"إلى عالم" - ترجمة من عربي إلى تركي

• bir dünyaya
• dünyasına
• Dünyası'na
• World'e
• diğer tarafa
• öbür tarafa
• bir boyuta
• dünyaya bir
• bir dünyanın
• dünyaya giriş
• dünyaya açılan
• dünyaya giden

Ya da onları başka bir dünyaya... göçüp giderken eğlendirmişti...
أو أيضاً أنها كانت تسليهم وهم يتسربون إلى عالم آخر

Ölülerin yaşanlar arasında dolaştığı bir dünyaya geri dönmeyi gerçekten istiyor musun?
أتريد حقـّاً العودة إلى عالم ' ' يسير بهِ الموتى بين الأحياء؟

Tıpkı gerçek hayattaki gibi Cervantes, romanının başarısını karakterlerinin dünyasına dâhil etti.
وكما في الحياة الواقعية، ضم سيرفانتس نجاح روايته إلى عالم شخصياته الخيالية.

Buna rağmen aslında ben istatistik dünyasına biraz geç katıldım.
ولكن في الحقيقة، تحولت إلى عالم إحصاء في وقت متأخر.

Sadece Unalaq'ı Ruhlar Dünyası'na dönmekten alı koyalım yeter.
فقط نحتاج أن نوقف أونولاك من العودة إلى عالم الأرواح

-Tamam. Jimmy McNally, Disney World'e gittiğinden beri buradan ayrılan ilk kişi olacağım.
سأكون أول من يترك المدينة منذ أن غادرها جيمى ماكنلى إلى عالم ديزنى

Onlar yaşar ve aşıklarken asla diğer tarafa geçiş yapmayacağım.
لن أعبر إلى عالم الأموات و أتركهما يعيشان حياتهما السعيده

Roman Karakterleri... bırakın öyle kalsınlar. Kitaplardan çıkarılıp anlamadıkları bir dünyaya bırakılıyorlar.
إن الشخصيَّات الروائية كتومون منطَوون مُساقون من كتبهم إلى عالم لا يفهمونه

Bugün çok kutuplu bir dünyaya doğru ilerliyoruz, Kopenhag'da gördüğümüz gibi koordinasyonun çok daha karışık olduğu bir dünya.
اليوم ونحن نتجه إلى عالم متعدد الأقطاب التنسيق أكثر تعقيدا ، كما شهدنا في كوبنهاغن.

Küçük bir plastik birim olan transistör, bizi birbirinin üzerine yerleştirilmiş statik tuğlalardan alıp her şeyin interaktif olduğu bir dünyaya getirecekti.
كان الترانزستور وحدة بلاستيكية صغيرة ستأخذنا من عالم الوحدات الثابتة مكومة فوق بعضها البعض إلى عالم حيث كل شيء تفاعلي.

Böylece, birlikte çalıştığımız makinelerin sadece maharetli değil, aynı zamanda göz alıcı olduğu bir dünyaya taşınıyoruz.
لذلك نحن نتحرك إلى عالم تكون فيه الآلات التي نعمل فيها ليست ذكية فقط، بل متألقة

Eğer benim gibi 40'lı yaşlarındaysanız, neşeli siyaset dünyasına katılabilirsiniz.
وإذا كنت في الأربعينات مثلي، تستطيع الانضمام إلى عالم السياسة.

Bu kapıdan içeri girdiğin anda, belalar dünyasına girmiş oluyorsun.
إن دخلت من هذا الباب فستدخل إلى عالم ملىء بالمتاعب

Şuna bak. İnsanların dünyasına giriyorlar ve korkmuş görünmüyorlar bile.
انظر لهذا ،يدخلون إلى عالم البشر ولا يبدو عليهم الخوف

Ruhlar Dünyası'na geri dönmeliyiz ki bir kez daha birleşebilelim.
يجب ان نعود إلى عالم الأرواح حتى يمكننا ان نندمج مجددا

İnsanlar artık fiziksel olarak Ruhlar Dünyası'na girebilir ve ruhlar da Dünyamızda özgürce dolaşabilirler.
البشر يمكنهم الآن جسديا الدخول إلى عالم الأرواح والأرواح ستكون حرة لتجوب عالمنا

Hiç birşey yapmamıştım, Onu Disney World'e götürüp Playstation falan almamıştım.
لم أكن قد فعلت أي شيء , لم آخذه إلى عالم ديزني أو اشتري له بلاي ستيشن.

İyi tarafı sana diğer tarafa geçmende yardımcı olabilirim.
المهم انني استطيع مساعدتك في العبور إلى عالم الأموات

yaşayanlarla halletmeleri gereken meseleleri olduğundan öbür tarafa geçemeyenler ve yardım için bana gelirler.
اي الأرواح التي لم تعبر إلى عالم الأموات بعد لأن لديهم عملاً ما في الحياه لم ينتهو منه، و يأتون إلي لكي أساعدهم

Anahtar olmanın anlamını bilmiyorum, başka bir boyuta geçit açabildiğim gerçeğinin ötesinde, ama öğrenmeye hazırım.
لا أعرف ماذا تعني أنا المفتاح إلى ما وراء الواقع أستطيع فتح بوابة إلى عالم بعيد

Bu da teorimi kanıtlıyor. 11 Eylül'ü durdurmam dünyaya bir zarar vermemiş.
و هذا يثبت وجهة نظري إيقافي للأحداث قاد إلى عالم جيد

Hakkında hiçbir şey bilmediğimiz bir dünyanın kapısını açtık.
فَتحنَا باب إلى عالم لا نَعْرفُ شيءَ عنه

"Başka bir dünyaya giriş pasaportu. Benimdi."
"إنها جواز سفر إلى عالم آخر، وكانت لي"

Beyler diğer dünyaya açılan bir pencereye bakıyorsunuz.
أيّها السّادة، أنتم تنظرون عبر نافذة... إلى عالم آخر.

Ve bugün olduğumuz yerden, herkesin kullanabileceği uçan arabalarla dolu bir dünyaya giden yolu yaratıyoruz.
وخلق مسار كيفية الحصول عليها من ما نحن فيه اليوم إلى عالم مع الطيران السيارات أن أي شخص يمكن استخدامها.