ضابط إطلاق سراحه المشروط. |
Silahlı soygun, tecavüz ve saldırıdan ötürü daha hapisten şartlı tahliye ile yeni çıkmış. | Open Subtitles | تم إطلاق سراحه بعد قضاء عقوبة : سطو مسلح وإغتصاب و تهديد بالقتل |
Haziran'da serbest kalışından sonra Ice, onu sınır dışı etti. | Open Subtitles | إدارة الهجرة والجمارك أبعدته بعد إطلاق سراحه في شهر يونيو. |
Moreese Bickham hiç duymadığınız biri. Moreese Bickham bu sözleri serbest bırakıldığında dile getirmiş. | TED | موريس بيكهام قال هذه الكلمات عند إطلاق سراحه. |
serbest bıraktırdıktan sonra, biri onu telefonla aradı. | Open Subtitles | .. بعد أن أنهيت إطلاق سراحه .جاءته مكالمه هاتفيه |
Bazılarınız bir an önce serbest bırakılacak ve evlerinize geri gönderileceksiniz. | Open Subtitles | بعضكم سيتم إطلاق سراحه في الحال. وتُعادوا إلى بيوتكم. |
Geldiği yer veya kim tarafından serbest bırakıldığı hâlâ bilinmiyor. | Open Subtitles | وحتى يومنا هذا لا أحد يعلم من أين أتى، ولا لماذا تم إطلاق سراحه |
Seni rahatsız ettiği için tahliyesini bozup onu tekrar içer tıkabilirler. | Open Subtitles | يمكنهم إلغاء إطلاق سراحه بسبب إزعاجه لك, لسجنه مجدداً |
Agnes, B ve E maddeleri, açık ve seçik. Şartlı tahliyesini ihlal etti. | Open Subtitles | (آغنيس)، الأمر واضح وبسيط، لقد إنتهك إطلاق سراحه |
Delil olarak sunamayacaksan adamı salmak zorundayız. | Open Subtitles | حسناً، إذا لم يكن بإمكانك تقديم ما رأيت كأدلة، فعلينا إطلاق سراحه. |
Hapishaneden salınmadan hemen önce Tyson'ın ...içerideki bir iki mahkûm tarafından dövüldüğünü hatırlıyor musunuz? | Open Subtitles | هل تتذكّران قبل إطلاق سراحه من السجن، تعرّض (تايسون) للضرب من قبل بعض السُجناء؟ |
Ölüm hücresinden salınmasının yedi gün ardından Paulie sakini Daniel Holden Paulie Knoll mezarlığında ağır bir biçimde dövülmüş olarak bulundu. | Open Subtitles | "بعد سبع أيام فقط من إطلاق سراحه من السجن" "(المقيم في 'باولي' (دانييل هولدن "قد إكتشف مضروباً بشدة " 'هنا في مقبرة 'باولي " |
Mahkeme emriyle salıverilmiş görünüyor. | Open Subtitles | من الواضح أن إطلاق سراحه كان بأمر من المحكمة |