ويكيبيديا

    "إنْ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Tabii
        
    • olursa
        
    • Madem
        
    • ya
        
    • beni
        
    • diye
        
    • edersen
        
    • onu
        
    • olur
        
    • olup
        
    • bile
        
    • varsa
        
    • olursan
        
    • olmadığını
        
    • eğer
        
    Tek önemsediğim onun yöntemleri eğer istediğim şeyi yapacaksa Tabii. Open Subtitles لا أكترث إلّا بأساليبه و إنْ بمقدورها تحقيق ما أطلبه
    Dinle, eğer bizi izleyenler olursa, onları uzaklaştırmalı, korkutmalısın. Open Subtitles أنصت، إنْ لمحتَ حرّاساً يلاحقوننا عليك أن تبعدهم، وتخيفهم
    Madem esir istiyorsunuz, gezegenin üzerinden yaşam sinyalleri alıyorum. Open Subtitles إنْ الأسرى مَن تبغيهم، فهنالك إشارات حياة على الكوكب.
    Bizden haberi var mı ya da izlediğimiz bu küçük şovun bize bir fayfası var mı bilmek istiyorum. Open Subtitles أنا أتساءل فحسب إذا كنت تظنّ أنها على علم بنا إنْ كان هذا الأداء الذي نشاهده هو في مصلحتنا
    Yani, yanlışsam beni düzelt, ...bar kızlarının kolay olması gerekmiyor muydu? Open Subtitles صحّحيني إنْ أخطأت، لكنْ ألا يفترض بالنادلات أنْ يكنّ سهلات المنال؟
    Pekâlâ, o zaman, ilk benle konuşur mu diye bir bakayım. Open Subtitles حسناً، إذن، يجدر بى الذهاب وأرى إنْ كان سيتكلّم إلىّ أولاً
    - Evet. Ocağı kapatmama müsaade edersen daha fazla şey açıklayabilirim. Open Subtitles أستطيع الاستفاضة بالشرح إنْ سمحتَ لي بإطفاء الموقد
    Geçen hafta onu gördüğümde, çok garip bakıyordu ve bana hayatın ne kadar kısa olduğunu bilip bilmedğimi soruyordu.. Open Subtitles ،حين رأيتها فى الأسبوع الماضى كانت تتطلّع إلىّ بطريقة هزليّة تطلب منى إنْ كنتُ أعلم مدى قِصر حياة المرء
    eğer öyleyse onu yakalamamız daha kolay olur. Open Subtitles إنه يجول حول المكان لسبب ما. ربما. إنْ تمكّن من ذلك فسوف نضع نهايتنا بأيدينا.
    Vücutlarının uygun olup olmadığını görmek için doku örneğinden fazlası gerekiyor. Open Subtitles سنحتاج إلى أكثر من نوع نسيج كي نرى إنْ أجسادهم تتوافق
    Artık seninle olmayı hak edip etmediğimden bile emin değilim. Open Subtitles لا أعرف إنْ كنت أستحقّ حتّى التواجد معك بعد الآن
    Bak çocuk. Sistemle ilgili bir şikâyetin varsa yanlış kişiyle konuşuyorsun. Open Subtitles إنْ كانت لديك مشكلة مع النظام أنت تتحدث إلى الشخص الخطأ
    Kahvaltıda bize katılabileceğini düşündüm eğer daha iyi hissediyorsan Tabii ki. Open Subtitles و ارتأينا أنْ ينضمّ إلينا على الإفطار إنْ كنتِ تشعرين بتحسّن
    Yeter artık, cadı. Tabii kız kardeşini dul bırakmak istemiyorsan... Open Subtitles كفى أيّتها الساحرة إلّا إنْ أردتِ أنْ تصبح شقيقتكِ أرملة
    Yeter artık, cadı. Tabii kız kardeşini dul bırakmak istemiyorsan... Open Subtitles كفى أيّتها الساحرة إلّا إنْ أردتِ أنْ تصبح شقيقتكِ أرملة
    eğer bir şeye ihtiyacınız olursa Beach Grove Otel'de kalıyoruz, tamam mı ? Open Subtitles ''نحن في فندق ''بيتش غروف إنْ احتجتم شيئاً، اتّفقنا؟
    Madem o kadar beceriksiz olduğumu düşünüyorsun neden yemek teklifimi kabul ettin? Open Subtitles إنْ لديك رأي متواضع بشأن قدراتي، فكيف نحن هنا نتناول العشاء؟
    Bak seni öldürmek istemiyorum Quincey, ama beni buna zorlarsan Tanrı'ya yemin ederim ki gözünün yaşına bile bakmam! Open Subtitles لكن أمام ناظرى الله سأفعل، هنا والآن حيثما تقف إنْ اضطررتنى إلى ذلك.
    Bu adam, eğer o ise, beni daha önce gördü. Open Subtitles هذا الرجل، إنْ كان هو فعلاً فقد رآني مِن قبل
    Geçmiş hayatında ya başka birisi varsa, diye bana sormuştun. Open Subtitles لقد سألتني، ماذا إنْ كان لديك فتاة في ماضيك،
    Batıya gitmeye devam edersen Kara Orman'a gidersin,canım. Open Subtitles إنْ واصلتِ التوجّه غرباً ستصلين إلى الغابة المظلمة يا حبيبتي
    onu konuşturmanız bir şey ifade etmez. Ona güvenemezsiniz. Deniz kızları yalancıdır. Open Subtitles لا يهمّ إنْ جعلتموها تتكلّم لا يمكن الوثوق بها، فحوريّات البحر كاذبات
    eğer bu gördüklerim büyüyle ilgiliyse, ne olur beni bu işe bulaştırma. Open Subtitles إنْ كانت هذه أمور سحرية أو غير مفسّرة، إذن، فإننى أتوسل إليك ألا تجعلنى جزءً منها.
    Oh, tatlım.İçinde bir çeşit define haritası olup olmadığına bakar mısın? Open Subtitles انظرى إنْ كان بداخله خارطة لكنز أو ما شابه ذلك.
    Bir saat önce benim yaşadığımı bile bilmiyordunuz ama yine de gidiyordunuz. Open Subtitles قبل ساعة لمْ تكونوا تعرفون إنْ كنتُ حيّاً وكنتم ستنطلقون بأيّ حال
    Altına ihtiyacınız varsa,sizde kasın. Altının benim için hiçbir değeri yok. Open Subtitles احتفظوا بالذهب إنْ شئتم فما هو إلّا نفايات مِنْ بطن الأرض
    Avukatımız sen olursan şansımızın daha ... yüksek olduğunu mu düşünüyorsun? Open Subtitles أتظن أن أمامنا فرصة أفضل إنْ أبقيناك كمحام لنا؟
    eğer bir şeyler seni rahatsız ediyorsa bana söylemekten çekinme. Open Subtitles إنْ كان ثمة شىء يزعجكِ، لا تتردى فى البوح بذلك.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد