"إعتقاد" - ترجمة من عربي إلى تركي

• düşünmek
• düşünce
• inanç
• inanmaya
• inancı
• düşünebildim

Bugün çalışan gizli dernekler var. Başka türlü düşünmek, saflık olur.
هناك جمعيّات سرّيّة تعمل اليوم إنّه لمن الساذج إعتقاد خلاف ذلك

Yani artık çocuk değiliz... ve birbirimizden 4600 kilometre uzaktayken başkalarını görmemeyi... başkalarıyla çıkmamayı düşünmek aptallık olur.
أعني، لسناً أطفالاً و من السخيف إعتقاد أن مسافة 3.000 ميل بيننا، و لايمكننا مقابلة و مواعدة أناس آخرين.

Ve bir düşünce tarzına göre de mensubu olarak doğduğunuz aile sadece bir başlangıç noktasıdır.
وهناك إعتقاد في المدرسة يقول أنالعائلةالتيولدتفيها .. هي نقطة بداية

Sanı, düşünce, yani : "Şansım varsa bu gece kızı yatağa atarım" gibi.
فكره , إعتقاد مثل انه يمكن ان يؤدى إلى الجنس

Keşke sadece tek bir tane inanç olsaydı.
أود و حسب لو أن كان هناك إعتقاد واحد..

Hatta herkes gibi, ben de deli olduğuma inanmaya başlamıştım.
لقد بدأت في إعتقاد أنني مجنونة كما كان يقول الجميع

Bir de buna erkeklere karşı duyulan hislerin yanlış olduğuna dair inancı ekleyin bu durum zanlının içindeki vahşetin tamamen ortaya çıkmasına sebep oluyor.
مقترنة مع إعتقاد سائد أن تصرفه وفق إنجذابه للرجال الأخرين هو أمر خاطئ هذه الحالة تسبب الإنفجار بعنف للجاني

- Nasıl oldu da öyle düşünebildim ki?
لا , لا , لا - كيف بإمكاني إعتقاد ذلك ؟

Bak, senin meteordan etkilenmiş insanlara karşı olduğunu düşünmek istemiyorum.
اسمع، أكره إعتقاد أنه لديك شيء ضد المحسنين بالنيزك

Bunun tekrar olmayacağını düşünmek aptallık olur.
من الغباء إعتقاد ان ذلك لن سيحدث من جديد

Nakil mekiğinin oralarda bir yerde olduğunu düşünmek komik.
من الظريف إعتقاد أن الناقلة في مكان ما هناك

Kavanoz kapağını gevşetenin ben olduğumu düşünmek isterim.
أحبّ إعتقاد أني كنت الذي حلّ جرّة المخلل

Öyle düşünmek istiyorsun, değil mi? Fark etmez artık.
أنتِ تودّين إعتقاد هذا هذا لا يهم

Evliliğin ne olması gerektiğine dair bazı yanlış, romantik düşünce nedeniyle.
بناءً على إعتقاد رومانسي خاطئ عن ماهية الزواج..

Güzel bir düşünce.
إنه إعتقاد رائع.

Bu bir düşünce değildi.
إنه ليسَ إعتقاد

Ama bu uzun süredir test edilmemiş bir inanç.
لكنه إعتقاد لم نختبره لبعض الوقت.

ve isanın tekrar doğacağına dair bir inanç var.
و هناك إعتقاد أن االمسيح قد بعث حياً

Buna inanç azmi denir.
إنه يُسمى إعتقاد المثابرة.

Geçenlerde duyduğum bir şeyi söyleyeyim, buna ben de inanmaya başlıyorum.
دعني أخبرك هذا الشيء الذي سمعته وأبدأ إعتقاد بأنّه حقيقي

Psikiyatrist olduğuna ne zaman inanmaya başladın?
متي بدأت إعتقاد أنك طبيب نفسي؟

Eğer ikimizin tek bir ortak inancı varsa o da büyünün bir nedenden dolayı olduğudur.
إذا هناك إعتقاد واحد بأنّك وأنا ما زِلتُ عِنْدي مشتركُ، هو ذلك السحرِ يَحْدثُ لa سبب.

Nasıl oldu da öyle düşünebildim ki?
- كيف بإمكاني إعتقاد ذلك ؟