Beni daha çok sevdiğini sanıyordum. Ve gece kendini öldüreceğini. | Open Subtitles | إعتقدت أنك أحببتني بما فيه الكفايه لتنفجر و تقتل نفسك. |
İçeri gel. Saklandığını sanıyordum. Polis senin peşinde değil mi? | Open Subtitles | ادخل، إعتقدت أنك سترحل هل تلاحقك الشرطة؟ |
Teorinize göre, hep kendini tekrar ettiğini sanıyordum. | Open Subtitles | إعتقدت أنك كنت تعمل على فرضية أنه يكرر نفسه. |
Bu günlerde daha fazla sorumluluk sahibi olmaya çalıştığını sanmıştım. | Open Subtitles | إعتقدت أنك كنت تحاول أن تكون أكثر مسؤلية هذه الأيام. |
- Sadece Çince konuştuğunu sanmıştım. - Çinliyim. Doğma büyüme Pekinli. | Open Subtitles | إعتقدت أنك تتحدث الصينية فقط أنا صيني، ولدت ونشأ في بكين |
Deponun kapısı açıldığında, bana doğru sırıtışını görünce, bir melek gördüm sandım. | Open Subtitles | عندما فُتح باب المخزن، و رأيت وجهك يتأرجح أمامي، إعتقدت أنك ملاك. |
Bilmek istersiniz diye düşündüm. Prenses Dala demin ayrıldı. | Open Subtitles | إعتقدت أنك يجب أن تعرف أن الأميره دالا خرجت. |
Belki de geçen defa seni son kez gördüğümü düşünmüştüm. İyi misin? | Open Subtitles | إعتقدت أنك لن تأتي مجدداً منذ آخر مرة هل أنت بخير ؟ |
Daha iyi mevkilere gelirsin sanıyordum. | Open Subtitles | تَعرف، إعتقدت أنك تفعل أفضل بكثير من ذلك |
sanıyordum ki sen seyahetteydin à Londres, Paris, New York, Chicago... | Open Subtitles | إعتقدت أنك تقوم بجوله تعزف فى لندن.. باريس.. |
Son birkaç aydır bir şey öğrendiğini sanıyordum. Yanılmışım. | Open Subtitles | إعتقدت أنك قد تكون قد تعلمت شيئاً من الأشهر الماضيه, ولكنى كنت مخطئاً |
ABD gözetimindeydim. Senin de öyle olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | كنت في المعتقل الأمريكي كما إعتقدت أنك أيضاً |
Bana karşı sıkıyönetim ilan ettin sanıyordum. | Open Subtitles | إعتقدت أنك أحضرتي مذكرة تقضي عدم إقترابي منك |
Şimdiye lanetliler köyünün yolunu yarılarsın sanıyordum. | Open Subtitles | إعتقدت أنك ستكون في طريق العودة إلى قرية الملعونين |
Açıkçası diğeri sizin sanmıştım, şu teraslı olanı. | Open Subtitles | بصراحة، إعتقدت أنك تسكن في البيت الآخر، الذي فيه شرفة. |
Evet, bunu hallettiğini sanmıştım? | Open Subtitles | حسنا أنا إعتقدت أنك ستعملين على حل المشكلة ؟ |
Ben bu işi sen yönetiyorsun sanmıştım. Bana böyle söylemedin mi? | Open Subtitles | إعتقدت أنك الشخص المسئول ألم تقل لى هذا؟ |
Üzerine sandalye attıklarında öldün sandım Shane. | Open Subtitles | عندما هوت الكراسي عليك شاين إعتقدت أنك ستموت |
İlk başta, bağırıp çağıran bir çeşit serseri olduğunu sandım. | Open Subtitles | في البداية ، إعتقدت أنك كنتنوعامن قطاعالطرق... تصرخ و تعربد |
Akşam yemeği yiyebiliriz diye düşündüm. | Open Subtitles | إعتقدت أنك ربما تودين الإنضمام إلي للعشاء |
Ve bunlar bir zamanlar senin olduğuna göre, geri istersin diye düşündüm. | Open Subtitles | ومنذ أن كانت تلك الأشياء تخصكِ إعتقدت أنك ربما تريدي إستعادتها |
Hey. Bensiz gittiğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | مرحبا، إعتقدت أنك أقلعت بدوني . أنا مدين لك بواحدة ياصاحبي |
Davranışların, Oddjob. Bir bayana karşı her zaman şapkanı çıkardığını düşünüyordum. | Open Subtitles | الأخلاق ، أودجووب إعتقدت أنك ترفع القبعة لسيدة |
Seni tekrar görmeyi ummuyordum. Yoluna gittiğini zannediyordum. | Open Subtitles | لم أتوقع أن اراك ثانية إعتقدت أنك قد تكون رحلت |
Buraya girip erkeklerle içeceğini mi sandın? | Open Subtitles | هل إعتقدت أنك ستدخل الحانة هنا وتشرب مع الرجال ؟ |
Sonra ise tanıştığım en cesur insan olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | ثم إعتقدت أنك ربما تكون أشجع إنسان لقد قابلته من قبل |