Sonra kız üniversiteye gitti. Üst sınıflardan biriyle tanıştı müdürün odasının, dekanın ofisinin tozunu dumanına kattı. | Open Subtitles | نعم, ومن بعد إنتقلت إلى الكليّة إلتقت ببعض من حديثي العهد |
Belki de Tess, Raoul'le hastalığının tedavisi sebebiyle tanıştı. | Open Subtitles | ربما تيس إلتقت بـ راؤول عندما بحثت عن علاج لمرضها |
Ya da yağmurdan kaçmak için girdiği müzede bir öğleden sonra tanıştığı... Belki de zaten şehirden tanıdığı biriydi. | Open Subtitles | أو شخص إلتقت به بعد ظهر في متحف عندما دخلت هرباً من العاصفة المطريّة. |
Büyükbabanla tanıştığı gece bunları takıyormuş, ben de babanla tanıştığım gece takıyordum. | Open Subtitles | لقد إرتدها في الليلة التي إلتقت بها جدك و أنا إرتديتها بالليلة التي قابلت بها والدك |
Ama daha iyi biriyle tanışmış, kahverengi saçları olan, | Open Subtitles | ولكن إلتقت رجل أفضل مع شعره المتوسطة البني، و |
Evet buluştuğu muhbirin icabına baktık önemli olan oydu. | Open Subtitles | نعم لقد تفكلنا بأمر الواشي الذي إلتقت به ذلك كان الهدف الرئيسي. |
Ama seninle tanışmıştı. | Open Subtitles | لكنّها كانت قد إلتقت بك. |
Sanırım eski bir denizci ile tanıştığında başladı. | Open Subtitles | أعتقد أنّ المُشكلة بدأت عندما إلتقت بجندي بحريّة سابق. |
Bir gece onunla sinemaya gitmiştik, bir oğlanla buluştu, siz bilmiyordunuz. | Open Subtitles | بتلك الليلة عندما ذهبنا للسينما، هي إلتقت بفتى. لم تعرفي ذلك. |
Babam her zamanki babamdı. Sonra başka biriyle tanıştı. | Open Subtitles | أبي كان على شخصيته، وهي إلتقت شخصاً آخر. |
Sanırım adamın biriyle tanıştı. | Open Subtitles | أعتقد أنها إلتقت بشاب ما هذا يحدث كثيرا |
Demek ki onlarla Cuma gecesinden önce tanıştı. | Open Subtitles | إذا لقد إلتقت بهم قبل ليلة الجمعة |
Belki de dün akşam Naomi bir şekilde o partiye gitti ve katiliyle de orada tanıştı. | Open Subtitles | ربّما بطريقة أو بأخرى وصلت (نعومي) لتلك الحفلة في الليلة الماضية وهناك إلتقت بقاتلها. |
Ninen, onunla tanıştığı gece hayatının aşkını bulduğunu söylemişti. | Open Subtitles | أخبرتني جدّتُكِ أنّها عشقت عُمراً طويلاً في الليلة التي إلتقت به. |
Çünkü onunla tanıştığı sırada gözaltı merkezinde çalışmıyordu. | Open Subtitles | ذلك لأنّها لمْ تكن تعمل بمُنشأة الشباب عندما إلتقت به. |
Benimle tanıştığı an bana kıl oldu. | Open Subtitles | لقد كرهتني منذ اللحظة التي إلتقت بي فيها |
Bir gün, prenses mükemmel erkekle tanışmış. | Open Subtitles | ويوما ماَ.. الأميرة إلتقت الرجل المثالي |
Evet, anladığım kadarıyla arkadaşımız orada bir centilmenle tanışmış | Open Subtitles | حسب معلوماتي، فإن صديقتنا إلتقت برجل... |
Fransa'da biriyle tanışmış. | Open Subtitles | لقد إلتقت بشاب في فرنسا |
İyi haberse sabah buluştuğu adamın kimliğini öğrendim. | Open Subtitles | لكن الخبر الجيد هو أننا تحصلنا على هوية الشخص الذي إلتقت به صبيحة اليوم |
Kamu hizmetini yaparken, bir çocukla bile tanışmıştı. Adı Zach. | Open Subtitles | حتى أنّها إلتقت بشابٍ جديد خلال فترة خدمتها للمُجتمع، يُدعى (زاك). |
Hayatının babamla tanıştığında başladığını söyledi. | Open Subtitles | كانت تقول دوماً أن حياتها بدأت يوم إلتقت بوالدي. |