ويكيبيديا

    "إنهم ليسوا" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • değiller
        
    • Onlar
        
    • yoklar
        
    • değil bunlar
        
    • olmazlar
        
    • değildir
        
    • değillerdi
        
    • değillermiş
        
    Bak, haritanın her yerinde oldukları zamanlardan daha yoksul durumda değiller. Open Subtitles إنهم ليسوا أسوء حالا مما كانوا عليه في أي مكان آخر
    Onlar artık kıçımı sildiğim, saray maymunlarından daha insan değiller. Open Subtitles إنهم ليسوا بشراً بل هم مثل القرود الذين يمسحون مؤخرتي
    - Senin için hazır değiller. Bizim için hazır değiller. Open Subtitles ـ إنهم ليسوا مستعدون لأجلك ـ إنهم ليسوا مستعدون لأجلنا
    Onlar; birey olmayanlar imge olmayan şeylerden başka neyle sunulabilirler. Open Subtitles إنهم ليسوا ببشر كيف يمكن إظهارهم ماعدا كعديمي الصورة ؟
    Ama burada yoklar. Değil mi Çavuş? Open Subtitles حسنا، إنهم ليسوا هنا الآن، عريف، أليس كذلك؟
    Tarihi değiştirmek isteyecek türden adamlar değil bunlar. Open Subtitles إنهم ليسوا نوع الرجال الذين يودون صنع التاريخ
    Bunlar ev hayvanı değiller ki. Ticari stoklarımız bunlar. Open Subtitles حسناً ، كما تعرفين ، إنهم ليسوا حيوانات أليفة إنهم رصيدنا في التجارة
    değiller. Bıraktılar. - Neden imzalamıyorsun? Open Subtitles إنهم ليسوا مقاتلي أسلحة بل يعملون بالرعي
    Hayır, korkak değiller. Tanrıları dışında hiç bir şeyden korkmuyorlar. Open Subtitles كلا، إنهم ليسوا بجبناء ولا يخافون إلا آلهتهم
    Doğrudan sorumlu değiller. Hem tarımcı Open Subtitles إنهم ليسوا ذات مسؤولية مباشرة، خصوصاً التنموي الزراعي
    Ben bir atomu gözle göremem... atomlara ihtiyacım yok çünkü mevcut değiller. Open Subtitles ليس بوسعي رؤية الذرة، أنا لا أحتاجهم، إنهم ليسوا موجودين.
    Emin değiller ama her şeye mikroplu şarabın neden olduğunu düşünüyorlar. Open Subtitles إنهم ليسوا متأكدين؛ ولكنهم يعتقدون أن سبب كل ذلك هو نبيذ ملوث
    Mutlu olduklarını düşünürler ama güven bana, değiller. Open Subtitles يحسبون أنهم سعداء ولكن صدّقني، إنهم ليسوا كذلك
    Görüş menzilimizde değiller. Geri dönelim mi? Open Subtitles أيها الرئيس إنهم ليسوا فى مجال رؤيتنا هل نعود؟
    Kötü niyetli değiller. Sadece bir iki değişiklik istediler. Open Subtitles إنهم ليسوا أشخاصاُ سيئين، إنهم يرغبون ببعض التعديلات فحسب.
    Öyle var sayıyorsun, Onlar en sabırlı varlıklar değiller, sen ne umuyordun? Open Subtitles بالتأكيد إنهم ليسوا أكثر الكائنات صبراً ماذا توقعت ؟
    Onlar benim söylediklerimle ilgilenmiyorlar ben de oların söyledikleriyle ilgilenmiyorum. Open Subtitles إنهم ليسوا مهتمين بما أقوله وانا حتما لست مهتما بحواراتهم
    En son tutuklama listende yoklar. Open Subtitles إنهم ليسوا في قائمة المقبوض عليهم حديثاً.
    Yaşayan yaratıklar değil bunlar. Canlandırılmışlar. Open Subtitles يجب أن تفهم إنهم ليسوا مخلوقات حية
    Ve başlarda genellikle pek dikkatli olmazlar. Open Subtitles إنهم ليسوا حذرين جدًا في بدايتهم
    Yüksek teknoloji Mike için alt edilemez bir şey değildir. Open Subtitles كتقنية كليزر مايك إنهم ليسوا من الصعب أن يُهزموا
    İçeride inek değillerdi. Open Subtitles إنهم ليسوا أبقاراً من الداخل
    Paranın istasyondan nasıl götürüldüğü konusunda emin değillermiş. Open Subtitles إنهم ليسوا متأكدين كيف خرج المال من المحطة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد