ويكيبيديا

    "إعلان" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ilan
        
    • reklam
        
    • reklamı
        
    • duyuru
        
    • duyurum
        
    • ilanı
        
    • duyurusu
        
    • Bildirgesi
        
    • reklamını
        
    • reklamında
        
    • anons
        
    • açıklama
        
    • duyurumuz
        
    • bildiri
        
    • ilanına
        
    Gazeteye ilan veriyoruz: "1 saatinizi bize vererek 6 dolar kazanmak ister misiniz?" Open Subtitles من خلال إعلان في الجريدة المحلية هل ترغب في الحصول علي 6 دولارات
    Buna bakınca "Müthiş araba" dememiz gerekirdi, "Müthiş reklam" değil. Ben güldüm. Open Subtitles من المفترض أن ترى هذا وتقول إنها سيارة رائعة, لا إعلان رائع
    Hayır, çıkaracaktım ama şu Deli Mike reklamı çıktı ve beni içine çekti. Open Subtitles لا، كنت سأقـــوم بذلك، لـكــن إعلان مايك المجنون كان معروض، وقد انشغلت به.
    Ne saldıracaklar, ne de açlık çekecekler. Bir duyuru yap. Open Subtitles ليس ضروريا أن يهاجموا و لن يجوعوا , إعمل إعلان
    Çok önemli bir duyurum var, bu oluşumun geleceğini derinden etkileyecek bir haber. Open Subtitles لدي إعلان مهم، إعلان سيؤثّر على مستقبل هذه الوزارة بشكل كبير.
    Hindistan'da insanlar, yaklaşık iki yüzyıllık İngiliz işgali ve egemenliğinin ardından bağımsızlık ilanı için nefesini tutuyordu. TED في أنحاء الهند يترقب الناس إعلان الاستقلال بعد ما يقارب القرنين من الاحتلال والحكم البريطاني.
    Yolculuk başlarken, gemi ekibine son bir duyurusu vardı: Ters yöne gideceklerdi. TED الآن، مع مغادرة الرحلة، كان لديه إعلان نهائي واحد لرفاقه: كانوا ذاهبين في الإتجاه المعاكس.
    Kimliği belirsiz biri var. 3 saat sonra beyin ölümünü ilan edeceğiz. Open Subtitles ‫لدينا مصاب مجهول الهويّة، بعد ‫3 ساعات علينا إعلان توقف نشاط مخه
    Pekala o zaman.Bana savaş ilan etmekten başka çare bırakmıyorsun. Open Subtitles حسناً إذاً انت لم تترك لي خياراً سوى إعلان الحرب
    The Times'a ilan vermemeyi kabul etti, bari bunu elinden alma. Open Subtitles وافق بالفعل على أي إعلان للزفاف بهاذا الوقت. دعه يحظى بهاذا
    Bu, şey-- Orospular için reklam yapan gazete değil mi. Şey...evet. Open Subtitles الورقة التي تحتوي إعلان العاهرات والتي وكتب عليها شيء عن الفتيات
    Şartnameli bir reklam filmi çekmek bu sene yeni işlere asılmamızı engelleyecektir. Open Subtitles إعلان بمواصفات عالية سوف يلتهم طاقتنا لبدء أي مشاريع جديدة هذه السنة
    Amazon'da bir reklam görmek yerine, New York Times Kitap İncelemesi'ndeki dükkanı görüyorsunuz. TED لذا فبدلًا من مشاهدة إعلان لشركة أمازون، ترون المتجر، لنقل، في صحيفة نيويورك تايمز لنقد كتاب.
    Ve biz ayrıca ne yaparsak yapalım kalitesiz bir İngiltere reklamı yapamayacağımızı hissettik. TED وذلك ما لمسناه أيضا وكان هذا كل ما فعلناه أننا لا نستطيع تقديم إعلان ساذج لبريطانيا.
    Bugün, televizyon izleyerek geçen 20 yıl beni duygusal bir hale getirdi, basit bir sigorta reklamı bile gözlerimi doldurabilir. TED اليوم، بعد 20 عام من مشاهدة تلفازا وظف لجعلي حساسا حتى أن إعلان تأمين جيد قد بجعل عيني تدمع
    Ve sonra, tabi ki, NASA ayrıca büyük bir duyuru yaptı ve Başkan Clinton Mars gezegeni'nin bu inanılmaz keşfi hakkında bir basın toplantısı düzenledi, TED ومن ثم ,بالطبع وكالة ناسا كان لها ايضاً إعلان كبير وقام الرئيس كلينتون بعمل مؤتمر صحفي حول هذا الاكتشاف المُدهش حول الحياة في نيزك مريخي
    Ellen, bu duyuru bir tür kamu hizmeti değildi. Open Subtitles إلين، هذه ما كانت بعض إعلان الخدمة الحكومية.
    Bayanlar ve Baylar... Yiyecekleriniz hakkında kısa bir duyurum olacak. Open Subtitles السيدات و السادة، لدي إعلان قصير يتعلق بوجباتكم
    Cok tatli ama... Bir dene. Bayanlar ve baylar, size cok onemli bir duyurum var. Open Subtitles سيداتي سادتي لدي إعلان مهم أنا و مارغريت سنتزوج
    Savaş ilanı da eğlenceli olur muydu? Open Subtitles أنا أعتقِدُ بأنّ إعلان الحرب هو دُعابة أيضاً؟
    Güvenlik duyurusu. Lütfen bagajlarınızı sahipsiz bırakmayın. Open Subtitles إعلان أمنى، على المسافرين عدم ترك حقائبهم غير مراقبة
    Bu insanlar kendi eylemleriyle, Özgürlük Bildirgesi'nin yapamadığını yapabildiler. TED هؤلاء الاشخاص، بأفعالهم، تمكنوا من فعل ما لم يتمكن إعلان تحرير العبيد من فعله.
    Süt reklamını yapanlar, basit, retorik sorular üzerinde hak sahibi değiller! Open Subtitles أصحاب إعلان الحليب لا يملكون براءةَ إختراعٍ في الأسئلة البلاغية البسيطة.
    Diğerini de kankalarına, ne bileyim, bir bira reklamında falan mesela. Open Subtitles أما في الثانية، فإلى الأصدقاء في إعلان للجعة أو ما شابه.
    Higgs anons edildiğinde biraz gurur duydum açıkçası ama insanlık için gurur duydum. Open Subtitles ـ كان لدي شعورا بالفخر عندما تم إعلان الهيجز ولكني شعرت بالفخر للبشرية
    Zirvenin detayları üzerinde anlaşıldıktan sonra Güney Kore ile ortak bir açıklama yapılacak. Open Subtitles بعد تأكيد تفاصيل هذه القمة سيكون هنالك إعلان مشترك مع المواطنين الكوريين الجنوبيين
    Baylar bayanlar, lütfen yerlerinizde durun, çünkü çok önemli bir duyurumuz var. Open Subtitles سيداتي و سادتي أرجو الإنتباه نحن لدينا إعلان هام جدا
    Acil yayın sistemidir. Acil bir bildiri için yayında kalın. Open Subtitles هذا بث الطوارئ ، ابقى قريباً في حال إعلان عام
    Bu, savaşla ilgili ve meclisin savaş ilanına hakkı var. Open Subtitles هذا أمرٌ يتعلق بالحرب والكونغرس وحده يمتلك قدرة إعلان الحرب

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد