Sen henüz 5 yaşındayken seni ve anneni alıp Amerika'ya kaçtı. | Open Subtitles | لقد كنتي في الخامسة عندما هربتم أنتم الثلاثة إلى الولايات المتحدة |
Ve ailem ben küçükken Amerika'ya taşındı sonra geri döndüm. | Open Subtitles | وأبواي انتقلوا إلى الولايات عندما كنت صغيرة، ومن ثم عدت. |
Ve bizim bu kolayca paylaştığımız tüm bilgiler doğrudan Amerika'ya ulaşıyor. | TED | وهذا هو كل نوع من المعلومات التي يتم التخلي، نعطي بعيدا إلى الولايات المتحدة |
- A.B.D'ye geri döndünüz. Şu an tek önemli olan bu. | Open Subtitles | لقد عدتِ إلى الولايات المتحدة الأمريكية، و هذا كل ما يهم |
Pasif direniş dahil öğrendiği barışçıl protesto stratejileri ile beraber Amerika Birleşik Devletleri'ne döndü. | TED | عاد إلى الولايات المتحدة مسلحًا باستراتيجيات الاحتجاج السلمي، بما في ذلك العصيان المدني. |
Yasa dışı malların ülkeye sokulmasında uzmanlaşmış, üst düzey kaçakçıydı. | Open Subtitles | و هو مهرب محترف على أرقى مستوى مختص في إدخال البضائع غير المشروعة إلى الولايات المتحدة |
Oraya seni görmeye gidiyoruz. | Open Subtitles | نحن ذاهبون إلى الولايات لرؤيتك |
Doğduğum yeri bırakıp Birleşik Devletler'e gelene kadar, bu kelimelerin etkisini kavrayamamıştım. | TED | ما إن غادرت موطني الأصلي إلى الولايات المتحدة حتى لاحظت تأثير كلماتها. |
Yani biliyoruz ki Amerika'ya yerleşmek mikrobiyomunuzda büyük ihtimalle iyi sonuçlanmayacak büyük değişikler yaratmaya yeter. | TED | وهكذا نعلم أن الانتقال إلى الولايات المتحدة يعد كافيًا ليسبب تغيرًا ملحوظًا في نبائتكم الميكروبية، وغالبًا ليس للأحسن. |
Yüksek öğrenim için Amerika'ya gitme hayalim vardı. | TED | كان يراودني حلم السفر إلى الولايات المتحدة بهدف الدراسات العليا |
Altı yıl önce, Amerika'ya döndüm ve bir şeyi fark ettim: Amerikan Rüyası canlanıyordu, ama sadece Hindistan'da | TED | وقبل 6 سنوات عدت إلى الولايات المتحدة وأدركت شيئًا: أن الحلم الأمريكي كان مزدهرًا، لكن فقط في الهند. |
İki sene sonra, Amerika'ya gelme fırsatı yakaladım. | TED | حسنًا، بعد مرور عامين، مُنحت لي فرصة الذهاب إلى الولايات المتحدة. |
Böylece tekrar eşyalarımı topladım, müziği bıraktım ve Amerika'ya taşındım. | TED | لذلك مرة أخرى، حزمت حقيبتي، تركت الموسيقى وانتقلت إلى الولايات المتحدة. |
Bizlere fırsatlar sunmak ve bizler için olan beklentilerini gerçekleştirmek için yeniden Amerika'ya dönmeleri gerektiğini düşündüler. | TED | وخلصا إلى أن السبيل لتوفير الفرصة لنا لتحقيق ما كانا يطمحانه لنا هو أن تعود عائلتنا إلى الولايات المتحدة. |
Sonra Amerika'ya döndü, tatil zamanı, yılbaşı tatilinde. | TED | ومن ثم عادت إلى الولايات المتحدة لإمضاء عطلة، عطلة عيد الميلاد. |
Şey, birkaç gün sonra Amerika'ya dönüyorum ve tüm bildiklerimi sizlere anlattım. | Open Subtitles | أنت تعلم أيها الرائد , أنى راحل إلى الولايات المتحدة فى غضون أيام قليلة وقد أخبرت مسبقاً رجال إستخباراتكم كل ما أعرفه |
Estrovia'nın devrik Kralı Shahdov, hazine fonlarıyla birlikte kaçmayı başarıp, Amerika'ya geldi. | Open Subtitles | الملك شادوف المخلوع من مملكة إستروفيا الذي فر من بلاده مع الأموال, يصل إلى الولايات المتحدة |
Yurtdışındaki bir sergiden A.B.D'ye geri dönüyordum. | TED | كنت عائداً إلى الولايات المتحدة من معرض أقيم في الخارج |
- General Amerika Birleşik Devletleri'ne de içmeyi önerebilir miyim? | Open Subtitles | و، جنرال، ربما أقترح نخب إلى الولايات المتحدة الأمريكية |
Sparta'ya 2 haftadan az bir süre kala JJ Riley ve Tapout ekibi dünya turlarını tamamlayarak ülkeye döndüler. | Open Subtitles | قبل بطولة اسبرطة بأسبوعين, عاد جاي جاي رايلي وفريق تابأوت إلى الولايات المتحدة |
Oraya seni görmeye gidiyoruz. | Open Subtitles | - نحن ذاهِبونَ إلى الولايات لرُؤيتك. |
Bu yüzden, 2008'de, valizlerimi topladım ve Birleşik Devletler'e geldim. Bu kez dönüş biletim yoktu. | TED | لذا أعددت حقائبي في 2008 وأتيت إلى الولايات المتحدة ولكن هذه المرة أتيت بدون تذكرة عودة |