Ama sonunda, çok şiddetli bir darbe değildi. | TED | لكن في نهاية الأمر، لم يكن هناك إنقلاب عنيف. |
Komünist darbe gerçekleşecek, belki de içeriden. | Open Subtitles | هناك إنقلاب شيوعي تحت الإعداد، ربما من الداخل. |
Siz havadayken, ülkenizde bir askeri darbe olmuş. | Open Subtitles | يبدو أنه بينما كنت فى الهواء كان هناك إنقلاب عسكرى فى بلادك |
2002'de, benim kafamda hiç şüphe olmayan hükümet darbesi oldu bir çok diğer insanın da kafasında olduğu gibi ,darbenin arkasında CIA vardı. | Open Subtitles | لذا ، في عام 2002, تمّ ترتيب إنقلاب , ولا شكّ لدي و لدى معظم الناس انوكالةالمخابراتالمركزيةكانت وراء الانقلاب. |
Dün gece bir askeri darbe ile Krakozhia hükümeti devrildi. | Open Subtitles | حدث منذ قليل، الليلة الماضية إنقلاب عسكرى سقطت خلاله حكومة قراقوزيا |
Siz havadayken, ülkenizde bir askeri darbe olmuş. | Open Subtitles | يبدو أنه بينما كنت فى الهواء كان هناك إنقلاب عسكرى فى بلادك |
Dün gece bir askeri darbe ile Krakozhia hükümeti devrildi. | Open Subtitles | حدث منذ قليل، الليلة الماضية إنقلاب عسكرى سقطت خلاله حكومة قراقوزيا |
Amiral, Başkan'a karşı askeri bir darbe hazırladı. | Open Subtitles | الأميرال .. الأدميرال دبًر إنقلاب عسكرى ضد الرئيسة |
Eski bir Greek'li onlar için büyük bir darbe olacak. | Open Subtitles | أخويتي السابقة ستَقلب إنقلاب ضخم للحركةِ. |
Hayır, hakkında hiçbir şey bilmediğimiz bir darbe hakkında bir şey yapmamız beklenemez. | Open Subtitles | لا ، من الصعب أن يُنتظر منا أن نفعل شيئاً حيال إنقلاب عسكري لا نعرف عنه شيئاً |
Oluşan sessiz darbe artık bir sır olmaktan çıktı. | Open Subtitles | أنه سر معروف حدث إنقلاب بشكل صامت في بلادنا |
Tanrım. Bir darbe planlıyorsun öyle değil mi? | Open Subtitles | يا إلهي، أنتِ تخططين إلى إنقلاب أليس كذلك؟ |
Planınız, halefime suikast düzenlemek işçi partisi içinde bir darbe yaratmak ve 6 ay içinde makamımı ve gücü bana geri vermek. | Open Subtitles | خطتك هي إغتيال من خَلفني وإنشاء إنقلاب في حزب العمال وتعيدني إلى مركزي خلال ستة أشهر |
Bu basit bir hapisten kaçış olayı değil. Bu bir darbe. | Open Subtitles | هذه ليست مجرّد عمليّة هروب من السجن، بل إنقلاب |
Askeri darbe hazırlayan güçlü kişiler var. | Open Subtitles | هنالك أشخاص أقوياء ،يقومون بتنظيم إنقلاب. |
Amerika Birleşik Devletlerinde bir askeri darbe bu...bundan bahsediyorsunuz, değil mi? | Open Subtitles | إنقلاب في الولايات المتحدة الأمريكية. هذا ما تتحدثون عنه،صحيح؟ |
İsyancıların darbe yaptığı ülkede, karısı ardından göz yaşı döken adama yer yoktur. | Open Subtitles | أتعرف ، هناك دولة تواجه إنقلاب متمردين لا يوجد مجال للبكاء على زوجتك التى هجرتك. |
Ve planlandığı gibi Kuzey'de hükümet darbesi yapılacak. | Open Subtitles | وسوف يكون هناك إنقلاب في الشمال كما هو مخطط |
Uchiha darbesi kaçınılmaz görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أنه ليس بالإمكان منع إنقلاب الأوتشيها |
Kış gün dönümü yaklaşıyor diye biz daha da korkuyoruz. | Open Subtitles | مايقلقنا فعلاً هو أن إنقلاب شمس الشتاء إقترب |
Benim için değil. Dizginlenen enzimlerimi ters yönde uyarabilirim. | Open Subtitles | ليس بالنسبة لي يمكنني تحفيز الأنزيمات المثبطة إلى إنقلاب |
Milkin'in başarısız darbesinin arkasında bizim olduğumuzu düşünüyor. | Open Subtitles | هو يعتقد أننا نقف خلف إنقلاب ميلكين) الفاشل) |