Tek önemsediğim onun yöntemleri eğer istediğim şeyi yapacaksa Tabii. | Open Subtitles | لا أكترث إلّا بأساليبه و إنْ بمقدورها تحقيق ما أطلبه |
Dinle, eğer bizi izleyenler olursa, onları uzaklaştırmalı, korkutmalısın. | Open Subtitles | أنصت، إنْ لمحتَ حرّاساً يلاحقوننا عليك أن تبعدهم، وتخيفهم |
Madem esir istiyorsunuz, gezegenin üzerinden yaşam sinyalleri alıyorum. | Open Subtitles | إنْ الأسرى مَن تبغيهم، فهنالك إشارات حياة على الكوكب. |
Bizden haberi var mı ya da izlediğimiz bu küçük şovun bize bir fayfası var mı bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أنا أتساءل فحسب إذا كنت تظنّ أنها على علم بنا إنْ كان هذا الأداء الذي نشاهده هو في مصلحتنا |
Yani, yanlışsam beni düzelt, ...bar kızlarının kolay olması gerekmiyor muydu? | Open Subtitles | صحّحيني إنْ أخطأت، لكنْ ألا يفترض بالنادلات أنْ يكنّ سهلات المنال؟ |
Pekâlâ, o zaman, ilk benle konuşur mu diye bir bakayım. | Open Subtitles | حسناً، إذن، يجدر بى الذهاب وأرى إنْ كان سيتكلّم إلىّ أولاً |
- Evet. Ocağı kapatmama müsaade edersen daha fazla şey açıklayabilirim. | Open Subtitles | أستطيع الاستفاضة بالشرح إنْ سمحتَ لي بإطفاء الموقد |
Geçen hafta onu gördüğümde, çok garip bakıyordu ve bana hayatın ne kadar kısa olduğunu bilip bilmedğimi soruyordu.. | Open Subtitles | ،حين رأيتها فى الأسبوع الماضى كانت تتطلّع إلىّ بطريقة هزليّة تطلب منى إنْ كنتُ أعلم مدى قِصر حياة المرء |
eğer öyleyse onu yakalamamız daha kolay olur. | Open Subtitles | إنه يجول حول المكان لسبب ما. ربما. إنْ تمكّن من ذلك فسوف نضع نهايتنا بأيدينا. |
Vücutlarının uygun olup olmadığını görmek için doku örneğinden fazlası gerekiyor. | Open Subtitles | سنحتاج إلى أكثر من نوع نسيج كي نرى إنْ أجسادهم تتوافق |
Artık seninle olmayı hak edip etmediğimden bile emin değilim. | Open Subtitles | لا أعرف إنْ كنت أستحقّ حتّى التواجد معك بعد الآن |
Bak çocuk. Sistemle ilgili bir şikâyetin varsa yanlış kişiyle konuşuyorsun. | Open Subtitles | إنْ كانت لديك مشكلة مع النظام أنت تتحدث إلى الشخص الخطأ |
Kahvaltıda bize katılabileceğini düşündüm eğer daha iyi hissediyorsan Tabii ki. | Open Subtitles | و ارتأينا أنْ ينضمّ إلينا على الإفطار إنْ كنتِ تشعرين بتحسّن |
Yeter artık, cadı. Tabii kız kardeşini dul bırakmak istemiyorsan... | Open Subtitles | كفى أيّتها الساحرة إلّا إنْ أردتِ أنْ تصبح شقيقتكِ أرملة |
Yeter artık, cadı. Tabii kız kardeşini dul bırakmak istemiyorsan... | Open Subtitles | كفى أيّتها الساحرة إلّا إنْ أردتِ أنْ تصبح شقيقتكِ أرملة |
eğer bir şeye ihtiyacınız olursa Beach Grove Otel'de kalıyoruz, tamam mı ? | Open Subtitles | ''نحن في فندق ''بيتش غروف إنْ احتجتم شيئاً، اتّفقنا؟ |
Madem o kadar beceriksiz olduğumu düşünüyorsun neden yemek teklifimi kabul ettin? | Open Subtitles | إنْ لديك رأي متواضع بشأن قدراتي، فكيف نحن هنا نتناول العشاء؟ |
Bak seni öldürmek istemiyorum Quincey, ama beni buna zorlarsan Tanrı'ya yemin ederim ki gözünün yaşına bile bakmam! | Open Subtitles | لكن أمام ناظرى الله سأفعل، هنا والآن حيثما تقف إنْ اضطررتنى إلى ذلك. |
Bu adam, eğer o ise, beni daha önce gördü. | Open Subtitles | هذا الرجل، إنْ كان هو فعلاً فقد رآني مِن قبل |
Geçmiş hayatında ya başka birisi varsa, diye bana sormuştun. | Open Subtitles | لقد سألتني، ماذا إنْ كان لديك فتاة في ماضيك، |
Batıya gitmeye devam edersen Kara Orman'a gidersin,canım. | Open Subtitles | إنْ واصلتِ التوجّه غرباً ستصلين إلى الغابة المظلمة يا حبيبتي |
onu konuşturmanız bir şey ifade etmez. Ona güvenemezsiniz. Deniz kızları yalancıdır. | Open Subtitles | لا يهمّ إنْ جعلتموها تتكلّم لا يمكن الوثوق بها، فحوريّات البحر كاذبات |
eğer bu gördüklerim büyüyle ilgiliyse, ne olur beni bu işe bulaştırma. | Open Subtitles | إنْ كانت هذه أمور سحرية أو غير مفسّرة، إذن، فإننى أتوسل إليك ألا تجعلنى جزءً منها. |
Oh, tatlım.İçinde bir çeşit define haritası olup olmadığına bakar mısın? | Open Subtitles | انظرى إنْ كان بداخله خارطة لكنز أو ما شابه ذلك. |
Bir saat önce benim yaşadığımı bile bilmiyordunuz ama yine de gidiyordunuz. | Open Subtitles | قبل ساعة لمْ تكونوا تعرفون إنْ كنتُ حيّاً وكنتم ستنطلقون بأيّ حال |
Altına ihtiyacınız varsa,sizde kasın. Altının benim için hiçbir değeri yok. | Open Subtitles | احتفظوا بالذهب إنْ شئتم فما هو إلّا نفايات مِنْ بطن الأرض |
Avukatımız sen olursan şansımızın daha ... yüksek olduğunu mu düşünüyorsun? | Open Subtitles | أتظن أن أمامنا فرصة أفضل إنْ أبقيناك كمحام لنا؟ |
eğer bir şeyler seni rahatsız ediyorsa bana söylemekten çekinme. | Open Subtitles | إنْ كان ثمة شىء يزعجكِ، لا تتردى فى البوح بذلك. |