Bu, birine çıkma teklif etmek olabilir, bir ilişkiyi bitirmek olabilir, terfi istemek, istifa etmek, şirket kurmak olabilir. | TED | قد يكون ذلك دعوة شخص للخروج معك أو إنهاء علاقة، أو طلب الترقية، أو إنهاء وظيفة، أو بدء شركة. |
Bilmiyorum belki 10 yıl önce başladığı şeyi bitirmek istemesinden olabilir. | Open Subtitles | لا أعرف ، ولكن علينا إنهاء ما بدأ قبل عشر سنوات |
Morris'in Arnavut el yazısı üzerinde son düzenlemeyi yapması gerekti. | Open Subtitles | فقد طلب مني رئيسي بالعمل إنهاء تحرير ذلك الكتاب الألباني. |
Dondurma erimeden önce yemek yemek arabası gelmeden... hileyle bitirmeye çalışırdık. | Open Subtitles | يحاولون منع عربات التسوق بعد إنهاء جولاتهم قبل أن تذوب المثلجات. |
Bu anlamlı konuşmayı sonra bitirebilir miyiz? | Open Subtitles | هل نستطيع إنهاء هذه المحادثة ذات المغزى لوقت لاحق؟ |
Bu kitabı bitirmem için ne gerekirse vereceğim. | Open Subtitles | فقط الوقت اللازم من أجل إنهاء هذا الكتاب |
İlişkimizi bitirmek zorunda kaldık çünkü öğrenci kurulu görevlerimizi engelliyordu. | Open Subtitles | كان علينا إنهاء العلاقة لانه يتداخل مع واجبات مجلس الطلاب |
- Hayır, hayır, hayır. - Çeksene elini, şişeyi bitirmek zorundayız. | Open Subtitles | ـ كلا، كلا، كلا، كلا ـ هيّا، يجب علينا إنهاء الزجاجة |
Ayrıca "Kim Değişti ve Kim Öldü" kitabını bitirmek üzereyim. | Open Subtitles | وأنا على وشك إنهاء من الذي تغيّر ومن الذي مات |
Bu özel görevi seninle bitirmek istiyorum, Daniel Edward Holt. | Open Subtitles | كم اود إنهاء هذه المغامرة تحديداً معك دانيال إدوارد هولت |
Zotkin'le, bu kahrolası greve şehir paramparça olmadan son verebilirim. | Open Subtitles | بمساعدة زوتكين,يمكنني إنهاء هذا الإضراب اللعين قبل أن تنهار مدينتنا |
Tam anlamıyla bu savaşa bir son verme şansımız olabilir. | Open Subtitles | في الواقع يمكن أن تكون فرصتنا في إنهاء هذه الحرب. |
İnanıyorum ki Orta Doğu'daki çatışmaya son vermenin ve barışı getirmenin özünde bizim bugün o topraklarda bulunan pasif liderlere daha fazla dikkat vererek pasif direnişi fonksiyonel bir davranış dönüştürmemiz yatıyor. | TED | وأعتقد أن في صميم إنهاء الصراع في الشرق الأوسط وإحلال السلام بالنسبة لنا يكمن في تحويل اللاعنف إلى سلوك موظّف من خلال إعطاء اهتمام أكثر بكثير إلى قادة اللاعنف على الأرض اليوم. |
O yüzden sağı solu karıştırıp her şeyi bitirmeye çabalıyorum. | Open Subtitles | لذا أنا الآن أتخبط في الأرجاء محاولاً إنهاء جميع الترتيبات |
Suçu sonsuza kadar bitirebilir miyiz? | Open Subtitles | هَل يُمكنُنا إنهاء العُنف الآن و إلى الأبَد؟ |
Bu kitabı bitirmem için ne gerekirse vereceğim. | Open Subtitles | فقط الوقت اللازم من أجل إنهاء هذا الكتاب |
Sana ihtiyacım var! Eğer onu yakalarsak bu savaşı hemen bitirebiliriz! | Open Subtitles | احتاج إليك ، إن قبضنا عليه يمكننا إنهاء هذه الحرب الآن |
Oyunu bitirme telaşım düşünce yapımı etkiledi. Bir pazarlık yapalım. | Open Subtitles | يجب علينا إنهاء هذة المسرحية لذلك, دعنى أعقد معك إتفاق |
Hadi şu odayı bitirelim. | Open Subtitles | الآن، دعونا إنهاء غرفة ديكون. يسوع، فيل. |
Acı içinde olduğunu ve hayatını sonlandırmak için silah almak istediğini söylüyordu. | TED | قال بأنه كان في صراع عنيف مع النفس وأراد أن يحصل على سلاح ناري حتى يتمكن من إنهاء حياته. |
Eğer başladığın işi bitirmeyi kabul edersen. Daha önce de istedi mi? | Open Subtitles | لو وافقت على إنهاء ما بدأته هل طلب منك من قبل ؟ |
Bu siyasi toplumda duyarsızlığı bitirmeliyiz. | TED | لابد أن نعمل على إنهاء بقرنة هذا المجتمع السياسي. |
Lokavtın sona ermesi için oy kullanacaklar... adlarını söylediğimde sağ ellerini kaldıracak. | Open Subtitles | كل من يوافق على إنهاء هذا الإغلاق سيرفع يده عندما أنادي اسمه |
Sen savaşın bitmesini istediğini söylüyorsun öyleyse neden yapmıyorsun? | Open Subtitles | تقول إنك تريد إنهاء الحرب، فلِمَ لا تفعل؟ |
Alaaddin'in hikayesini bitirmen için canını almadım. | Open Subtitles | لم يكن سأتركك تعيشين .. حتى يمكنك إنهاء رواية علاء الدين |
Bu çekimi bitirmeliyim, anal yağmur dansı yaptırmalıyım ve kızlar birliği çekimine hazırlanmalıyım. | Open Subtitles | علي إنهاء هذا التصوير وأرسل رقص المطر المتعري وأتحضر للمرجحة |